Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mart '07

 
Kategori
Genel Sağlık
 

Panik atak ve öğretileri 2

Panik atak ve öğretileri 2
 

Bir önceki yazımda belirttiğim üzere çağımızın önemli sağlık sorunu panik atağın nedenini de bilmek kökten çözüm sağlayabiliyor. Şehir yaşantısının da bu hastalığa etken olduğunu düşünüyorum. Ama biz ne demiştik? Olayların gülünç yanını görebilmekte önemli. Devam edelim mi?

4-Çıldırıyor muyum yoksa? Delirdim mi ben? gibi soruların anlamsızlığı. Tabir-i caiz ise "deli olan deliyim" demezmiş gerçeği ne olacak? Korkmayın gerçekten delirmiş olsaydınız bunu kendi kendinize muhakeme eder olamazdınız değil mi? Aslında bir çok kişiden daha akıllı birisiniz. Bunu bilmek süper güç kazandırır.

5-Hayatınızın büyük bir dilimi nerde geçiyor? Hastane? Semt poliklinikleri?Eczane, sağlık ocakları? Hepsi de olabilir. İyi ve söz dinleyen bir panik atak hastasıysanız rekor kırmış olabilirsiniz. Araştırın ve guiness rekorlar kitabında yerinizi alın. "Dünya da en çok sağlık kuruluşlarına giden ama bir sorunu olmayan insan " Böyle anılmak ister misiniz? Bence hayır. Zaten tüm hastalıkların bilincindeyiz. Panik atağın niye farkında değiliz?

6-Farkında olmak. Panik atak öyle bir güç kazandırır ki kişi sürekli uyanıktır. Kendi kendini dinlemekten dolayı tüm algılar dışarıya doğru korkunç bir performans sergiler. Kesin bende bir hastalık var, ölmek üzereyim diye düşünmekten hisler kuvvetlenir. Bir gün kapı çalar ve siz daha açmadan kim olduğunu bilir duruma gelirsiniz. -Aaaa yıllardır görmediğiniz ilkokul arkadaşınız. Olabilir.

Panik atak hastası hep bir sonra ki dakika için endişe duyar. Hayır! İçinde bulunduğunuz durumu bizzat yaşamak yerine, sadece bir saatliğine izlemeyi tercih edin.Sadece izleyin.Bir saat sonra geri döndüğünüz de yaşadığınız an bir önceki an olmayacaktır.Gülünç mü?Dramatik mi?Yorumu bir izleyici olarak yapın.

Modern yaşantının esiriyiz hepimiz.Gelecek için kurulan hayaller bile aynı.Emekli olmak ve köy yaşantısına dönmek.Pazar günleri rahatlamak için yapılan doğayla iç içe piknikleri.Evimizde yetiştirdiğimiz pencere önü çiçekleriyle yetinmek.Geç kalınmış öze dönüş hikayeleri bunlar.Sonuçları ise ne yazık ki sağlımızı etkilemekte.

"Gözlerimi kapattığımda mis gibi otların nemli kokuları geliyor burnuma.Gözlerim kapalı olsa da görüntüleri beliriyor hemen.Sanki tüm dünya bu eşsiz örtüyle kaplı.Heryer ama heryer yemyeşil.Bir sıcaklık hissediyorum sonra.Belli ki güneşli bir gün.Hiç ses yok.Çok uzakta bir iki ağaçtan başka hiçbirşey yok.Televizyon sesi yok.Haberler yok.Biliyorum ki mevsim normallerinde bir hava var bugün.Yalnız olduğumu hissedip gözlerimi açmak istiyorum ama yapamıyorum.Gözlerim inat edip açılmıyorlar.Ben biliyorum ki biraz sonra çok güzel bir gül açacak ayaklarımın dibinde.Ne renk olacağına ben karar veriyorum.Kırmızı, pembe..hatta papatyaları çok sevdiğim aklıma geliyor;sarı papatyalar doğuyor heryere.Hafif bir meltem istiyorum saçlarım için.Şımarsınlar, dansetsinler diye.Herşey o kadar güzel, huzurlu ki.Ama saat kaç?Gene mi işe geç kalacağım?Bırakip gidemiyorum.Gözlerimi açamıyorum ki.O kadar ağırlar ki.Bu dünya o kadar gerçek ki.Sahteliği istemiyorum artık.Terkedemiyorum huzuru.Rüya mı hayal mi adlandıramıyorum.Gözlerim aralanıyor.

Gözlerinizi kapatın.Bir kaç saniyeliğine bile olsa.Beliren ilk görüntü sizi kurtaracaktır.

Panik atak bana yaşama sarılmayı öğretti.Metropol yaşantısının etkilerini anlattı.Ayak izleri kaldı geçtiği heryerde.Su damlası gibi kolayca uçup gidebilen.Panik atak bana bir çok şey öğretti.Bedenimi tanımamı sağladı.Yeniden gülebildiğim yerde o olmadı hiç.Ve gitti.

Yolcu edin..

 
Toplam blog
: 17
: 581
Kayıt tarihi
: 01.03.07
 
 

Merhaba!  Hayatımın ikinci bölümündeyim. Ve hiçbir şeyi kaçırmak istemiyorum. Kısaca yaşadıklarım..