Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ekim '12

 
Kategori
Felsefe
 

Platon'un Akademisi

Platon'un Akademisi
 

Platon’un Akademia’sını, İ.Ö 4.yüzyılda ders verdiği bir üniversite olarak görebiliriz. Asıl adı “Akademos” olan bu okulu kırk yaşlarında kuran Platon’un ekolü doğu tarafından açılmıştır; Babil’den bile gelen öğrencileri olmuştur. Doğunun farklı bölgelerinde yaşamış olan astronom Eudoxe’un gelişiyle, Akademi üzerindeki doğu etkisi artmıştır.

Okul adı ise Atina yakınlarındaki Akademeia adlı bir zeytinlikten alır. Platon ve öğrencilerinin bu zeytinlikte toplanarak matematik, doğa bilimleri ve en iyi yönetim biçimi gibi çeşitli konuları tartıştığı bilinir. Akademi’nin matematiksel ve akılcı bir düşünceyle temellendirildiğini, kapının girişindeki “Ageometretos medeis eisito!” yazısından anlayabiliriz. “Geometri bilmeyen giremez!” …

Platon’un, hocası olan Sokrates’in izinden gittiğini kolayca söyleyebiliriz. Konuştuğu erdemleri yaşayan ve ölümü pahasına da olsa onlardan ödün vermeyen Sokrates’in sağlam karakteri, Platon’u çok etkilemiş ve sonuçta eserleriyle hocasına ölümsüz bir anıt dikmiştir. Akademi’yi bu şekilde görmek çok yerinde olacaktır.

Felsefe tarihinin en önde gelen okullarından biri olan bu yerde, Platon en önemli eserlerini vermiştir. Düşünce dünyasının temel taşı olan bu okul, çok uzun bir sürece büyük bir önem taşımıştır. Platon’un ölümünden sonra Akademi’nin başına kız kardeşinin oğlu geçmiş ve Platon’un düşüncelerinin yerleşmesi ve gelenekselleşmesi için uğraşmıştır. Akademi uzunca bir süre seçkin yöneticilerin yönetiminde ve denetiminde, seçkin öğrenciler yerleştirmiş ve 6. yüzyılın başlarında bir Pagan okulu olduğu gerekçesiyle Bizans İmparatoru Justinianus tarafından kapatılmıştır. Hristiyanların tehditlerinden kaçan öğretmenlerden ve öğrencilerden bazıları, Sasani Kralı Anuşirvan’ın Cundişapur’da kurmuş olduğu tıp okuluna sığınmışlardır. Bu uygarlık tarihi açısından çok önemli bir gelişmedir; çünkü buraya yerleşen Yunan filozofları ve hekimleri, birkaç yüzyıl sonra yeşerecek olan bilim ağacının tohumları atacak ve böylece bilim ve felsefe Atina’dan Bağdad’a taşınacaktır.

Justinianus’un Akademi’yi kapatmasının sebebi Pagan etkisini ortadan kaldırmaktı; ancak bu yolla, istemeden de olsa, Hristiyanlığın en büyük rakibi olan Doğu uygarlığının güçlenmesine yardımcı olmuştur.

Ayrıca Platon'un Akademia'sının kapatılması (529), 6. yüzyılın ilk yarısında yer alan ve Ortaçağ'a geçişte önemli "kilometre taşları" olarak alınabilecek gelişmelerden bir tanesidir.

 

Şeyda Kurt 

 
Toplam blog
: 6
: 11900
Kayıt tarihi
: 21.07.11
 
 

Hacettepe Üniversitesi, Fransız Dili ve Edebiyatı bölümü öğrencisiyim. ..