ÖSS'de 3. yerleştirme yapılacak mı?

Bu yıl ÖSS”de rekor kontenjan boşlukları yaşanıyor. 2006 ÖSS genel yerleştirmeleri tamamlandığında 23 bin 934”ü lisans, 10 bin 531”i de ön lisans olmak üzere toplam 34 bin 465 kontenjan açık kaldı. Bu rakam son yılların en büyük rakamıydı. Asıl ilginç olanı ise genel yerleştirme sonrası üniversite kayıt tarihleri sona erdiğinde bu rakamların çok daha büyümüş olmasıydı. Üniversitelerin 1. kayıtlar sonrası, 28 bin 770”i lisans, 45 bin 45”i de ön lisans olmak üzere toplam 73 bin 815 boş kontenjanları oluşmuştu.

Bu şu demekti;

39 bin 350 öğrenci ilk yerleştirmede bir programa yerleşmiş olmasına rağmen, yerleştiği üniversite programına kayıt yaptırmamıştı. Kayıt yaptırmayanlar boş kalan kontenjanlardan bile daha fazlaydı.

12 Eylül tarihinde milliyet muhabirlerinden Bahar Ataktan”ın haberine göre YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, "Gerekirse ilk kez öğrencilere üçüncü şans tanıyacağız" açıklamasını yaptı. Bu açıklama henüz ek yerleştirmeler gerçekleşmeden önce yapılmıştı. Böyle bir uygulama bir ilk demekti ve yetkililer bu sonuçları öncesinden öngördüklerini belirtiyorlardı.

Derken 28 Eylülde yani ek yerleştirme başvurularının son gününde, zaman gazetesinde Anadolu ajansı kaynaklı haber, ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan”ın, "üniversitelere ek yerleştirmeden sonra üçüncü bir yerleştirme yapılmasının anlam taşımayacağı"nı belirttiğini söylüyordu.

Nihayet ek yerleştirme başvuruları alındı ve açıklandı. Sonucun vahameti pek de değişmemişti, 23 bin 742”si lisans, 9 bin 918"i ise önlisans programı olmak üzere toplam 33 bin 660 kontenjan doldurulamamıştı. Ek yerleştirmede yerleşen öğrencilerin ne kadarının kayıt yaptırmayacağı ise şu an için meçhul… Bu rakam yaklaşık 400 bin kişilik toplam üniversite programlarının, yaklaşık %8,5” i demek…

Bu yıl ilk defa ÖSS”de 3. yerleştirme yapılır mı yapılmaz mı henüz net bir açıklama yok ama (ki, bence yapılmaz) %8,5”lik bir oran, bir şeylerin yapılmasını gerektirmiyor mu? Bu rakamlar konunun üzerinde durmayı ve önlem alınmasını gerektirmiyor mu?

Üzerinde durulması gereken bir diğer konu da ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan”ın;en çok boş kontenjanların ziraat fakültelerinde ve bu fakülteleri fizik, jeoloji, biyoloji ve maden mühendisliği bölümleri ile su ürünleri fakültelerinin izlediğini belirtmesi. Ve neden olarak “Bu, rastgele bir durum değil. O programların iş olanakları sınırlı olduğu için bir başarı düzeyine sahip öğrenci, o programları istemiyor. O programları isteyen aday bulmak için altlara inmek gerekiyor. Altlarda da başka ümidi olmayan öğrenci ‘puanı az ise oraya gideyim’ diyor.’’

Peki madem bunlar biliniyor, öyleyse belirtilen fakültelere, neden hala yüzlerce kontenjan verilerek gençlerimizin emekleri heba ediliyor. Dahası kaynaklarımız boşa harcanmış olmuyor mu?

Son olarak bütün bunlar, YÖK”ün Milli Eğitim Bakanlığı ile dalaşmak yerine, sistemini gözden geçirmesini gerektirmiyor mu? Dahası bu rakamlar, sistemin sos verdiğini haykırmıyor mu? Ve bu vahameti, büyük gazetelerin(!), büyük köşelerinin(!), büyük yazarları(!), fark etmiyorlar mı?