Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Haziran '09

 
Kategori
Futbol
 

Rijkaard ve Yönetim

Rijkaard ve Yönetim
 

Öncelikle Frank Rijkaard Galatasaray’ımız için hayırlı olsun. Barcelona zamanlarından takip ettiğim ve sevdiğim bir hocadır kendisi. Onu Galatasaray’da görmeyi çok istiyordum, sonunda oldu. Frank Rijkaard Galatasaray’da!

Yönetim bu sefer gerçekten iyi bir iş becerdi. Schuster mi, Ramos mu, Terim mi, Yanal mı derken Rijkaard’ı getiriverdi.

En başlarda haberler çıkıyordu Galatasaray’a geleceğine dair, sonra unutuldu gitti. Hatta Fenerbahçe için İstanbul’a görüşmeye geldiği haberleri de çıkmıştı. Açıkçası Rijkaard gibi bir hocanın Fenerbahçe’ye geleceğini ummuyordum ama Galatasaray’a geleceğini de hiç zannetmiyordum.

Yönetim, geçen seneye yanlış bir teknik direktör seçimiyle başladı. Galatasaray’ın adına yakışmayarak Michael Skibbe’yi getirdi. Skibbe, Galatasaray adı altında ezilecek bir teknik direktördü. Galatasaray’a ne Galatasaray adı altında ezilecek, ne de Galatasaray adının üstüne geçecek bir hoca gerekiyordu.

Ümit Davala, Edwin Boekamp ile yardımcılığa getirildi. Sonrasında benim gerçekten anlam veremediğim sebeplerden kovuldular. Onları kovmanın mantığını hala anlamış değilim. Bu, Galatasaray’ı kurtarmadı; Skibbe’yi yıprattı. Skibbe’yi yıpratmak demek Galatasaray’ı yıpratmak demekti…

Skibbe, güzel transferler yaptırdı. Yaser,Alparslan ve Serkan gibi yetenekli gençler getirildi. Morgan de Sanctis, Harry Kewell, Fernando Meira, Milan Baros gibi de tecrübeli, tanınmış yetenekler getirildi.

Morgan de Sanctis, Galatasaray’a kiralık olarak değil de temelli gelseydi diye düşündük. Ama sezona baktığımızda Sanctis’in garip bir kaleci olduğunu gördük. Bire birlerde iyi bir kaleci ama iyi yer tutamıyordu, Galatasaray kalesini bence yeterince iyi koruyamıyordu. Günü gününe uymayan bir kaleciydi, bir bakmışsınız kalede devleşmiş, bir bakmışsınız en saçma pozisyonlarda golü yemiş. Belki de kiralık olarak gelmesi en iyisiydi. Yine de bu sezon bize kattığı her şey için ona teşekkür ederek ve sonraki kariyerinde başarılar dileyerek onu uğurluyoruz.

Harry Kewell… Sakat dendi, bedavaya boş oyuncu alındı dendi. Ama Galatasaray Taraftarı ona inandı, onun büyüklüğünü biliyorduk biz. Harry, Harry Kewell diye bağırdık. Çok sevdik seni. Karşılığını, formanın hakkını verdin. Seni çok seviyoruz, umarız gitmezsin.

Milan Baros… Transferini duyduğumda inanmamıştım. Resmi siteye girip duruyordum sürekli, inanamıyordum. Tabii transferin Şampiyonlar Ligi’nden elendikten sonra yapılması benim adıma bir zamanlama hatasıydı fakat kesinlikle beceriksizlik değildi. Milan Baros! Onu da çok sevdik, o da hakkını verdi, gol kralı oldu.

Fernando Meira… İyi bir stoperdin de Zenit aklına girince oynamayı bıraktın. Yönetim doğru olanı yaptı bana göre, kafası zaten Zenit’teydi, karlı bir satış yapıp sattı Meira’yı. Ama stopersiz kaldığımız zaman satmak da ne kadar doğruydu orasını bilemem.

Alparslan Erdem… Oynadığı maçlarda kalitesini gösterdi diye düşünüyorum. Kocaeli maçında asisti vardı. Hem sol kanat hem de sol bek olarak iyi oynadı. Şimdi Hakan Balta var onun mevkisinde, işi zor ama ileride iyi bir sol bek olacağına inanıyorum.

Yaser Yıldız forma şansını iyi değerlendiren bir oyuncuydu. Güzel goller attı, beni en çok Bellinzona maçında attığı gol etkiler ve hiç aklımdan çıkmaz. Yaser de yetenekli bir genç, kaptırmamamız gereken bir oyuncu diye düşünüyorum.

Serkan Kurtuluş oynadığı ilk maçlarda tecrübesizliğine yenik düştü ama ligin 2.yarısı bulduğu forma şansını iyi değerlendirdi ve iyi oynadı. Onu da değerlendirmemiz gerekir bana göre.

Transferlerimiz çok yerindeydi, Michael Skibbe iyi de kadro kuruyordu ama futbolcular oynamıyordu. Lincoln’ü şımartmıştı, o oynuyordu en azından. Lincoln’ün büyüklüğü altında ezildi hoca ama Lincoln’ü de böyle oynatabilirsin. Milan Baros’a az gol attırmadı. Sonradan Harry Kewell’ın da dediği gibi, futbolcular ondan korkmuyordu, bazı futbolculardan o korkuyordu. Bu da otorite kuramadığını ve bu yüzden takımı oynatamadığını göstermeye yeter.

5-2’lik Kocaeli maçından sonra Skibbe gönderilip yerine Bülent Korkmaz getirildi. Büyük Kaptan’ın gelmesi tabii ki güzel bir şeydi ama tecrübesiz hocaydı. Bu beni korkutuyordu. Korktuğum da başıma geldi, o geldikten sonra Bordeaux maçında çok iyiydik ama 3-1 öndeyken 3-3 olmuştu maç, futbolcular maçı bırakmıştı. Allah’tan son dakikada Sabri’nin füzesi geldi de 4-3 yendik.

1 ve 2. Hamburg maçlarında iyi oynadık. 1.de gerçekten iyiydik ama 2.de 2-0 öne geçip 3-2 yenildik. O maçtan ders alınması gerekiyordu. Harry Kewell’ı stoper oynatmak ne kadar doğruydu, Semih olsa onun yerine daha iyi oynar mıydı bilemeyeceğim. Ama Harry Kewell hücumda gol attıran, atan bir futbolcu. Belki o ileride oynasa fark açılacaktı. Ayrıca 2-0 öndeyken geriye çekilip skoru korumaya çalışmamamızı anlayamıyorum.

Hadi onu da geçtim, son dakikalarda kurtarıcı olarak Hasan ve Ümit alınıyor. Eski arkadaşları ya Büyük Kaptan’ın… Kulübede daha yetenekli futbolcular varken, daha diri futbolcular varken onlarda ısrar niye bilmiyorum…

Bülent Korkmaz geldikten sonra keyifli bir maç izleyemedik. Zaten ardı ardına puanları kaybedip şampiyonluktan uzaklaştık. UEFA Avrupa Ligi’ne zor gittik, bu Galatasaray için rezalet! 5.lik Galatasaray için rezaletti!

Bülent Kaptan gittiğinde dediler, “Bu kadar sene hizmet etmiş Galatasaray’a, haksızlık yapıldı” falan filan. O zaman sen bunu Ümit Davala için de diyecektin. İkisi de Galatasaray’a hizmet etmiş adamlar.

Her neyse, sonunda kaptan gönderildi. Büyük Kaptandı ama büyük hoca değildi.

Geçen seneki yanlış teknik direktör seçimini bu sene Rijkaard gibi bir teknik direktör seçimiyle düzelttiklerini düşünüyorum. Rijkaard bu takıma top oynatır. Leo Franco’yu da bitirirlerse artık her şey güzel olacak bence. Bir de tecrübeli, iyi bir forvete ve stopere ihtiyacımız var.

Onları da hallederse geçen seneki hatalarını telafi etmiş olacak yönetim. Sizi her zaman destekliyoruz ama gerçekten desteklenmek istiyorsanız durma, devam et yönetim.

Bitir Franco’yu!

Bitir tecrübeli bir forveti!

Bitir iyi bir stoperi!

Hayda bre, yolun açık olsun yönetim. Rijkaard tekrar hayırlı olsun.

Not : Rijkaard, sen bu takıma top oynatırsın. Oynatmazsan anında şutlarlar, tolerans yok buralarda söyleyeyim. Bu basın da rahat bırakmaz seni. Sen adam gibi top oynat bize yeter. Zaten ardından gelir kupalar… Yolun açık olsun Rijkaard!

 
Toplam blog
: 313
: 1350
Kayıt tarihi
: 21.03.07
 
 

1996'nın ilkbaharının dünyaya getirdiği birçok çocuktan biriyim. Milliyet Blog'da yazmaya yaşım h..