Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '07

 
Kategori
Rüyalar
 

Rüyalarınızı kontrol edebilirsiniz

Rüyalarınızı kontrol edebilirsiniz
 

Rüyalarınızı kontrol etmek ister miydiniz? Uzaya gitmeden yerçekimine meydan okuyabilir misiniz? Rüyalarınızda neler yaptınız, hatırlıyor musunuz? Hatırlamak ister miydiniz? Sır dolu bu dünyanın anahtarı sizde, takılın peşime keşf-i alem’e çıkıyoruz…

Son zamanlarda rüyalara olan ilgim fazlasıyla arttı ve bir süredir aklımı kurcalayan berrak (İngilizce’de bilinen yaygın adıyla lucid) rüyaları araştırmaya başladım. Berrak Rüya, rüyada olduğumuzun farkına varmamızla başlıyor ve burdan sonrası hayal gücünüze ve yaratıcılığınıza kalmış. Güzel bir bahçede güllerin arasında gezmek mi istersiniz bilemiyorum ama hayal edip de yapamadığınız(veya yapmaya fırsat bulamadığınız) şeyleri yapmanıza imkan tanıyan bir dünya bu. Rüyalar alemine hoşgeldiniz…

Rüya’nın kontrolü nasıl ele alınır? Bunu herkes başarabilir mi? Bir tehlikesi var mı? Bu işe girişirken hevesinizi bir kenara bırakıp sabrınızı kuşanın çünkü ha deyince olacak bir iş değil. Bazılarının “rüya farkındalığı”na ulaşması iki ayını alıyor, bazılarının daha fazla. Rüyada olduğumuzun farkına varmak için öncelikle rüyalarımızı hatırlamalı ve bu dünyaya aşina hale gelmeliyiz. Bu iş için bir Rüya Günlüğü tutmaya başlayabilirsiniz. Bu ucuz bir defter veya bir ajanda da olabilir, önemli olan içerik. Günlüğü başucunuzdan ayırmıyorsunuz ve sabah uyanır uyanmaz rüyanızla ilgili aklınıza gelen herşeyi yazıyor/çiziyorsunuz ve bir tarih atıyorsunuz. Anlamlı anlamsız herşeyi yazın, aklınıza gelen hiçbir detayı atlamayın. Bir bulmacanın küçük parçaları gibi düşünün bunları. Şimdi bir anlam ifade etmeyebilir ama zaman içinde çağrışımlar yapacaktır.

Mesela ben Freud’un Rüya Yorumları üzerine yazdığı kitaptan yola çıkarak bir süredir kendi rüyalarımı inceliyorum ve rüya defterime baktığımda iki hafta önce gördüğüm bir rüyayı bile yakın zamanda izlediğim bir film kadar iyi hatırlıyorum. Önce bu dünya ile biraz haşır neşir olmamız gerekiyor demek ki. Rüyanızı yazdıktan sonra gün içinde ve sonraki günlerde okuyun bakalım benzerlikler veya bir takım işaretler var mı?

Rüya işareti denince aklınıza televizyon kanalının köşesindeki kırmızı nokta gibi birşey gelmesin. Örneğin yolda yürüyorsunuz ve birden üzerinizden uçan bir inek geçiyor? Türkiye’de olabilir tabi ama normal şartlarda rüyada olduğunuzun göstergesidir. Bu tür aşırı durumları ve işaretleri rüya yorumlarınıza biraz kafa yorarak ortaya çıkartabilirsiniz. Zaman alacaktır, biraz sabır.

Gün içinde “rüya gibi” dediğiniz oldu mu? Başınıza bir olay geldiğinde “rüyada mıyım acaba ?” diye düşündünüz mü? Rüya ile gerçek arasındaki farkı nasıl anlarsınız? Aslında birsürü fark var ama insan oturup bunları rüyada düşünemiyor(ya da farkına varamıyor). Bu farkı ayırmak için elinize bir cisim alıp hareketlerine odaklanın. Bir bardak yere düşünce kırılıyor, rüyada da oluyor mu acaba?

Rüyaların en belirgin özelliği yerçekiminin olmamasıdır. Koşup pencereden atlarsanız yere düşmediğinizi göreceksiniz fakat buradaki anahtar kelime “farkındalık”. Eğer siz bunun farkında değilseniz kafa göz yarılır, kabus içinde uyanırsınız. Demedi demeyin…

Günlüğümüzü yazıp incelemelerimize başladıktan sonra rüya aleminin kapılarını açma zamanı yaklaşıyor. Bunun için önce kendinizi uyumadan önce motive etmeniz gerekiyor. Biraz rahatlayıp “rüyamın farkında olmak istiyorum” diye birkaç defa tekrarlasanız bile beyninizde bir yer edecektir(uzun vadede tabi, bir gecelik bir iş değil). Bunu yaparken kendinizi parçalayıp uykusuz bir gece geçirmeyin tabi. Bu rahatlık isteyen bir iş. Buarada odanızın havasının temiz olmasına özen gösterin. En azından yatmadan önce bir on dakika havalandırsanız bile yeterlidir.

Herşey tamam, artık uçuşa hazırız! Rüyalarımızı yakından tanıyoruz ve hatta bazılarına kafa bile yoruyoruz. Bundan sonra size ve sabrınıza kalıyor. Rüyanızda “sıradışı” birşey gördüğünüzde aklınızda bir ampül yanıyorsa tüm kapılar size açılacaktır.

Bu bilgilerin çoğunu çeşitli araştırmalarımdan ve astral seyahat uzmanı Willim Buhlman ve bu konunun üstadlarından (hatta bir enstitü bile kuran) Robert Monroe’nun kitaplarından faydalanarak yazıyorum. Henüz ben de sizler gibi yolun başında olduğum için(azıcık ilerisi aslında) bu yolda beraber yürümek istedim. Bir nevi Matrix dünyası yani. Mavi hap mı? Buyrun bu taraftan… Unutmayın, sabır kapıları açan anahtarımızdır…

 
Toplam blog
: 128
: 1989
Kayıt tarihi
: 03.10.06
 
 

Gözlerini kapat ve düşün: bir cümle kaç kişide farklı etki yaratır? Birbirimizi anlamanın gittikçe z..