Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ocak '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Önce kim değişti?

Önce kim değişti?
 

Vietnam’ın Fransa’nın sömürgesi olduğu dönemlerde Fransız kamuoyu ikiye bölünmüş durumdaydı. Ülkede yaşayanların bir kısmı Vietnam’ın sömürgeleri olarak kalması gerektiğini savunurken diğer kısmı ise çekilmeden yana tavır koyuyordu. Bu noktada Le Monde gazetesi yöneticisi Beuve-Mery açıkça çekilmeden yana tavır koydu. Kendi ülkesini misket bombası gibi gaddar silahlar kullandığı için suçladı ve bunun “kirli bir savaş” olduğunu gazetesinde yazdı. Bu söz toplumdaki mevcut bölünmeyi daha da körükledi. Sağcı ve milliyetçi kesim, Beuve-Mary’i orduyu itham ettiği için suçladı ve politik baskıyla görevden aldırdı. Bunun sonucunda Fransadaki bütün üniversiteler ayaklandı ve 1 milyon kişi iktidar aleyhine gösteri yaptı ve Beuve-Mery görevini geri aldı. Bu aynı zamanda hükümet için ağır bir yenilgi oldu ve Fransa Vietnam’dan çekilmek zorunda kaldı.

Fransa’dan sonra Amerika Birleşik Devletleri'nin Kuzey Vietnam'la giriştiği savaşı da, savaş alanında değil de Amerikan medyasında, Amerikan medyası yüzünden kaybettiği iddia ediliyor. AP fotoğrafçılarından Eddie Adams'a Pulitzer ödülü kazandıran ünlü fotoğraf 1968 yılında Güney Vietnam'lı polis şefinin bir Viet Kong gerillasını sokak ortasında öldürüşünü belgeledi. Aynı olayı film kameraları da yakalandı ve Amerikan televizyonlarında gösterildi. Bu haber sonucu Amerikan hükümetinin arkasındaki halk desteğini artık hissetmemeye başladı ve askeri güçlerin 1973 yılında Vietnam'dan çekilmelerine yol açan süreci böylelikle başlamış oldu.

Fakat bu iki çarpıcı medya ve toplum örneğinin benzerlerine bugün rastlamak neredeyse olanaksız. 35-40 yıl öncesinde bu boyutta kamuoyunu yönlendiren ve sosyal sorumluluklarını yerine getiren bir medya, öte yandan bu yönlendirmeye çok güçlü reflekslerle destek veren toplum günümüzde ironik bir şekilde alabildiğine geriledi. Medya, sadece bir eğlendirici ve güçlüler tarafından kullanılan bir manüpülasyon aracı haline gelirken toplumda bu durumu hiç yadırgamadan medyaya ayak uydurdu.

Günümüzde medyanın ideolojik işlevini daha çok belleksizleştirme ve apolitikleştirme ile yerine getirdiğini söyleyebiliriz. Televizyon dizileri, reklamlar, televoleler ve haber programları hep kolay tükettirmeye ve belleksizleştirmeye yönelik bir doğrultuda insanlara sunulmaya başlandı. En son Irak’ta Amerikan askerlerinin hapisenelerde yaptığı işkence görünütülerinin sonucuna baktığımızda en az işkence olayı kadar tüyler ürpertici bir manzarayla karşılaşıyoruz. Tüm bu vahşete rağmen insanlar hiçbir şekilde kıllarını kıpırdatmıyor ve bunun sorumlularına herhangi bir baskı yapmıyor. Daha önceleri savaş karşıtı gazete yöneticisini desteklemek için isyan çıkaran üniversite öğrencilerinin, Vietnam savaşını lanetlemek için ABD başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında sokaklara dökülen ve hükümetlerini geri adım atmaya zorlayan insanların yerinde adeta yeller esiyor. Sahi ilk kim vazgeçti insan olmaktan? Medya mı yoksa toplum mu? Önce kim değişti?

OKUYUCUYA NOT: TATSIZ-TUZSUZ, NOT ALMAK İÇİN SON ANDA YAZILMIŞ ESKİ BİR ÖDEV YAZISI. KÖPRÜLERİN ALTINDAN ÇOK SULAR AKTI, GÜNCELLİĞİNİ BAZI NOKTALARDA YİTİRDİ, ÖZNELER DEĞİŞTİ AMA BAŞLIKTAKİ SORU HEP YANITSIZ KALDI..

 
Toplam blog
: 34
: 1630
Kayıt tarihi
: 18.08.06
 
 

Merhaba, Yazmak kimimiz için kendini ifade etme biçimi, kimimiz için ekmek kapısı, kimimiz içinse öy..