Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

13 Haziran '17

 
Kategori
Psikoloji
 

Ruh ağrısı: Panik atak hakkında doğru bilinen yanlışlar!

Ruh ağrısı: Panik atak hakkında doğru bilinen yanlışlar!
 

hakan tokgoz


‘Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki, sanki ölecekmişim gibi bir hisse kapıldım. Göğsüm sıkıştı, nefes alamadım, bayılacak gibi oldum. Etrafımı tuhaf bir şekilde algılamaya başladım, galiba ben deliriyorum dedim. Şimdi nereye gitsem aynı şeyi yaşama korkusu yaşıyorum’

Kimilerine belirli alanlarda, kimilerine de aniden, beklenmedik anlarda gelen bu belirtiler yumağı ‘Panik Atak’ ismiyle tanınmaktadır. Panik atak kavramı artık toplumumuzda son derece aşina olduğumuz bir kavram haline gelmiştir. Hatta bu sıkıntıdan şikayetçi olanların bile bu kavramı son derece büyük bir rahatlıkla kanıksadıklarını görmekteyiz. Pek çok kişi ‘Bende  panik atak var! Ben panik atak hastasıyım!’ türünden ifadeleri büyük bir rahatlıkla kullanmaktadır. Oysa ki Psikolojik desteğe ihtiyaç duyanların hala pek çoğunun, bu süreci –sanki yanlış bir şey yapıyormuş gibi- gizli kapaklı yürüttüklerini biliyoruz.

Panik atak hakkında doğru bilinen yanlışlar!

Panik atak dediğimizde pek çoğumuzun bildiğinin aksine aklımıza bir hastalık gelmemelidir. Çünkü panik atak, bir hastalık değil, bir belirtiler kümesidir. Yani aslında pek çok rahatsızlıkla birlikte görülebilen bir belirti grubudur. Panik atağı tıpkı bir karın ağrısına benzetebiliriz. Nasıl ki karın ağrısı başlı başına bir hastalık değilse panik atak da bir hastalık değildir. Dolayısıyla ‘ruhtaki ağrı’nın sebebi asıl hastalıktır.

Panik atak belirtileri nelerdir?

Panik atak belirtileri;

1.   Çarpıntı, kalbin küt küt atması ya da kalp hızının artması.

2.   Terleme.

3.   Titreme ya da sarsılma.

4.    Soluğun daraldığı ya da boğuluyor gibi olma duyumu.

5.    Soluğun tıkandığı duyumu.

6.    Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma.

7.    Bulantı ya da karın ağrısı.

8.    Baş dönmesi, ayakta duramama, sersemlik ya da bayılacak gibi olma duyumu.

9.   Titreme, üşüme, ürperme ya da ateş basması duyumu.

10.   Uyuşmalar (duyumsuzluk ya da karıncalanma duyumları).

11.   Gerçekdışılık (“derealizasyon”, gerçekdışı olma duyumu) ya da ken­dine yabancılaşma (“depersonalizasyon”, kendinden kopma duyu­mu).

12.   Denetimini yitirme ya da “çıldırma” korkusu.

13.   Ölüm korkusu.

Hiç şüphesiz bu belirtilere bakarak kimse kendisine herhangi bir teşhis koyma yoluna gitmemelidir. Teşhis koyma işi uzmanların işidir. Bu makaledeki ya da sanal ortamdaki bilgilerden yola çıkarak böyle bir hatalı çıkarımda bulunmamalısınız.

Bilinmelidir ki sağlıklı insanların %20-30 oranında yılda 2 kez Panik atak geçirme ihtimali söz konusudur. Dolayısıyla her panik atak geçirene ‘hasta’ gözüyle bakamayız. Kimi zaman hayatında ilk kez panik atak geçirmiş kimseler o hissin sıcaklığıyla kendisini bir uzmanın karşısında bulmaktadır. Panik atak geçirmiş olmak hasta olduğumuz anlamına gelmez.

Panik atak nedeniyle ölme ve delirme riski %0

Panik atak belirtilerine baktığımızda zihinsel ve bedensel belirtilerden-tepkilerden müteşekkil olduğunu görmekteyiz. Bedensel belirtiler kişi tarafından ‘Korkunçlaştırılarak-Felaketleştirilerek’ en kötü sonuç göz önünde bulundurulmaktadır.

Özellikle yukarıda belirtiler kısmında vermiş olduğumuz Gerçekdışılık ya da kendine yabancılaşma belirtileri kişiyi tedirgin etmektedir. Zaten ciddi anlamda ölme veya delirme korkusu yaşayan kişi bu belirtileri yaşantıladığında ölme-delirme düşüncelerinin doğru olduğu şeklinde bir fikre kapılabilmektedir. Panik atak için sıradan sayılabilecek bu belirtiler kişiyi daha da büyük bir korkunun, dehşetin içine çekebilmektedir.

Yıllarca panik atak geçirdiği halde psikolojik yardım almaktansa Acil servislerine gitmeyi tercih eden kişiler de bulunmaktadır. Bu tür bir sıkıntıdan muzdarip olanlara bir an önce psikolojik yardım almalarını öneririm.

Hakan TOKGÖZ

Klinik Psikolog

05511116504

 
Toplam blog
: 4
: 758
Kayıt tarihi
: 15.05.17
 
 

Psikolojik Danışmanlık lisans eğitimimin ardından İstanbul Esenyurt Üniversitesi Klinik Psikoloji..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara