Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ağustos '12

 
Kategori
Tarih
 

Rıza Nur Olayı

Rıza Nur Olayı
 

Riza Nur


Rıza Nurun, asıl mesleği doktorluktur. Birinci ve İkinci Meclis'lerde iki dönem milletvekilliği yapmış, iki kez hükümette görev almış, Lozan Konferansı'na İsmet İnönü'nün maiyetinde katılmış bir kişidir. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra 14 ciltlik Türk Tarihi adlı bir eser yazarak burada Kurtuluş Savaşı'nı överek anlatmıştır.

Eylül 1926'da Türkiye'den ayrılarak ve Fransa'ya yerleşir. Buna karşın milletvekilliği maaşının ödenmesi sürdürülür. Gidişi de kendisinden, hastalığından kaynaklanır. 1927 yılında Atatürk, Nutuk'u okur ve yayımlar. Nutuk'ta bu kişinin Balkan Savaşı sırasında yurda ihanet etmiş olduğu, herkes yurdu kurtarma çabası içindeyken bunun Arnavutları isyan ettirme çalışmalarında bulunduğu açıklanır.

Rıza Nur 1928 yılında, Nutku okur ve "Hayatım ve Hatıralarım" isimli anılarını yazmaya başlar. Yazarken kullandığı kaynak Nutuk'tur. Nutuk'u ters yüz ederek ve hiçbir belge kullanmadan yazar, Yazdıkça da kalemi iyice kayganlaşır, hayallerini, kafasından geçenleri, fütursuzca kağıda döker. Böylece hainliğinin ortaya dökülmesinin karşılığını verir.

Rıza Nur "Hayatım ve Hatıralarım" adlı 2005 sayfalık baştan sona iftira ve uydurma ile dolu kitabında, "İhtiyar Teselyaların rivayeti şudur." diye başlar ve Mustafa Kemal'in annesinin genelevde çalıştığına ilişkin iğrenç iftirayı atar. Rıza Nur tipindekiler de, yani yeni Rıza Nurlar, bu iftiraya sarılırlar. Bu iftiranın ortaya çıkış nedenini anlayabilmek için Rıza Nur'u biraz tanıtmamız gerekmektedir. Ayrıca uydurma ve iftiraların % 90'nın kaynağı da bu kişi olup, saldırganların pek çok kaynak dediği de bu kitaptır.

Turgut Özakman, bu kişinin kişilik yapısını "Dr. Rıza Nur Dosyası (Bilgi Yayınevi)" adlı yapıtında ayrıntılarıyla ortaya koyar. Ve bir doktordan, yazdıklarının incelenmesiyle bir tanıya ulaşmasını ister. Ruh ve Sinir hastalıkları uzmanı Dr. Hasan Behçet Tokol'un, Rıza Nur'a ilişkin tanısı şöyledir:

"Bu kişide bir koğuş hastaya yetecek kadar hastalık var. Teşhisim; psikopatik bir zemin üzerinde paranoit reaksiyon, yani çok ağır bir ruhsal bozukluk tablosu. Bu tür hastalar, zeka fakülteleri tamamen bozulmadığından kısa süreli de olsa olumlu işler yapabilirler. Anılarını; son duygu, düşünce ve yargılarına göre değiştirerek, geriye dönüp yeniden kurgulayarak, sanki gerçekmiş gibi aktarmış ki, bu tutum, bu tür hastalara özgü bir telafi ve tatmin yoludur. Böyle bir hastanın anılarını ve tanıklığını ciddiye almak tıbben olanaklı değildir.

"Doktorun, Rıza Nur'da belirlediği hastalık adları da şöyle: İzolasyon (kendini çevreden soyutlama), depresyon (ruhsal yavaşlama, içe kapanma, çöküntü), homoseksüel eğilimli, Obsesif- kompülsiv sendrom (toz, mikrop korkusu), depersonelizasyon (aşağılık duygusu), agresif ve hostil (saldırgan ve kızgın), psikopat (kişilik bozukluğu), mitomani (yalan söyleme), fabulasyon (masal uydurma, hayali hikayeci), fanteziler (hayal ettiği olayları gerçek sanma), megalomani (büyüklük fikirleri), narsisizm (kendine hayran olma), paranoid reaksiyon (takip edildiğini sanma duygusu, öldürülme korkusu), egosantirizm (kıskançlık, herkesi karalama, güvensizlik, devamlı övünme, sahte gurur). Gerçektende doktorun söylediği gibi bir Rıza Nurda bir koğuş hastaya yetecek kadar hastalık vardır..

Rıza Nur cinsel yönden de sağlıklı değildir. Kendi anlatımıyla gençliğinde bir kez cinsel tacize, bir kez de tecavüze uğramıştır. Sonrasında bir Harbiyeliye aşık olur. Kadın olmak ister. Husyelerini (testis) aldırtmayı düşünür.

Rıza Nur'un "Hayatım ve Hatıralarım" adlı kitabının bazı cümleleri aynen şöyledir :

"Karımdan şu mektubu aldım: 'Ben burada kendime bir hayat arkadaşı buldum. Bunu başkasından duyarak üzülmene imkan bırakmıyorum.' Namussuz karı! Sonunda bana boynuz da taktı (s.1785). Galiba bu işte (M. Kemal'in) ve İsmet'in (İnönü) de parmağı var (s.1786)."

"(Karımın) ahlakı da bozuldu. Evdeki kızları benden gizli çırılçıplak soyuyor, dans ettiriyor (s.1346)"

"Bir Rus doktor, zampara mı zampara. Karının sözüne göre de bizim karıya da sataşmış (1410)."

"Yataktan fırladım. Adam da derhal kaçtı. Baktım ki donum kesilmiş. Artık uyuyamadım (s.7."

"Yaşlı adam tabancasını çekti ve bana, 'Çöz! Yoksa öldürürüm!' dedi... Boğuşma başladı... Nihayet bayılıp kalmışım... Gözümü açtığım vakit yanımda kimse yoktu (s.84)."

"Bu çocuğu (Harbiyeli) herkesten ziyade sevmeye başladım... Görmesem aklımdan hiç çıkmıyor, görsem yüzüne bakamıyor, içimde heyecan duyuyordum... Anladım ki bu çocuğa aşık olmuştum... Böyle bir aşkın sonu livata (sapık cinsel ilişki) demektir. (s.22)"

"Kadın, erkekten aşağı bir mahluktur. (s.1530)"

"Ne hayvan, ne de insan sevmem. Hele insanlar, iğrendiğim şeylerdir. (s.1531)".

"Arnavutları isyana teşvik ettiğimi ben kendi elimle yazdım. Bu kusur değil, iftiharım sebebidir (s.37. Bugün de bununla iftihar ederim. Bana büyük şereftir. (s.1305)".

"Ahlak ve temiz adetler ve faziletlerin bir kısmı kendiliğinden gitti, bir kısmını da bilerek ben terke mecbur oldum. Yalanda söyledim (s.105)."

Rıza Nur bir parti programı hazırlar, hazırladığı bu parti programındaki saçmalıklardan bazıları şunlardır. :

- İdare sistemi laik ve sosyaldir. Fakat devletin resmi dini vardır.

-Eski yazıya dönülecek ve Latin harfi ile ikisi beraber yürüyecek.

-M. Kemal'in Nutuk'u toplattırılıp, imha edilecek.

-Partiye mistik bir şekil verilip, üyeleri Türkçülük hususunda tarikat ve dervişlik gibi ilahi bir ideal ve gayrete sahip olacaktır.

Halveti tarikatına müsaade etmeli.

-Hilafetin yeniden tesisi hayati bir ihtiyaçtır.

-Başbakanlığa bağlı bir ırk müdürlüğü kurulacak, Türk olmayanlar memurluktan çıkarılacak.

-Kadını erkekle eşit saymak, ona memuriyet vermekten büyük hata olamaz. Kadın çocuk-makinesidir. Dans yasaklanacak. Kalıtsal hastalığı olanlar kısırlaştırılacak.

Hazırladığı Parti programı dışında Ülke için alacağı tedbirleri, ilk ve ikinci esaslı tedbirler olarak kaleme alır. İlk tedbirlerin toplamı 96 maddeden oluşur, özellikle Atatürk ve Ulusal Kurtuluş arkadaşlarını, İsmet İnönü’yü hedef alır.

Günümüzde; Atatürk’e, silah arkadaşlarına, cumhuriyete saldıranlar, iğrenç yollarında yürüyebilmek için, Rıza Nur'u ve kendileriyle aynı düşünsel dünyaya sahip bütün enstrümanlarıkullanmakta onun dışında kaynak, belge, bilgi sıkıntısı çekmektedirler.

Türk Ulusu Atatürk’e saldıran Vatan hainlerini ve onların kimlerle işbirliği içinde olduğunu iyice görmelidir.

Nizamettin BİBER

Uzman İnşaat Mühendisi

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..