Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '21

 
Kategori
Eğitim
 

Pandemi'de Eğitim

Pandemi ’de Eğitim

İkinci aşamanın başlamasına 1 gün kala Milli Eğitim Bakanlığı açıklama yaptı. Yüz yüze eğitime ve sınavlara, 2 Mart 2021 Salı günü illerin salgın koşullarına göre başlanmasının kararlaştırıldığı açıklandı. Okulların ve sınavların son durumu Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nda yapılacak değerlendirmeler sonrası netlik kazanacak.(Hürriyet,26.02.2021)

1 Mart tarihinde yapılacak olan Kabine Toplantısı dolayısıyla okulların açılışını bir gün daha erteleyen Milli Eğitim Bakanlığı, liselerde yapılacak olan sınav içinse hazırlıklarını sürdürüyor. Son olarak Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un açıklama yaptığı liselerde yüz yüze sınav yapılması hususu, risk durumuna göre yön kazanacak. İşte, Bakan Selçuk'un liselerde sınav yapılacak mı sorusuna yönelik vermiş olduğu önemli yanıt; 8 Mart 2021 yüz yüze sınav yapılacak, dedi.(28 Mart 2021,saat 18 haberleri)

"Sınav sadece  liselerle ilgili söz konusu. Yeniden düşünür müsünüz şeklinde bir öneri olarak görüyoruz, biz bu tartışmaları. Ama bizim eğitim bilimleriyle ilgili bir akademik kurulumuz var. Sonuçta bir karara varıyoruz. İlkokul ve ortaokulda sınavın olmaması yönünde ortak bir karar çıktı. Neden lisede olması gerekiyor da ilkokulda olmaması gerekiyor?

Çünkü ilkokulun daha farklıdır, ilkokullarda karne notu vermiyoruz. Ama lisenin akademik hedefleri  daha yüksek. Bizim destekleme yetiştirme kurslarımız ağustostan beri açık. Çocuklarımızın geleceğe dönük yapmaları gereken ödevler var. Eylülden 1 Kasım'a kadar olan döneme kadar bir karne notu vermek istiyoruz. Okullar kapanmadan önce %40'ı da sınava girdi."

"Şu ilde risk yüksek olduğu için okullar açılmayacak dendiğinde sınavlar zaten olmayacak.  Sınavların yapılması için ortam müsait. Çok riskli şehirlerde sınav yapmayacağız. Konular zaten sınırlı. Eğer sınav varsa çocuklar hiç bırakmıyor, takip ediyor. Ama hiç sınav yok derseniz bu sefer düşüyor. Eğer sınav varsa çocuklar hiç bırakmıyor, takip ediyor. Ama hiç sınav yok derseniz bu sefer düşüyor. Çocukların en az yarısı 'Lütfen sınav olsun, bizim çalışmamızın karşılığı olsun' diye ısrar ediyorlar."

Valiliklerden okullarda yüz yüze eğitime başlanmasına ilişkin peş peşe açıklamalar geldi.

İşte İstanbul Valiliği'nden yapılan açıklama:

Koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında 1 Mart sonrasında yeni bir sürece girileceği ve bu süreçte salgının seyrinin il bazlı takibinin yapılarak uygulanacak tedbirlerin de buna göre belirleneceği kamuoyunun malumudur.

Bu kapsamda Sağlık Bakanlığı ve Koronavirüs Bilim Kurulunca belirlenen kriterlere göre yapılan değerlendirme çerçevesinde 4 ayrı risk grubu (düşük, orta, yüksek, çok yüksek) tespit edilerek bu risk gruplarına göre uygulanacak tedbir seviyelerinin Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde kararlaştırılabileceği değerlendirilmektedir.

"Gerekli adımlar atılacaktır"(Hürriyet haber,27.02.2021)

Pandemi,tüm dünyayı etkiledi. Koronavirüs (Covid-19) Pandemisi, 2020 yılının başından itibaren küresel olarak tüm dünyada yaşanmaya başlanmıştır. Ekonomik, sosyal, kültürel yapılar bozuldu. Kütüphaneler, tiyatrolar, müzik, sinema salonlarıkapandı. Coronavirüs (Covid-19) pandemisi, tüm dünyada sağlık, ekonomik, sosyal ve pedagojik bakımdan çok önemli değişimlere neden oldu.

Yaşam koşulları zorlaştı. İnsanlar birbirlerinin ellerini sıkamaz, birbirleriyle konuşamaz, bir araya gelemez, toplanamaz; özetle sosyal etkileşimde bulunamaz oldular. Çevremizde sevdiğimiz, saydığımız, tanıdığımız birilerini bir süredir göremiyoruz. En yakınımızın cenazesine bile yetişemiyoruz. Gazete haberlerinden, sosyal medyadan duyup da taziye diledik.

Coronavirüs (Covid-19)’un Eğitime Etkisi

En önemlisi eğitim kurumları kapandı. Öğrenciler, öğretmenlerinden, arkadaşlarından uzak kaldılar. Bu nedenle, uzaktan eğitim kaçınılmaz oldu. Peki, okul yöneticileri, öğretmenler, öğrenciler, veliler böyle bir eğitime hazır mıydı? Eğitim alt yapısı, velilerin eğitim durumları, ekonomileri “uzaktan eğitime” uygun muydu? Başka bir deyişle, aileler bilgisayardan ne derece yararlanabiliyor? Çocuklarına, yardımcı olabildiler mi? Bu soruları, yanıtlamak zor görünüyor.

Pandemisi ve pedagojik yansımaları: Türkiye’de açık ve uzaktan eğitim uygulamaları

.Pandemi’ den en çok etkilenenlerden biri de eğitim dizgesidir. Pandemi’ den etkilenen ülkelerde, yüz yüze eğitim yürütülememektedir. Bu nedenle, dünya genelinde, milyonlarca kişi açık ve uzaktan eğitim yoluyla eğitim almaya başlamıştır. Pandemi nedeniyle, Türkiye’de tüm öğretim kademelerinde yüz yüze eğitime ara verilmiş; açık ve uzaktan eğitim olanakları kullanılmaya başlanmıştır. Bu dönemde, toplumda açık ve uzaktan eğitim hizmetlerinin önemi anlaşılmaya başlanmıştır. Pandemi,açık ve uzaktan eğitim, sadece niceliğin değil, aynı zamanda niteliğin de önemli olduğunu göstermiştir. Coronavirüs (Covid-19) Pandemisi, Türkiye'de açık ve uzaktan eğitim dizgesinin amacı, içeriği, altyapısı, erişimi, güvenliği, , tasarımı, kalitesi, uygulama ilkeleri ve pedagojik açıdan güçlendirilmesi gerektiğini göstermektedir.(Ertuğ Can)

Koronavirüs (Covid-19) andemi süreci ve pandemi sonrası eğitime yönelik değerlendirmeler:

Covid-19, özellikle eğitime yönelik bakış açısını da yeniden değerlendirmeyi de zorunlu kılmıştır. Pandemi süresince ortaya çıkan durumlara göre eğitim teknolojileri, uzaktan eğitimde ders tasarımı, değerlendirme, değerlendirme bulguları; dijital veriler, yeni eğitsel roller, dijital yeterlilikler, dijital beceriler, dijital dönüşüm, dijital bölünme, eğitimde açıklık felsefesi, sosyal eşitlik, travma ve kaygı, ilgi, anlayış, etik değerler, empati pedagojisi, destek toplulukları ve mekanizmaları ile yükseköğretimde ekonomik boyut bağlamında değerlendirmeler yapılmıştır. Bu sonuçlarına göre Koronavirüs Pandemisi ’nin eğitiminde doğrudan ve dolaylı olarak dünyayı da etkilediği, eğitimde sürekliliği her koşulda sağlamak için köklü reformlara ve stratejik planlamaya gereksinme duyulduğu görülmüştür.( Aras Bozkurt)

Pandamı Sürecinde Uzaktan Eğitim Uygulamasının Değerlendirilmesi

2020-2021 Eğitim öğretim yılında bir dönemi ve pandemi sürecinde yaklaşık bir yılı geride kaldı.

  • Öğretim yılının ikinci dönemi için hem yüz yüze, hem de uzaktan eğitim planlaması tamamlandı.
  • Eğitim; öğrenci, öğretmen, eğitim yöneticileri, mülki amirler, veliler, STK'lar, yazılı ve görsel basın, sosyal medya kullanıcıları kısaca sürecin tüm paydaşlarını ilgilendirmektedir. Bu sürecin öznesi ve nesnesi konumunda bulunan tüm paydaşları...
  • Yaşanan süreçte karşılıklı sanal iletişimler, normal sürece göre daha da arttı.
  • Uzaktan eğitimin sorunu, sessizlik ve bağlantıların kesilmesidir. Ne var ki yüz yüze eğitimde sınıftaki öğrencilerin tümüyle iletişim kurulduğu da söylenemez.
  • Tablet, bilgisayar, internet paketi yokluğu ya da yetersizliği. Bulunduğu mahallede İnternet bağlantısını sağlayacak altyapı yokluğu, Pandemi sürecindeki eğitimin en önemli sorunu olmuştur.
  •  Eğitim programlarının, izlencelerinin uzaktan eğitime rağmen olması gereken şekilde yetiştirildiği hatta önceki yıllardan daha rahat yetiştirildiği öğretmenlerin genel görüşü. Burada akla şu sorular geliyor; eğitim izlenceleri yetişti ama öğrenciler ne kadar anladı; konuları ne derece içselleştirdiler? Bu sorular yanıtlanmadan bu eğitim sürecinde öğrenci başarısından söz etmek, anlamlı görülmüyor.
  • Sürecin en büyük sorununu ilkokul 1. Sınıf öğrenci ve velileri oldu. Öğrencilerin normal süreçte olduğu gibi okumaya geçmiş olmalarından ilgililer mutlu olmuş; ne var ki sorun sadece okumaya geçmek değildir. Öğrencilerin en önemli anılarını biriktirdikleri, içtenlikli ve kalıcı arkadaşlıklarının temelini attıkları süreci evde geçirmiş olmalarının eksikliğini ve burukluğunu atmaları kolay olmayacağı görüşündeler uygulayıcı eğitimciler.
  •  Liselere Geçiş Sınavına (LGS) hazırlanan 8. sınıf öğrencileri ile Yüksek Öğretim Kurumlarına Geçiş Sınavına (YKS) hazırlanan 12. sınıf öğrencilerimiz salgın sürecinden olumsuz etkilendiler. ",
  •  "Öğretmenlerin kıymeti anlaşıldı", " Öğretmenlik mesleğinin zorluğunu veliler de anlamış oldular"
  • Yaşanan süreçte sınav öğrencilerimize yönelik online denemeler yapıldı ancak, yüz yüze yapılan denemeler kadar verimli olmadığı, sonuçların da gerçeği tam olarak yansıtmadığı görüldü. Tedbirler kapsamında okullarımızda yüz yüze denemeler yapılarak öğrencilerin akademik başarı durumlarını daha net gördük ve gerekli önlemler alınmaya çalışıldı.
  • . Yüz yüze derslerde özellikle ilkokul ve ortaokul düzeyindeki öğretmenleri ile spor yapan, şarkı söyleyen, resim çizen öğrencilerin mutlu olduklarını, eğitimciler özellikle vurguluyorlar. Pandemi sonrası, öğrencilerin yeteneklerini geliştirmede bu derslerin öğretmenlerine daha çok iş düşeceği anlaşılıyor.
  • Ders saatlerinin azaltılması yönünde öğretmenlerimizin fikir beyan etmeleri, eğitimdeki başarılarının nedenini irdeleyen bir gazeteciye Finlandiya'nın önceki eğitim bakanının "bizde öğrencilerin okulda kalma süresi günde 4 saattir.  Okulda dersler yoğun evde ödevlendirme azdır. Çocuklar daha çok sosyal becerilere yönlendiriliyor, "der ve konuşmasını söyle sürdürür: "Bizim en büyük önceliğimiz öğrencinin mutluluğunu temin etmektir" demesi de bir hayli düşündürücüdür.
  • Yaşanan süreçte sınav öğrencilerimize yönelik online denemelerle yapıldı ancak, yüz yüze yapılan denemeler kadar verimli olmadığı, sonuçların da gerçeği tam olarak yansıtmadığı görülür
  • Okulun eğitim öğretim görevi, büyük ölçüde eve taşınmış ve velinin desteğine, denetimine geçmiştir. Bilinçli velilerin çocukları “uzaktan eğitimde” daha başarılı oldukları görülmüştür.
  • Yüz yüze denemeler yapılarak öğrencilerin akademik başarı durumları daha net ortaya çıkmıştır.
  • Bu süreçte öğrenci velileri her gün derslere öğrenme ortağı ve gözlemci olarak katılmışlar. Öğretmenlerimiz de derslerini anlatırken sadece ekrandaki öğrencilere değil, görünmeyen katılımcılara, ailenin diğer bireylerine de anlattıkları bilinciyle hareket etmişlerdir.(Sadık Özdemir, Arapgir Milli Eğitim Müdürü)

Sonuç

Koronavirüs, tüm dünyayı etkiledi. Tüm kurum ve kuruluşlar bu virüsle değişti; görevlerini yapamaz duruma düştü. Bu durumda, okullar kapandı. ”Uzaktan eğitim” zorunlu oldu. Eğitimciler, öğrenciler, veliler bu duruma uyum sağlamaya çalıştılar. Bilgisayar, tablet kullanma, İnternet’ten yararlanma bilgi ve becerilerini geliştirdiler.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 391
: 2555
Kayıt tarihi
: 04.12.12
 
 

Hüseyin BAŞDOĞAN, 1942'de Malatya- Arapgir'de doğdu.Arapgir Ortaokulunu, Diyarbakır Öğretmen Okul..