Saç dökülmesi ve saç bakımı

Saç Dökülmesi kasın erkek herkes için önemli bir estetik sorun. 

Özellikle erken yaşlarda saç dökülmesi ile karşılaşıldığında , gençlerde öz güven kaybı ve farklı psikolojik sorunlara yol açabilen bir problem haline dönüşebiliyor. Oysa saç dökülmesi  belli bir biyolojik mantık ve olaylar zinciri sonucu oluşan , azaltılabilir, önlenebilir ve çoğu zaman geri döndürülebilir bir süreç.

Çoğunlukla saç dökülmesi ile mücadelede en büyük düşman "sabırsızlık"  . Yıılar boyu devam eden bir süreç sonucu oluşan saç dökülmesi ve yıllar süren yıpranma ile zayıflayan saç köklerinin kısa bir sürede hayat bulup kafa derisinden saç fışkırmasını beklemek elbette büyük bir matıksızlık olur. 

Yine bir kutu şampuan alıp , saç dökülmesinin durmasını beklemek ya da bir iki sprey kullanıp sonra bu da etki etmedi diyerek pes etmek başarıyı engelleyen önemli unsurlardan bir kaçı. 

Oysa arabanızı bir kez servis bakımından geçirip ömür boyu kullanamıyorsunuz. Yine deponuza bir kez yakıt doldurup 100.000 km yol kat edemiyorsunuz. Saç bakımı da buna benzer bir şey ve sürekli bir bakım ve sürekli bir destek isteyen günlük hayatın bir parçası olarak görülmesi gereken bir hadise. 

Saçlarımız genetik faktörlerin eşliğinde, bazı hastalıklar , hatalı bakım uygulamaları, hormonal bozukluklar, bazı hastalıklar ,  sigara alkol, stress gibi olumsuzlukların her birinin katkısı ile yaşanan bir olumsuzluk. 

Öncelikle ne yapmak gerekir ? 

Öncelikle herkes saç tipine uygun , kaliteli, saçı ve saç derisini yıpratmayan bir şampuan kullanmalı. Mümkün olduğunca, klor ya da hipoklorit  gibi maddeler içermeyen, ağır metal ya da kirliliklerden arındırılmış temiz sular ile saç ve cildimizi yıkamalıyız . 

Demir eksikliği, kansızlık, özellikle Tiroid hormonu bozuklukları gibi rahatsızlıklarla ilgili doktor kontrolünden geçmeliyiz. Mantar enfeksiyonu, Seboreik dermatit gibi problemler varsa doktor kontrolünde tedavi olmaklıyız. 

Erkek tipi saç dökülmesinde DHT denilen erkeklik hormonu testosteron'un aktif metaboliti olan Dihidrotestosteron hormonunun etkili olduğunu biliyoruz. Bu hormonun saç köklerinde hücresel zarları zayıflattığı ve bu şekilde kök ömrünü kısalttığı artık bilinen bir gerçek. O nedenle genetik olarak ailesinde saç dökülmesine yatkınlık olan gençlerin daha erken yaşlarda DHT arındırıcı şampuan ve saç bakım ürünlerini kullanmayı alışkanlık haline getirmesi daha sağlam ve sağlıklı saçlara sahip olmasında ve bu saçları ileri yaşlara kadar korumasında faydalı olacaktır. 

Saç derisine düzenli masaj :

Saç derisine düzenli olarak masaj yapmak, kan dolaşımını hızlandıran ve bu sayede saçları olumsuz etkileyen toksinlerin  uzaklaştırılmasını da kolaylaştıran aynı zamanda saç köklerinin daha iyi beslenmesini sağlayan en basit işlemlerden birisi. Parmak uçlarınızı kullanarak, tahriş etmeden ve aşırı basınç uygulamaktan kaçınarak yapacağınız masaj hareketleri size çok büyük fayda sağlayacaktır. 

Sigara  tüketiminden kaçının:  

Sigara tüm olumsuz etkilerinin yanında , bir çok cilt problemine de sebep oluyor. Saç dökülmesinde sigaranın etkisi kesi olarak klinik testlerle gösterilmiş durumda. Sigara ve buna bağlı karbonmonoksit alımı , saç köklerinin ve beyin hücrelerinin ömrünü kısaltmakta.  Vücu direncini düşürerek sebum denilen doğal cilt yağının kalitesini düşürmekte ve zararlı patojenlere zemin hazırlamakta. 

Saç losyonları ve spreyleri :

Saçları beslemek, arındırmak, saç derisini  ve folikülleri aktive etmek içn kullanılan çok farklı vitamin, bitkisel ekstreler, aminoasitler içeren bir çok saç bakım losyonu mevcut. Bu konuda ihtiyaç duyduğunuzda ,hekim ve eczacıların önerilerine uygun ve mümkünse kullanıma başlamadan önce bir saç analizi yaptırarak ürün tercihinde blunun. Saç dökülmesi konusunda insanların gösterdiği hassasiyet bir sömürü amacı olarak kullanılmaya çok müsait. 

Unutmayın !

Saç dökülmesi ile mücadeleye saçlarınızı kaybetmeden başlamalısınız..

Daha detaylı bilgi için  blogumu takip edebilirsiniz.

Sağlık mutluluk dolu günler dilerim. 

http://blog.dermomarket.com