- Kategori
- Deneme
Ölüm kadar...
aralıksız aşıktım-karanlıkta çiçekler anlamsızdı
başka bir evdeyim-annem hiç ağlamıyordu
vurulmuş kuşlargibi üstüme düşüyordu gövden
geceyarısını bir geçe-
Biliyorum geniş bir kalbinvar,dı-
nefessiz kaldın-Ölüm-Ü- gördüm.
şimdi tabutunda kıvrılmış uyuyor desinler
sol tarafımda kan-Ve tabutlar
Ölüleri serbest bıraktılar-Sonra yeşil bir ova
Gülüyor sana desinler
DİNLE
rüzgar, bulutlar yağmur ve bütün bunlar
bir çantanın içinde saklandı
sonra çıplak ve bembeyaz ölüm geldi
balıklar sıçrayan bir nehirde yıkandın
geniş çayırları severdin
bir taraftan küçüktün
ölüm mü gördüm mü
vuruş mu
dış bozucular
lambalar hala yanıyor
anıları evlerde unuttuk
babam öldü ev yaşıyor ve yaşatıyor
ev onu hala yaşatıyor-Müze olarak "anıların evi’’
beklentilerimiz
Bu odada babam yaşadı kokusu sinmiş
koku yok olmadı
babamın silueti geziyor odalarda
ölümün bu –sanki- sıradanlığı karşısında
bazen cesaret gelir içinize
o harika yalanlar ve
DÜNYANIN sıradanlığı…
Rengin Özesmi