Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ağustos '13

 
Kategori
Futbol
 

Rakibi küçümsemek

Rakibi küçümsemek
 

Ders çıkarmak


Böyle bir sonucun olacağını bekliyordum... Ama Galatasaray ya da Arsenal maçlarından birinde, bu maçta değil... Hatta farklı bir yenilgi olabileceğini düşünüyordum. Takımın zamana ihtiyacı var derken de bunu kastediyordum. Hem Ersun Hoca'nın Fenerbahçe'deki yerinin sağlamlaşması hem de takımdaki futbolcuların geçen yıldan kalan defansif alışkanlıklarından vazgeçip atak oyununa geçebilmeleri için. Ama üzgünüm ki, o zaman geçmeden bugünkü karşılaşma ve skor gerçekleşti.

Öncelikle Konyaspor'u kutlarım. Çünkü gerçekten çok önemli bir geri dönüşe imza attılar. Süper lige yeni çıkmış, kadrosunu yeni kurmuş ve maçın ilk yarısını 2-0 gibi net bir skorla tamamlamışlardı. Ancak ikinci yarıda Fenerbahçeli oyuncuların ve teknik direktörünün acemice hatalarıyla da olsa bu müthiş skoru elde ettiler.

Maçın analizine geçecek olursak. Bir önceki yazımda belirttiğim gibi "sağ beksiz olmaz" !!! Fenerbahçe yönetiminin, süper ligin en pahalı kadrosunu oluşturup başına da iyi bir teknik direktöre getirmişken, Gökhan Gönül'ün uzun bir süre takımdaki yerini alamayacağını geçtiğimiz sezondan beri biliyorken; bu takıma sağ bek almadığı için bugünkü skoru göreceği belliydi. Bu geceki skorun en önemli sorumlusu olmayan sağ bektir. Olmayan sağ bek diyorum çünkü Mehmet Topuz oynamasa da ve Fenerbahçe on kişi mücadeleye başlasa da skor bundan farklı olmazdı. Çünkü takıma hiçbir katkısı olmadı. Hatta aksine penaltı yaptı, takımın dengesini bozdu ve defansın sürekli o bölgeyle uğraşıp diğer kanadı boş bırakmasına neden oldu, sağ açığın ileri çıkmasını engelledi.

Diğer sorumlu da maalesef Ersun Yanal'dır. Çünkü gerçekten çok kötü oyuncu değişiklikleri yaptı. Takımın en çok koşan futbolcusu Alper Potuk'u oyundan aldı. Onun yerine Christian'ı çekti ve kendini yıldız zanneden Salih'i oyuna soktu. Salih bu düşünceyle top oynamaya devam ederse Fenerbahçe tarihinde sönüp giden yıldız adaylarından biri olur. Penaltının başlangıcında onun hatası vardı. Laubali bir şekilde verdiği pasın rakibe geçmesi yüzünden takım atağa çıkmaya hazırlanırken kontrolsüz yakalandı. Diğer golde de rakibinin nizami bir şekilde aldığı topta kendini yere bıraktı ve faul bekledi. Daha çok genç bir futbolcunun kendini Messi sanıp pres yapmaması, koşmaması, takım arkadaşlarına yardım etmemesi kabul edilebilir bir durum değil. Kaldı ki Messi bile topu kaptırmamak için sonuna kadar mücadele eder, pres yapar ve takım arkadaşlarına yardımcı olmaya çalışır. Salih'in bu hatasından en kısa zamanda vazgeçmesi lazım.

Diğer değişikliğe gelecek olursak. Kuyt-Webo değişikliği de bir o kadar hatalıydı. Kuyt bugün gerçekten iyi oynamıyordu ama onun yerine geçecek isim ve hatta onun yerinde oynayacak isim santrafor Webo olamazdı. Zaten kanayan bir yara olan sağ kanadı bu değişiklik bitirdi. Webo-Topuz ikilisi takımın dinamidi oldu ve sonunda da patladı.

Takımın diğer kötüleri; her ne kadar çok iyi niyetli olsa da Fenerbahçe'nin stoperi olamayacak Bekir, sahada ruh gibi gezen ve yenilen gollerden birinin başrolünde oynayan Christian ve bir türlü form tutamayan Sow'du.

İlk yarıda gerçekten çok güzel bir Fenerbahçe izledik. Son üç yıldır göremediğimiz derecede atağı düşünen, rakibine pres yapan ve koşan bir takım vardı. İlk defa 1-0 öne geçtikten sonra kendi sahamıza hapsolmadık ve ikinciyi, üçüncüyü atmaya çalıştık. Bunu sağlayan Ersun Yanal'a teşekkür etmek lazım. Felsefesini takıma aşılamaya başladı. Ve dediğim gibi zamana ihtiyacı var. Ama Fenerbahçe camiası; taraftarıyla, yönetimiyle ve medyasıyla bir daha bu tip bir skoru kaldıramayabilir. Ve Fenerbahçe taraftarının sevdiği hücum futbolunu takıma monte edemeden koltuğunu kaybedeblir. Ben Ersun Yanal'a güveniyor ve destekliyorum. Çünkü heyecanlı ve bir şeyler yapmak istiyor, bunu da oyuncularına aktarmak için çalışıyor.

Gelelim bu gecenin en iyisine. Bence Emre gerçekten çok iyi oynadı. Kendi pozisyonunda dünyanın en iyilerinden birisi olduğunu yine gösterdi. Sahada basmadık yer bırakmadı. Hırsıyla, tekniğiyle, liderlik özelliğiyle takımına sahip çıktı. Ancak ne yazık ki diğerleri buna uyamadı. Kendisinnden ondört yaş küçük olan Salih'in, Emre'den öğrenmesi gereken çok şey var. Eğer ki onun gibi yıldız bir futbolcu olmak istiyorsa !!!

Diğer iyilere gelirsek. Yobo da, defansta Alvez'in partnerinin kendisi olduğunu gösterdi. Çok başarılıydı... Fenerbahçe, Galatasaray'lı Sabri'ye ne kadar teşekkür etse azdır. Çünkü eğer ki o kırmızı kartı Volkan'a gösterttirmeseydi bugünkü Mert'i göremezdik. Onun sayesinde Mert bu kadar forma şansı buldu. Mert'in üç gol yediği için moralini bozmaması gerekiyor. Çünkü iyi bir maç çıkarttı. Ama onun da Salih gibi kendisini yıldız sanıp havalara yükselmemesi gerekiyor. Hala düzeltmesi gereken çok şey var. Hasan Ali ve Alper de başarılıydılar bugün.

Ve tabii ki Emenike... Ne kadar doğru bir transfer olduğunu bugün bize tekrar gösterdi. Konyaspor defansını adeta tek başına hırpaladı. İki, hatta üç kişi onu marke etmeye çalıştı. Eğer ki yanına Sow ya da Kuyt daha fazla girebilseydi çok daha tehlikeli olabilirdi. Bunu da  ilk defa beraber oynamalarına bağlayabiliriz. Emenike, Fenerbahçe'nin yıllar önce transfer edip lig başlamadan önce sakatlanan, bir daha da iyileşemeyen Pingel gibi tam aradığı santrafor. Fenerbahçe taraftarını yıllardır ilk defa bu kadar heyecandıracak, formalarını almalarını sağlayacak futbolcu diyebilirim.  

Bu maç bitti. Biraz iyimserlik olacak ama belki de bu skor, futbolcular ve Ersun Yanal için çok iyi oldu diyebiliriz. Çünkü kendilerine çeki düzen vereceklerdir. Bundan sonra disiplini elden bırakmayacak ve rakibi küçümsemeyeceklerdir. Özellikle Arsenal maçları arifesinde iyi bir ders almış oldular. Ama lütfen bizim için tarihi öneme sahip bu maçlarda çok dikkatli oynasınlar. Sağ bek sorununu nasıl çözerler bilmiyorum ama Arsenal'in bunu hiç affetmeyeceğini unutmasınlar.

 
Toplam blog
: 38
: 273
Kayıt tarihi
: 05.02.13
 
 

Futbol ve Fenerbahçeyi ne kadar çok seviyorum ki hayatımda ilk defa blog yazmaya karar verdim... ..