Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Nisan '16

 
Kategori
Dostluk
 

Özlemim

Özlemim
 

Her şeyin bir fiyatının olduğu şu devirde paha biçilmez bir değerdir dostluk...
İnsanın yaşamı boyunca pek çok arkadaşı olur ama dost dediklerimiz belki iki elin parmakları kadardır en fazla.

"Dostlar seçilmiş kardeşlerdir" diye bir söz duymuştum çok eskiden. Ne güzel, ne doğru bir tanım!
Kardeşlerimizle aramızda bir kan bağı vardır. Bu bağ aramızda her ne yaşanırsa yaşansın bizi birbirimize kuvvetle bağlar.
Dostum dediğimiz insanlarla aramızda kan bağı yok ama ; uzun bir süre içinde oluşan, pek çok sınavlarla denenen, karşılıklı güven, samimiyet ve doğallıktan oluşan bir can bağı var. Bu nedenle kardeşlikten bile daha önemli ve değerli...

Yaklaşık 15 gün önce ben işte böyle bir dostu, yani kız kardeşlerimden birini kaybettim.

Hastalığının gidişatı nedeniyle her ne kadar onu kaybedebileceğime kendimi hazırlamış olsam da, ölüm geldiğinde insan hazır falan olmuyor. Gelince darmadağın oluyorsunuz.

Ölüm, doğum gibi bir gerçeklik...
Bu nedenle Allah'ın takdirinin ve bize biçtiği sürenin önüne kimsenin geçemeyeceğini bildiğim halde yüreğimin içinde ince bir sızı da var. Hissettiriyor kendini...

Acı taze! Bu yüzden sık sık sarıyorum en başa.

Yıllar öncesinden, 3 ay öncesine kadar bütün anılarımız bir bir önümden geçiyor.
Bir insanı gerçekten sevmiş ve onunla candan bir bağ kurmuşsam eğer, o insanı madde boyutunda görememek, gerçekte de olmadığı anlamına gelmiyor benim için. Ruhum hissediyor varlığını...

Bu yüzden derler ya hani: Gerçek dostların ve gerçek aşkların arasına ne zaman girer ne de mesafe...
Ben buna tüm kalbimle inanan biriyim.

Bu dünyada birbirimizi nasıl buluyor, birbirimize nasıl sevdiriliyorsak yine bir şekilde ve mutlaka bir yerde yeniden buluşma ve ruhların bir şekilde teması var ve olacak. Kalbim bana böyle söylüyor.

Benim sevgili can dostum, kardeşim
Seni artık göremiyor, sesini duyamıyor olsam da varlığını hala hissediyorum.

Ve eminim ki şu an ben bu yazıyı senin için, bizim için yazarken de sen bir yerlerden hissediyorsun.
Bu yüzden içimden geçenleri sanki sen karşımdaymışsın da sana söylüyormuş gibi yazıyorum.

30 yıl önce seni tanıdığım zamanda da yaşama bağlılığın, mücadele ruhun ve azminle güçlü bir genç kızdın ve hayat seni son ana kadar hiç değiştirmedi.
Tanıdığım en yüreği zengin, gönlü geniş, eli açık ve vefalı insanlardandın.
Hep aklına koyduğunu yaptın.
Her gününün kıymetini bildin ve hiçbir şeyi ötelemedin.
" Yarın yok, bugün yaşa " felsefendi hep.
Demek ki acelen varmış!

Çok mutluyum ki, yapmak, görmek istediğin pek çok şeyi gerçekleştirip, arkanda çok güzel bir evlat, sana sevgiyle bağlı bir eş ve dostlar bırakarak bu dünyadan ayrıldın.
Emeklerinin, çalışkanlığının, azminin karşılığını aldın.

Şu an beni mutlu ve huzurlu kılan his, bütün bunları sana hayatta iken de söyleyebilmiş olmam.

Allah sana hep istediklerini verdi.
Tamamlanamayan, eksik kalanlarda da var demek ki bir hayır.

Şimdi acılarından, ağrılarından da kurtuldun.
Özgürsün!
Hem de hep istediğinden çok daha özgür...

İyi ki yollarımız kesişmiş.
Yaşadığımız, birlikte gülüp, birlikte ağladığımız, paylaştığımız her şey hep benimle olacak.

Bir gün tekrar buluşana kadar ÖZLEM' im...
Özlemimsin....

Sevgili dostlar, sevgili okurlar,
Yaşarken yapmak, yaşarken bilmek ve yaşarken söylemek, duymak gerek.
Bu yüzden paylaştım hislerimi sizinle de...

Ben, benim için özel bir dostuma her gün rahmet dilerken sizler de kendi dostlarınıza " Seni seviyorum", " Dostluğun değerli ", " İyi ki varsın" demeyi ihmal etmeyin, unutmayın diye...

Hayat bir varmış, bir yokmuş çünkü...
Yarın yok, ne varsa bugünde...
 

 
Toplam blog
: 115
: 830
Kayıt tarihi
: 18.11.12
 
 

1967 yılında İstanbul'da doğdum.Hacettepe Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesinden 1988 yılınd..