Operasyonlara hızla devam

Türkiye terörle mücadelede yeni bir döneme mi girdi?

Terör Örgütü’ne yönelik sürdürülen operasyonlar mutlaka devam etmeli ve yanı-başımızda ülkemizin huzuru ve refahı açısından sürekli bir tehdit oluşturan terör belasının kökten kazınması için başladığımız işi bitirmeliyiz. 

Yıllardır içi kan ağlayan şehit annelerine inat, ülkemizdeki kanlı eylemlerini kalleşçe ve acımasızca, aralıksız sürdüren terör örgütü, şehir yapılanmaları ve meclisteki destekçileri sayesinde işi şımarıklığa döküp, açıkça ülkemiz aleyhinde yasadışı eylemler ve saldırılar yapmakta, ve ülke sınırları dışında da medya yayın organları vasıtasıyla aleyhimizde karapropoganda faaliyetlerine devam etmektedirler. 

Bu işi o kadar açık bir şekilde yapıyorlar ki, terör faaliyetlerinin haber yayınlarına yetiştirilemediği gerekçesiyle, eylemlerin belirli saatlerde yapılmasını isteyecek kadar yüzsüz ve ülkemizi küçük düşürmeye yönelik küstahlık örneği göstermektedirler. 

Terörden uzun yıllardır nasibini almış bir millet olarak bizler, terörün her türlüsünü lanetliyor ve destekleyenleri de ibretle, hayretle, ve sabırla izliyoruz. En son yaşanan Hakkari-Dağlıca terör saldırısında şehit olan askerlerimizden sonra sabrımız nihayet taşmış, ve özlemini duyduğumuz operasyonlara nihayet başlamış bulunmaktayız. Artık tepkimizin ciddi bir şekilde gösterilmesi gerekiyordu ve buna hava operasyonuyla başlamış olduk. Bu konuya istinaden birkaç gün önce Taksim-Beyoğlu hattında terörü destekleyen ve aralarında BDP ’li milletvekillerinin de bulunduğu kişiler tarafından eylemler düzenlenmiş ve açıkça teröristlere destek yürüyüşü yapılmıştır. 

Dağda, son derece modern silahlara sahip ve bunları ülkemizin askerine karşı kullanan bölücü terör örgütünü destekleyen bu kişilerin yaptığı bu destek mitingleri çok düşündürücüdür. Şehit verdiğimiz zaman en ufak bir üzüntü bile dile getirmeyen bu şahıslar, söz konusu teröristler olunca her türlü gösteri ve propoganda yaparak etnik bölücülüğü açıktan desteklemektedirler. Keza, dağdaki operasyonların yoğunlaşması üzerine, sözde kendilerine "barış anneleri" adını veren terörist yandaşları, nedense kendi canları yandığında hemen sözde "barış", “diyalog” nutukları atmakta, ve operasyonun bir an evvel bitirilmesi konusunda her türlü gayreti sarfetmektedirler. Ancak, ne yazık ki, öldürülen kişiler Türk askeri olduğunda, aynı kişiler ortalıkta gözükmemekte, sessizce kabuklarına çekilmekte ve hatta aleyhimizde sevinç gösterileri düzenlemektedirler. Üzülerek belirtmek gerekir ki, teröristlerin önünün açılması, başı-sonu belli olmayan "demokratik açılım" adı altında, hainlerin dağlardan büyük şehirlere getirilmesiyle sağlanmış ve İstanbul'un göbeğinde bile yüzü maskeli grupların terör faaliyetlerini serbestçe yapmalarına olanak sağlanmış, göz yumulmuştur. Bu durumun bir uzantısı olarak, terör örgütünün şehir yapılanmaları hızla çoğalmış, ve insanlar açık tehditle yüz-yüze bırakılmak zorunda kalmıştır. Nitekim birçok insan, özellikle belirli semtlerde, sokaklarda rahatça dolaşamamaktadır. 

Daha önce çok kez dile getirdiğim halde, tekrar ifade etmekte fayda gördüğüm ve terörün tamamen bitirilmesinde önemli olduğunu düşündüğüm hususlar şunlar olacaktır; 

Operasyonların hız kesmeden, kara ve hava destekli aralıksız sürmesi,  

Dış devletlerin teröre desteğini kesmeye yönetlik koordineli çalışmalar ve görüşmeler yapılmalı,  

Uyuşturucu pazarı haline getirilen ve büyük bir rant pazarına dönüştürülen Doğu’daki kaçakçılık faaliyetlerinin bir an önce tespit edilip müdahale edilmesi,  

Terörü doğrudan veya dolaylı destekleyen şahıslara göz açtırmayarak hızlı bir şekilde yargılanmalarının sağlanması,  

Yasadışı eylem ve kara propoganda yapanlara göz açtırılmaması ve göz altına alınması,  

ve en önemlilerinden biri olan,  

Doğu ve Güney Doğu’daki eli silahlı unsurların silahsızlandırılması. 

Terörün ortadan kaldırılmasındaki şüphesiz en önemli unsurlardan olacaktır. Zira, elinde uzun menzilli otomatik tüfekleri olan gruplar sokaklarda serbestçe cirit atmakta, ve terörü desteklemeyenlere de açık bir tehdit unsuru oluşturmaktadırlar. 

Terörü ortadan kaldırmak amacıyla başladığımız bu kararlı adımlara yönelik caydırma ve sözde barış nutukları çeken şahıslar dikkate alınmamalı, ve daha önce çok kez tanık olduğumuz ve fırsat verdiğimiz, hainlerin ellerine, terörü istedikleri gibi kullanacakları bir zemini hazırlayacak kozlar verilmemelidir. 

Son olarak,  

Teröristlerle masaya oturma konusunda yaptığımız hatayı tekrarlamadan, güçlü bir devlet, güçlü bir millet olarak, terörün her türlü unsurunu etkisiz ve devre dışı bırakmak suretiyle, ülkenin kaderini birkaç çapulcunun eline bırakmayacak gelişme sürecinde hızlı adımlarla ilerlemeliyiz. 

Umutla, yıllardır özlemini çektiğimiz bu temiz yolda, ülkemizin nimetlerinden faydalanıp ihanet eden kalleşlere göz açtırmadan, hedeflerine hızlı adımlarla ilerleyen güçlü bir ülke olma yolunda askerlerimize dua ederek şükranlarımızı sunuyoruz. 

Sevgiyle kalın.. 

Ali AKYILDIRIM 

www.aliakyildirim.com