Ortadoğu Projesinde Böylesini Duydunuz mu?

Dünyanın bir çok ülkesinde heykelleri ve bizzat benim de Romanya'da görmüş olduğum benzer büst'lerinden de anlaşılacağı üzere tüm dünyanın dünya lideri olarak kabül ettiği Atatürk ile ilgili fazla şey söylemek yazmak gerekmiyor aslında.

O yüz yıl önce sadece bugünlerin Türkiye'sini değil dünya devletlerini de görebilmiş ve öngörülerde bulunmuş olan eşsiz ve tartışmasız lider komutan devlet başkanı ve politikacı'ydı. Dünya'da benzeri olmayan kurmuş olduğu laik cumhuriyet'e baktığımız zaman zaten ne kadar büyük bir dünya lider olduğunu görmekteyiz.

Bir dönemi kapatarak yeni bir dönemi başlatmak dünyadaki her liderin gerçekleştirebileceği durum değildir. Hele de en büyük devrimlerden biri olan harf devrimini gerçekleştirmek ve Osmanlı kültüründen batı kültürüne geçiş yapabilmek dünya'da sadece Atatürk gibi bir lider tarafından gerçekleştirilebilirdi ancak.

Buraya kadar her şey tamam her şey doğru. Ama bir de Amerika ve emperyalist ülkeler prespektifinden bakmaya çalışalım tarihe isterseniz.

İsterseniz şöyle başlayalım. Basit bir soru sorarak sonuca varmaya çalışalım. Soruyu sorduğumda cevap kendiliğinden gelecektir.

Sorum şu;

O tarihteki ülke nüfusu henüz bugünkü İstanbul nüfusu kadar olan bir ülkenin yarı aç yarı tok askerleriyle ve üstelik techizat donanımı oldukça zayıf, hatta doğru dürüst silaha bile sahip olmayan askerlerle her tarafı yabancı batıdaki modern silahlara sahip devletler tarafından işgal edilmiş ülkede Kurtuluş Savaşı nasıl kazanılmış? (Tamam, inanç gücüne katılıyorum ama sanki burada başka bir durum söz konusu var gibi geliyor bana) 

Acaba burada Amerika ve emperyal ülkelerin projeleri doğrultusunda bir yönlendirilme söz konusu olabilir mi? Türkçesi; parmağı olabilir mi?

Yani şöyle; Önce batı ülkeleri tarafından ülkenin dört bir tarafı yabancı özellikle acemi askerlerle işgal edilsin, arkasından Mustafa Kemal komutasıyla zafere ulaşılsın ve istenilen halifelik dönemi yerine laik Cumhuriyet kurulsun. (yanlış anlaşılmasın, Atatürk ilkeleri Cumhuriyet ve demokrasi dünyanın en iyi rejimi olduğunu söyleyelim) Kendimizi kandırmayalım İngiltere, İtalya, Fransa gibi güçlü devletlerle savaşmak ve savaşı kazanabilmek epeyi düşündürücü değil mi?

Ülke işgali de Amerika ve emperyal ülkelerin projeleri dahilinde gerçekleşmiştir, ve özellikle acemi ve eğitimsiz yabancı askerlerle Kurtuluş savaşının zafere ulaşması da Amerika ve emperyal ülkelerin projeleri dahilinde gerçekleşmiştir diye düşünüyorum.

Sorum şu; Amerika ve emperyal ülkeler yüz yıl önce, önce Türkiye'yi ardından yüz yıl sonra yani bugün Ortadoğu İslam coğrafyasını şekillendirmek ve piyasa ekonomi sistemini hayata geçirmek için plan hazırlamışlar?

O zaman şunu da söylemek mümkün; Atatürk'e ülkede devrimlerin gerçekleştirmesini isteyen ABD ve emperyal ülkeleri Cumhuriyetin kurulmasından kısa zaman sonrasında acaba Atatürk'e uzun sürede etkisini gösterecek ve hastalığa dönüştürebilecek bir ilaçla mı öldürüldü?

Bu soru şunun için akla getiriyor insan; Atatürk on yıl daha yaşamış olsaydı ülke Avrupa düzeyinde olurdu.

Amerika ve emperyal ülkeler ülkenin gelişmesini o dönem istemediler istemezler, zira geri kalmış ülkelerden kaynak akışnıı sağlamaya çalışırlar.

Amerika bugün Ortadoğu İslam coğrafyasında önce tıpkı ülkemizde yabancı işgalcileri hayata geçirdiği gibi IŞİD, DEAŞ, YPG-PYD-PKK, El-Nusra terör örgütlerini örgütleyerek bir bakıma İslam coğrafyasını işgal ettirerek altı yılda altı milyona yakın insanın hayatına mal ettirdikten sonra terör örgütlerini bir bir yok etmeye çalışmaktadır.

Akla şu soru geliyor hemen; Terör örgütlerini yok etmeye çalışan ülke Ortadoğu İslam coğrafyasının şekillendirilmesinde rol alabilir mi?

Rol alabilir mi ne dersiniz?