Okulda ilk günler

“İlk ilham, ana-baba kucağından sonra okuldaki öğretmenin dilinden, vicdanından, terbiyesinden alınır."
- M. Kemal ATATÜRK

Öğrencilerimiz, yeni bir öğretim yılında büyük coşku ve taptaze duygularla iç içe, kıpır kıpır okullarının yolunu tuttular. Küçük beyinlerinde biçimlendirdikleri yepyeni bir dünyayı, meraklı ve biraz da endişeli duygularla okullarına ulaştılar.

Özellikle ilköğretime başlayan küçükler, anne-babalarının ellerinden tutarak eğitim yuvasına ilk adımlarını attılar. Evlerinden koparak ayrı bir dünyaya dalan öğrencilerimiz, ailelerinin ve öğretmenlerinin kendilerine daha anlayışlı davranmalarının beklentisi içindeler. Bunu dilleriyle anlatmasalar bile yüz ve göz devinimleriyle gösterirler.

Bir ders saati süresini dikkatli, hareketsiz ve kıpırdamadan durmaları elbette beklenemez. İlk günlerde öğretmenlerin sevecen davranması kadar; anne ve babaların da yavrularına okulla ilgili sevdirici, ısındırıcı, güdüleyici yönlendirmelerde bulunmaları ve okula uyumlarının sağlanması gerekmektedir.

Aileler, çocuğu okula bıraktıktan sonra “işim bitti” düşüncesine girmemeli, çıkacak her sorunda yavrularına destek olmalıdır. Onları dinlemeli, zorluklarını ve sevinçlerini paylaşmalıdır.

Öğrenme güçlüğünde olan çocuğun uyum sağlayabileceği ortam yaratılmalı ve olumsuzluğun kesinkes bir nedeni olduğu araştırmalı. Onu destekleyerek güven verilmeli. Çocuğu rahatlatacak ve özgüvenini artıracak yönde küçük başarısı bile takdir edilmeli. Alkışlanmalıdır!

Ebeveynlere kimi anımsatmalar : Anne baba kararlı, inançlı ve sabırlı olmayı elden bırakmamalı; çocuk kararsızlığı sezerse olumsuz davranışlar göstereceği bilinmeli, kimi kaygılar çocuğa yansıtılmamalı, bardağın dolu tarafından bakarcasına okulun iyi ve sevdirici yönleri anlatılmalı, yemek yeme ve tuvalete gitme konusunda kimi öykü ve masallar anatılarak etkileme yapılmalı ve hatta ilk günlerdeki yemek yemez durumları hoşgörüyle karşılanmalı, tasalarından arındırılarak zamanında uykuya alınmalı, sabahleyin kahvaltısı yaptırılmalı, çocuğun gelişim özellikelerine ilişkin bilgi sahibi olunmalı ve okul ortamında kendine güven duymasına destek verilmeli, okuldan ayrılırken ve okula almaya gidildiğinde de ölçüyü elden bırakmamalıdır.

Aksi durumlarda ağlama, kusma ve okuldan kaçma gibi olumsuz davranışlar görülebilir. Kahvaltıda huysuzlaşma ve okula gitmekte ağır olma belirtili davranışları bu tür önlemlerle giderilebilir. Sertleşmeye girmeden ve zorlamadan, inandırma yolu seçilmelidir. Bu alanda iyileştirme, oyun ve sevgi gibi yaklaşımlarla da sağlanabilir.

Kolay gelsin diyerek, bir dörtlükle yazımızı noktalayalım:

İşte çalıyor ilk dersin zilleri
Koşun koşun sınıfları dolduralım
Aydınlığımız olacak Atatürk ilkeleri
Yine zil çaldı yavrularım.


Muhsin DURUCAN