Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ekim '07

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Panik ataktan korkmayın o sizden korksun

Panik ataktan korkmayın o sizden korksun
 

Eski çalıştığım yerden bir arkadaşım beni ziyarete geldiğinde ne çok sevinmiştim. Yıllarca Ankara'da aynı serviste çalışan iki kişi İzmir'de bir araya gelmişti. Ne kadar çok sevindim bütün arkadaşlarımı sordum, hepsinin ayrı ayrı neler yaptıklarını öğrendim. Bir arkadaşımı korkarak en sona bırakmıştım. Esma...Onu sordum sesim titreyerek gözlerini önüne eğdi..onu kaybettik dedi...Çok üzüldüm, çok gerekmiş gibi tüm detaylarını anlattırdım arkadaşıma. Anlattı, o gitti ben kaldım anlatılanlarla baş başa.

Mesai bitti, İzmir'imin güzelim akşam esintisi bile benim o üzgün halimi geçiremedi. Adeta kaybolmuştum hüzünle. Otobüse bindim, oturdum bir koltuğa tüm Esmalı anılar gözümün önünden film şeridi gibi geçerken birden yüreğimin hızlıca çarpmaya başladığını hissettim, bunu hissetmemle tüm vücudumun su içinde kaldığını hissettim. Karşımdaki insanlar biraz sessiz kalsalar yüreğimin sesini duyacaklardı.

Korku dolu kendimi dinlediğim, her an bir kalp krizi geçiriyorum diye şaşkınca dışarılara fırladığım günlerin başlangıcında imişim de farkında değilmişim. Öyle hale gelmiştim ki Bir tıbbi yardım almak için doktora bile gittim. Bana sadece beni sakinleştirici ilaçlar verdiler, bol bol uyuyordum. Uyandığım da yine endişelerim çarpıntılarım yanıma geliyordu. Baktım kötüye gidiyorum, çareyi kendim bulmalı idim.

Öncelikle dikkatimi artık kendimi dinlemekten kurtarmalı idim. Kitap okumaya başladım, kalbim çarpmaya başlar başlamaz hemen dikkatimi elimdeki kitap ya da gazeteye veriyor yüksek sesle okumaya başlıyordum. Olmadı bildiğim tüm duaları okuyordum. Onca yaşanan korkularım ve çarpıntılarıma rağmen halen yaşıyordum. Bir şey olacak olsa şimdiye kadar çoktan olurdum diye kendimi telkin ediyordum. Azarlıyordum bile kendimi şımarıksın sen kızım diye. Bir de müzik bunda çok etkili oldu inkar edemem. Yatarken mutlaka radyoyu açıyor tüm dikkatimi radyodaki müziğe veriyordum, fark etmeden uyuyup gidiyordum.
Baktı olmayacak benim sevgili panik atağım sonunda beni terk edip gitti.

Biraz araştırdım ben de ne imiş kimin nesi kimin fesi imiş bu hazret diye,

Buyurun ;

Panik atak en kısa ve öz tabiri ile ani olarak ortaya çıkan endişe - kaygı nöbetidir. Bu endişe ve kaygı nöbeti kişinin vücudunda bazı fiziksel belirtilerle kendini gösterir, bu yüzden de çoğu zaman kişide yoğun bir korku ve rahatsızlık duygusu yaratır. Bu yoğun korku duygusu içinde kişi, çok kötü bir şey olacağını, onun için sonun geldiğini, öleceğini veya kalp krizi geçireceğini düşünür. Bu şekilde yoğun bir korku içinde olan kişi doğal olarak o ortamdan kaçmak, uzaklaşmak ister, yardım alabileceği bir sağlık kuruluşuna gitmek ister. Çoğu zaman gidilen bir hastanede veya acil serviste herhangi bir girişimde bulunmaksızın bu belirtiler geçer ve kişi kendini iyi hisseder.

Panik nöbeti sırasında aşağıdaki belirtiler görülebilir. Bu belirtilerden dört tanesinin görülmesi çoğu zaman yeterli olur. Genel olarak kişiler nöbetler sırasında bu belirtilerde 7-10 arası belirti yaşamaktadırlar.

1 - Çarpıntı, kalp atımlarını duyumsama
2 - Terleme
3 - Titreme ya da sarsılma
4 - Nefes darlığı ya da boğuluyor gibi olma
5 - Soluğun kesilmesi
6 - Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı duyma
7 - Bulantı ya da karın ağrısı
8 - Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma
9 - Derealizasyon ya da Depersonalizasyon (Dış dünya yada kendisi gerçekliğini kaybetmiş gibi hissetme).
10- Kontrolünü kaybedeceği ya da çıldıracağı korkusu
11- Ölüm korkusu
12- Uyuşma ve karıncalanma duygusu
13- Üşüme ürperme ve ateş basması

Panik Atak Sonucu Gelişebilen Problemler

İlk önce şunun bilinmesi gereklidir, panik atak yüzünden hiçbir şekilde kalpte, solunum sisteminde bir rahatsızlık meydana gelmez. Eğer panik atak uzun süre tedavi edilmezse psikolojik kökenli başka rahatsızlıkları meydana getirebilir. Örneğin bu atak tekrar gelirse diye düşünüp dışarı çıkmak istemezse, geçeceği yollarda hastane olup olmadığı düşünmeye başlayıp bu yüzden dışarı çıkmazsa, özetle kişi evden dışarı çıkmaktan korkar olursa panik atağa "agorafobi" eşlik ediyor diyebiliriz. Bunun dışında sosyal ortamdan kopma sonucu kişide depresif bir duygu-durum oluşabilir. Panik atak tedavisi ile koordineli olarak diğer problemlerinde çözümüne ayrı olarak başlanması gerekmektedir..

http://www.panikatak.org/

 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..