Romantizmin kalesi: Balık kadını...

Balık Kadınının, erkekleri ne kadar kolay etkileyebildiğini, ancak yaşayanlar bilir. O kadar ki, balık kadını, güzelliği uğruna peşinden koşan adamları, sonunda tekme tokat kendisinden uzaklaştırmak zorunda kalabilir! Balık kadını, büyüleyici bir güzelliğe sahiptir.

Modern, özgürlükçü balık kadını, her zaman ciddi ve kararlı bir dış görünüşe sahiptir.

Dişiliğiyle erkeğine güven aşılayan, kendisini güçlü hissettiren balık kadını, elde etmek istediği her erkeği, karşısında çaresiz bırakabilir, gönüllü olarak kendisine kul, köle yapabilir. Balığın yüksek dişilik enerjisi, başka hiçbir kadında yoktur.

Balık kadını, bolluk ve bereket demektir. Ve çift kısmetli balıklar, neredeyse doğuştan şanslıdır! Bu kadar kısmetli bir kadının etrafında çok sayıda erkek bulunmasına da hiç şaşırmamak gerekir.

Gizemli ve duyarlı olan bu kadın, kendisi bunun için hiçbir çaba göstermese de, başka kadınlar tarafından sürekli olarak baskı ve tehdit unsuru olarak algılanır. Balığın güçlü ruhu, diğer kadınları fazlasıyla tedirgin eder çünkü.

Karşılaştığı en zor durumlarda bile, rahatlıkla aklının ve ruhunun serin, sakin gücüyle hareket edebilir balık kadını…

Zarifliği, telaşsız inceliği, yumuşak gülümsemesi, karşısındakilere huzurlu bir güven vadeder. Ancak kimi zaman da, bu görüntüsünün tam aksine, şiddetli bir karamsarlığın, önü alınamaz bir kötümserliğin esiri olabilir kendileri...

Verdiği en büyük savaşlarda bile, içinde kopan fırtınaları dış dünyaya yansıtmaz; doğuştan güçlü olmak zorunda hisseder kendisini…

Balık kadını, dışarıdan bakılarak anlaşılması en zor kadın modelidir. Balıkta olan içsel derinliğin ikinci bir örneği yok gibidir çünkü.

Romantizmin kalesi diyebileceğim balık kadını, sadece sevilmek ister. Sevdiğinin daima yanında olması, onun Allah’ından tek dileğidir.

Sert ve anlayışsız davranışlardan nefret eden balık kadınlarından bazıları, bu davranışlarla mücadele etmek yerine, içine kapanmayı tercih eder. Bu durumsa, balık kadınını tartışmasız olarak yalnız ve mutsuz bir kadın haline getirir. Güçlü balık kadınının bu durumu kabullenememesi yeni yeni iç bunalımların habercisidir; ne yazık ki…

Bazen nedensiz yere karamsarlaşan, bazen karamsarlık nöbetlerine tutulan, bazen kendisini dünyanın en yalnız kadını zanneden balıkların, alkol ve uyuşturucu bağımlısı olması az rastlanan bir durum değildir.

Kuşkuculuğu, çekingenliği, zaman zaman kapıldığı nedensiz korkuları, belki de balık kadınının en zayıf yanlarıdır.

Balık kadını, zor anlarında, kendisini en yalnız, en zayıf hissettiği zamanlarda sevdiklerinin sonsuz desteğini, en insani sıcaklığını yanında görmek ister.

Hayalperest balık Kadınının, iyi bir anne olduğu söylenemez. Çocuklarına karşı ölçüsüz yumuşaklığı, abartılı bir tölerans anlayışı, onları fazlasıyla şımarık, sorumsuz, kendi ayakları üzerinde duramayan, disiplin yoksunu, kontrolü imkansız canavarlara dönüştürebilir. Balık kadını, çocukları üzerinde doğru bir sevgi - disiplin dengesi kurabilmek için zaman zaman dışarıdan yardım almak zorunda kalabilir. Bu dengeyi iyi kuran balıklarsa, dünyanın en iyi anneleri olabilir.

Sonu gelmez hayal ve ihtiraslarının yönettiği balık kadını, bazen bu ölçüsüzlükleri yüzünden, onarılması güç yaşam darbelerine maruz kalsa da, yine aynı hayal ve ihtirasları sayesinde, birçok insanın baş edemeyeceği yıkımların altından sağ salim kalkmayı becerebilir.

Maymun iştahlılığı, en çok susması gereken hallerde bile konuşmaktan asla vazgeçememesi, sabır, irade, kararlılık gerektiren durumlarda bazen su koyvermesi, diğer zayıf yanları olarak sayılabilir balık kadınının…

Zaman zaman vesvese kumkumasına dönen iç dünyası, onu, psikosomatik hastalıkların ilk taliplisi haline getirebilir kolayca.

Aynı anda birden fazla adama aşık olabilen, birden fazla adamı kendisine aşık edebilen, çift karekterli balık kadını, bu gibi durumlarda, ruhunun gelgit fırtınalarında kaybolabilir, kendini hiç hesap edemediği yabancı sularda, yabancı gönüllerin, yalnız, ıssız topraklarında bulabilir.

İhtiraslı ve ateşli yapısı, balık kadınını, doğal bir şehvet objesine, insan üstü bir cinsel çekim gücüne, çok güçlü bir cinsel enerjiye kavuşturmuştur. Sevdiği adamla sonsuz ve sınırsız sevişmelerin en afrodizyak kraliçesidir balık kadını…

Zaman zaman kontrolden çıkan, abartılı, dizginlenemez davranışlarını kontrol edebildiğinde, yaratıcılık gerektiren işlerin en bulunmaz kişisi, en kontrolsüz insan topluluklarının en ehlileştirici, en sakinleştirici yöneticisi olmuştur hazretleri…

Onu romantizmin kalesi haline getiren duygusal zenginlik ve derinliğini anlayabileyecek, dengeleyebilecek bir adamın, taçsız kraliçesi olabilecek balık kadını; duygusal derinlikten yoksun, soğuk, anlayışsız adamların, yanından bile geçmeyecek, böyleleriyle geçici beraberlikler kursa bile, onları sonsuz hayat danslarına asla ortak etmeyecektir.

Balık kadınını ancak sakin, dengeli, çabuk sinirlenmeyen, soğukkanlı, aklıyla duygularını uzlaştırabilmiş adamlar mutlu edebilir. Öfke ve şiddet budalaları, kadın ruhundan anlamayan abartılı erkek davranışlarının sahipleri, maçolukta sınır tanımayanlar, kıskançlıkta ölçüsüz olanlar balık kadınından özellikle uzak durmalılar. Zaten onlar uzak durmasa da, balık kadını o adamları kolayca kendisinden uzaklaştıracaktır.

Denemesi bedava!... Şiddetten, kabalıktan asla hoşlanmayan, haddini bilmeyenleri anında hizaya getiren romantizmin kalesidir kendileri… Bu gerçeği, balık kadınından hoşlanan her adam, adı gibi ezberlemeli!...

Ben bunları şimdiden söyleyeyim de... Dileyen dilediği yoldan gidebilir; bir balık kadını uğruna...

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.