Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '07

 
Kategori
Aile
 

Ramazan dayım...

Hemen herkesin yakın çevresinden kendisine “Örnek” aldığı bir kişi vardır. O kişinin üzerindeki etkisi, gelecekteki hayatını bir anlamda etki altına alır.

Benim de böyle “Örnek” aldığım bir kişi vardı…

Silah merakı, av merakı, tespih ve çakı bıçağı merakı, dağlara, tabiata merak, kuşlara merak, motosiklet merakı gibi meraklarım hep ondan geçti bana. Ancak ondan “Örnek” aldığım ve bu güne kadar da her ne pahasına olursa olsun vazgeçemediğim şey, prensiplerime ve inançlarıma olan saygım ve bunun gereği olarak da yine ne pahasına olursa olsun, o kurallarımın arkasında sapa sağlam durmamdır.

Örneğin maliyeti ne olursa olsun, yalakalık yapamam. Doğru bildiğim şeyi, aksi bana inandırılıncaya kadar savunmaya devam ederim.

Kendime “Örnek” aldığım kişi de bunlara çok önem verirdi…

Orta Anadolu bölgesinde saygın ve ünlü bir “At arabası” yapan ustanın oğlu olarak dünyaya geldi. Kayseri’deki “Bir kaşığa kırk mantı” sözü, babasının evinden çıktı.

O da babasından çok şeyler öğrendi. İşine son derece titizdi. Hep “Ustalık, yaptığını önce kendine beğendirmektir, sorunları çözebilme yeteneğine sahip olmaktır, yeni şeyler üretebilmektir” derdi.

Bunların hepsini, ömrünün içine sığdırdı.

Başardı mı?

Evet, başardı ama kendisine “ekonomik” anlamda bir getirisi ne yazık ki olmadı. Yaptıkları ile “Takdir” kazansa da ekonomik getirisini bir türlü yakalayamadı. Kandırılmaya hiç tahammül edemedi.

Önemli olan “Başarmak” ve ortaya koymaktı. Başardı ve ortaya koydu da…

O da babası gibi “ehli keyif” idi. Bütün bunları yaparken, keyfinden de taviz vermedi. Zamanı geldi, evinde 30-40 tane kuş besledi. Av köpeği besledi. Dükkânının damında “Bahçe” kurdu. Havuz yaptı, havuzda suya şekil veren fıskiyeler koydu, suyun şekillenerek fışkırmasını seyretti. Kendi icadı olan ve bir örneği daha bulunmayan makinelerinin karşısına geçti, seyrinden keyif aldı.

Yine hiçbir prensiplerinden taviz vermedi.

O da bu gün Kayseri Sanayisinin “en büyüklerinden” bir olabilirdi ama yaşamından taviz vermedi. Birkaç “Buluş”a imzasını attı. Birlikte olmak isteyenlerin “Yanlış” yaklaşımlarına küstü, hepsini yaktı, yıktı…

Onun için önemli olan dürüstlük ve prensiplere saygılı olmaktı. İnsana saygı duyulmasını istedi.

Bunların birçoğunu çevresinde göremedi, hayata küstü…

Ve bir gün…

Tüm zorluklar içinde, ama yine de prensiplerinden taviz vermeden öteki dünyaya göçüp gitti…

Seni çok özleyeceğim “Ramazan Dayım” çok…

26 KASIM 2007

Fotoğraf: Kendi arşivimden dayımın son günlerde çektiğim fotoğrafı

[1] Kayseri Eski Sanayisi Marangozlarından Ramazan Usta (LÖK)

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..