Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '08

 
Kategori
Siyaset
 

Politikacılarımız daha dikkatli olmalılar!

Politikacılarımız daha dikkatli olmalılar!
 

Lütfen daha dikkatli olun!


Politikacılarımız da medyatik sanatçılar gibidirler. Topluma mal olmuşlar artık, istedikleri gibi davranamazalar. İstediklerini, istedikleri zaman yüksek sesle söyleyemezler. Yaşamlarına, hareketlerine dikkat etmek mecburiyetindeler. Öyle kabadayı pozlarında "Sen kim oluyorsun?" diye devletin kurumlarının başındakilerei aşağılayamazlar.

Peki bizim politikacılarımız niçin bu kurallara uymuyorlar? Ben de onu merek ediyorum. Niçin acaba?

Yunanistan Başbakanı Cumhurbaşkanımızı makamında ziyaret ediyor. Sayın Gül, arkasında koltuk olup olmadığını kontrol etmeden oturmaya kalkıyor. Dışişleri Bakanı Ali Babacan burada da imdada yetişmese, gitti çömlek.

Sayın Gül Cumhurbaşkanı değil de, Kayseri'de bir esnaf olsa, problem yok. Düşer, kalkar. "Düşmez kalkmaz bir Allah!" diye öğrettiler bize küçüklüğümüzde. Ama kendisi ülkemizi temsil ediyor. Allah muhafaza, yere düşse basının önünde, fotoğrafları tüm dünyaya yayılabilir. Ülkemiz yere düşmüş gibi alay konusu da ederler.

Maliye Bakanımız kameraların önünde Allah ne verdiyse mideye indiriyor. Bu arada yanındakilerle de kahvehane sohbetine dalmış. Bir bürokrat,

"- Yeni YÖK başkanının havası değişmiş. Gayet güzel sözler söylüyor?" diyor. Bakan Unakıtan da,

"- İsterse söylemesin..." diyor.

Yani YÖK Başkanının eli mahkum. Hükümetin istediği şekilde kunuşup, çalışacak.

Bu arada bürokrat devam ediyor,

"- Bu ortamdan faydalanıp üniversite reformunu da yaparsak hükümet olarak sayın bakanım çok ciddi başarı olur."

İki gün sonra YÖK Başkanı Yusuf Ziya ÖZCAN, Maliye Bakanını makamında ziyaret ediyor. Unakıtan, üniversitelerin döner sermayelerinden alınan yüzde 15 hazine payını yüzde 5’e düşürmeye ve araştırma görevlilerine performansa dayalı destek verilmesine karar verdiklerini bildiriyor ve “YÖK’ü maddi olarak güçlendireceğiz” diye devam ediyor.

Yaptığı yardım nedeniyle Unakıtan’a teşekkür eden Özcan ise “Teveccüh gösterdiniz” diye memnuniyetini dile getiriyor. Kendi adamları ya, YÖK Başkanına yardım ediyorlar. Daha önceki Başkana niye yardım etmediler?

Önceki günkü basın toplantısında yaşanan “mikrofon kazasını” değerlendirken Unakıtan, “YÖK Başkanı ile ilgili olanları tam duyamamışsınız ama yakıştırmışsınız. Ötekileri iyi duymuşsunuz da... YÖK Başkanımızla ilgili değildi o” diyor. Maliye Bakanımız hepimizin televizyonda izleyip işittiğimiz konuşmayı inkâr ediyor. Ne diyelim?

Bizi yönetenlerin konuşmaları ve yönetim tarzları böyle işte. Bu konuşmaları kendi aralarında yaptıklarını zannediyorlar. Ama mikrofonlar açık. Farkında değiller. Medyayı takip eden herkes tarafından öğreniliyor bu gizli konuşmalar ama inkâr ediliyor.

"Ya uluslararası görüşmelerde de böyle davranıyorlarsa?" diye düşünmeden edemiyor insan.

Başbakanımız güzel konuştuğunu, yurtdışına tahsile gidenlere güzel öğütler verdiğini zannederek,

"Batı'nın ilmini değil, ahlaksızlığını aldık" diyor. Bu cümleyi sadece Türk insanı duymuyor ki, Batılı da duyuyor. Yoruma açık bir cümle. "Batı ahlaksız!" anlamına da yorumlanabilir.

Olmuyor ama, bizim başbakanımız bizi temsil ettiğini unutuveriyor bazen. Hatta bu bazen de değik, sık sık oluyor. Önünde mikrofon görünce sağa sola sataşmak geliyor aklına. Baykal'a sataşacak bir şey bulamazsa Batı'ya sataşıyor. Başka bir toplantıda da Filistinlileri kolluyor güya, "İsrail'in Gazze ile ilgili tutumu kabul edilemez." diyor.

İyi git o zaman İsrail'e, kabul edilir şekle sok! Gücümüz var mı? Neyi, ne zaman, nasıl söyleyeceğimizi bilmeliyiz. Aklımıza geldiği an, nerede bulunursak bulunalım her şeyi söyleyemeyiz. Hele Türkiye gibi koskaca bir ülkenin başbakanı veya başka bir yönetici konumundaysak.

Politikacılarımızın her zaman daha dikkatli olmaları gerekir. Türkiye kimsenin ağzında sakız değildir. Yetmiş milyon beş yüz elli altı bin kişiyi temsil ediyorlar şu anda. Daha iyi temsil etmeliler.

Siz politikacılarımızdan memnun musunuz bilemem ama ben hiç birinden memnun değilim.
Saygı ve sevgilerimle.

NOT: Türkçeyi daha düzgün ve az hatalı kullanmak istiyorsanız, sizler için TDK web sitesinden derlediğim, TDK'dan YAZIM KURALLARI yazısını mutlaka okuyunuz! İşte linki:
http://mustafamumcu.com/forum/index.php?topic=321

Mustafa Mumcu, 25 Ocak 2008 Saat: 10.25
 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..