Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mayıs '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ölümcül Deneyler,Bilimsel Ayıp

Ölümcül Deneyler,Bilimsel Ayıp
 

Erkek çocuklarımıza belirli bir yaştan sonra oyuncak tabanca, tüfek, tank ve benzeri oyuncakları hediye etmeyi çok severiz. Ama bunlar bizim bildiğimiz, filmlerde seyrettiğimiz silahlardır. Oysa ki yasaklanmış olmasına karşın gelişmiş ülkelerdeki laboratuarlarda gizli gizli üretilen bir başka silah çeşidi daha bulunmakta.Bu silahlarda en az nükleer silahlar kadar etkili ve öldürücü. Çünkü çok kısa bir sürede insan vücudunda hızla sinir sistemine, solunum sistemine nüfuz edip,bozmakta. Bu bağlamda polislerimizin herhangi bir arbede yaşanıldığında ,olay çıkaran kişileri dağıtmak ve etkisiz hale getirmek için kullandıkları biber gazı da bir kimyasal silahtır.

<ı>Kimyasal Silahlar<ı>, fizyolojik etkileri nedeniyle canlıları kitlesel olarak çok kısa bir sürede öldürme veya yaralama kapasitesine sahip toksisitesi / zehir etkisi yüksek,çevresel etkenlere dayanıklı,taşınması ve saklanması kolay kimyasal zehirlerdir. Hedef ülkede / toplumda asker ve sivilleri saf dışı bırakmak, hareket kabiliyetlerini azaltmak,bitkisel ve hayvansal besinleri zehirleyerek kullanılmaz hale getirmek amaçlarına yönelik kullanılmak üzere tehdit unsuru olarak bulundurulur.Esasında yapımı,saklanması ve kullanılması milletlerarası antlaşmalarla yasaklanmıştır. Normal şartlar altında katı, sıvı ve gaz halinde bulunurlar. Vücuda ağız,burun ve boğaz, göz, cilt, akciğerler ve sindirim sistemi yoluyla girerler. İklim koşullarına bağlı olarak kısa ve uzun süreli etki yapabilme özellikleri vardır.

Kimyasal silahların biyolojik etki amaçlarına göre sınıflandırılması şu şekildedir :

<ı>1. <ı>Sinir sistemi zehirleri ( Tabun,Sarin,Soman,Vx )
2. Yakıcı kimyasallar (Mustard,Azotlu Mustard, Lewisit )
3. Akciğer tahriş edici kimyasallar (Fosgen,Difosgen,Klorpikrin )
4. Sistemik zehirler ( Hidrojen Siyanür,Hidrojen Sülfür )
5. Kapasite bozucu kimyasallar ( BZ,LSD )
6. Kargaşa kontrol kimyasalları ( Göz yaşartıcıları:CN,CS,CR, Kusturucular : DM )
7. Bitki öldürücü kimyasallar ( 2,4-D, 2,4,5-T, Kakodilik asit, Pikloram )

<ı>1.Grup : Tedavi ile yaşam şansı yüksektir ve ileri düzeyde eğitimli sağlık personeline ve birimine ihtiyaç göstermezler.
2.Grup : Beklemesi ve tedavisinin daha sonra yapılmasının sakıncası olmaz.
3.Grup : Hafif derecede kimyasala maruz kalan ve düşük yoğunluklu bir tedaviye ihtiyaç gösterirler.
4.Grup : Yaşama şansı zayıf olup ve tedavi için ileri düzeyde sağlık desteğine ihtiyaç gösterirler.

<ı>Biyolojik Silahlar<ı>; <ı>Patojen mikroorganizmalar biyolojik olarak üretilen biyo-aktif maddeler insan, hayvan ve bitkilerde ölüm ve hasar meydana getirmek amacıyla, tarihin eski çağlarından beri kullanılmıştır. Günümüzde biyolojik savaş kapsamında kabul edilen bu hastalık yapıcı veya öldürücü ajanlar artık terörist gruplar tarafından da bir tehdit unsuru olarak kullanılmaya başlanılmıştır.Bu ajanlar;

<ı>
1.
<ı>Hastalık, kapasitede azalma, ölüm ve vb. ile insanları etkileyenler . Örneğin protozoa, bakteri, virüs, bakteri toksini, riketsiya gibi.
2.İnsanlarla yakın ilişkide bulunan yabani ve evcil hayvanları etkileyek bunların enfeksiyon yaymasına neden olanlar.Örneğin veba, kuduz,antraks, burucella, leptospirozis gibi
3. Ziraat ürünleri ve araçlarını etkileyerek indirekt olarak insana zarar verenler. Örneğin bitki, hormonlar,virüs,böcekler, bakteri vb. olarak üç bölümde incelenebilir.

<ı>Biyolojik ajanlar kimyasal ajanlardan daha fazla öldürücü olma potansiyeline sahiptirler. Çünkü tabiatta bulunurlar, kolaylıkla temin edilebilme ve üretilebilme özellikleri vardır.

<ı>Biyolojik savaş ajanlarının oluşturduğu hastalık belirtileri :<ı> Şarbon: Kuluçka süresi genelde 1-6 gündür. Belirti ve şikayetler ateş, yorgunluk, öksürük, zorlu ve sesli solunum ve ciddi solunum sıkıntısıdır. Ölüm 24-36 saat sonra olur.Brusella: Hastalık ortaya çıkınca ateş, baş ağrısı, kas, eklem, sırt ağrıları, terleme ayrıca depresyon, mental durum değişiklikleri, vardır. Ölümler yaygın değildir.Veba: 1-6 günlük kuluçka süresinden sonra başlayan yüksek ateş, titreme, baş ağrısını takiben kanlı balgamlı öksürük, ilerleyen solunum güçlüğü, zorlu ve sesli solunum, morarma ve sindirim sistemi ile ilgili şikayetler vardır. Ölüm solunum ve dolaşım yetmezliğinden ya da kanama bozukluklarından olur. Q ateşi: Maruziyetten en erken 10 gün sonra ateş, öksürük, yan ağrısı oluşur. Hastalar genellikle hayati tehlike açısından kritik durumda olmazlar. Hastalık 2 gün ile 2 hafta arasında sürer. Tularemi: Solunum, sindirim veya cilt yoluyla ajanla karşılaşmadan 1-2 gün sonra başlayan lenf bezlerinde büyüme, ciltte yara, ateş baş ağrısı, halsizlik, öksürük ve yara açılması. Çiçek: Belirtiler ateş, kusma, baş ve sırt ağrısı gibi genel şikayetlerle başlar. 2-3 gün sonra ciltte önce kırmızı lekeler sonra kabarcıklar ve takiben içi enfekte sıvı dolu kesecikler oluşur. Cilt belirtileri daha çok kollar, bacaklar ve yüzde toplanmıştır ve simetrik yerleşmiştir Venezüella ensefalopatisi: 1-6 günlük kuluçka süresinden sonra 24-72 saat süre içinde ateş, ense sertliği, baş ve kas ağrıları, başlar; bu şikayetlere bulantı, kusma, ishal eşlik eder. Botulizm :Belirtiler toksinin alınmasından 12-36 saat sonra başlar. Düşük dozda alındıysa belirtilerin başlaması bir kaç günü de bulabilir. Şikayetler bulanık görme, çift görme, göz kapağı düşüklüğü, ağız ve boğaz kuruluğu ve yutma güçlüğü, genel kas güçsüzlüğü ve son evrede solunum yetmezliğidir.Risin: Toksinin alınmasından 4-8 saat sonra ani yükselen ateş, öksürük, solunum sıkıntısı, bulantı, eklem ağrıları başlar. 18-24 saat içinde akciğer ödemi oluşur ve 36-72 saat içinde solunum yetmezliğinden ölüm olur. Stafilokoksik enterotoksin: Toksinin alınmasından 3-12 saat sonra ani başlayan üşüme ve titremeyle beraber olan ateş, baş ağrısı, kas ağrısı, ve kuru öksürükle ilerler. Göğüs ağrısı olabilir. Ateş 2-5 gün sürebilir öksürük 4 haftaya kadar devam edebilir. Eğer toksin yutulduysa bulantı kusma ve ishal görülebilir. Yüksek dozda toksin alındıysa septik şok ve ölüm olur. Mikotoksin: Toksin alınmasını takiben ciltte ağrı, kaşıntı, içi su dolu kabarcıklar oluşur. Boğaz ağrısı, öksürük, göğüs ağrısı ve kanlı balgam görülür. Yüksek dozları genel güçsüzlük, şok ve ölüme yol açar.

Birinci Körfez Savaşı ve sonrasında yeniden gündeme gelen ve uzun bir süre gündemde kalan, hakkında seminerler, toplantılar düzenlenen, “Kimyasal ve Biyolojik Savaş”, bu savaşlarda kullanılan silahları yukarıda kısaca özetlemeye çalıştım.

“Kimyasal ve Biyolojik Silahlar” bir savaşın seyrini değiştirebilme özelliğine sahiptir.



(Kaynak: http://www.bilkent.edu.tr-kimyasal-biyolojiksava%C5%9F/)

var gaJsHost = (("https:" == document.location.protocol) ? "https://ssl." : "http://www."); document.write(unescape("%3Cscript src='" + gaJsHost + "google-analytics.com/ga.js' type='text/javascript'%3E%3C/script%3E")); try { var pageTracker = _gat._getTracker("UA-7006964-1"); pageTracker._trackPageview(); } catch(err) {}

 
Toplam blog
: 226
: 1337
Kayıt tarihi
: 26.01.07
 
 

1960 İstanbul doğumluyum. Kitap okumayı, yazı yazmayı, resim yapmayı ve yabancı dil'den Türkçe'ye..