- Kategori
- Ben Bildiriyorum
PELİN BATU VE OĞLU
Anadoluda bir deyim var 'yeme de yanında yat' diye. Bu söz sanki bir süreliğine Amerika'ya giden Pelin Batu'nun iki yaşındaki (izin almadığım için adını yazmıyorum) oğlu için söylenmiş söz.
Çocukları çok ama çok severim, lakin Batu'nun kendi deyimiyle 'melek' oğlunu çok daha sevdim bana göndermiş olduğu fotoğraflarına baktığımda. Harika bir çocuk. İki yaşında olmasına rağmen bakışlarıyla etrafı sorgulayan, düşünen ve neredeyse yorumlayan küçük adam gibi duruyor. Büyümüş de küçülmüş.
Batu her ne kadar dedesine ve anneannesine benziyor dese de şıp! demiş annesinin (Pelin hanımın) burnundan dümüş gibi. Çok tatlı çok şeker bir çocuk.
Analı babalı büyüsün.
Bugüne kadar 'çocuğum olsa da olur olmasa da' derdim ve doğmuş olan her çocuğun, sisteme yani düzene hizmet etmek için doğduğunu düşünüyordum ama Batu'nun çocuğunu fotoğrafta gördüğümde 'benim de çocuğum olmalı' dedim kendi kendime düzene ve sisteme inat.
Pelin Batu'nun çocukları ne çok sevdiğini bilirim. Kendi çocuğunu daha özel daha tarifi mümkün olamayan duygularla sevdiğini de hissedebiliyorum.
Çocukları şekillendiren ve ileriye hazırlayan her ne kadar eğitimcilerin ve çevrenin olduğu söyleniyor olsa da özellikle anne daha sonra babalardır.
Çocuklarımıza daha çok çalışarak daha çok kazanmalarını öğretmek değil, daha doğru insan olmaları için daha dünyadaki tüm insanları sevmelerini öğretmek gerekir.
Sevmek sanat'tır.