Sağım solum önüm arkam şike

Hayatımız şike. 

YAŞ öncesinde ve sabah yapılan olağanüstü Genelkurmaybaşkanı ile Cumhurbaşkanı görüşmesinden sonra Cumhurbaşkanımız basına konuşurken bunları normal olarak karşılamamız gerek diyordu. Yani biz devletin üst yönetimi olarak görüşüyoruz normalden fazlada bir araya gelmiş olsak bundan anormal bi şey aramayın normal bunlar demek istiyordu. Ancak bunun doğru olmadığı yatsı olmadan ortaya çıkmış Cumhurbaşkanımız ofsayttan gol atmak isterken son anda oyuncu tarafından çekilerek düşürülmüştü. Hakem penaltı veremezdi. Çünkü daha önce pozisyon ofsayttı. 

Maalesef ülkesinin insanlarına yanlış bilgi veren bir başkumandanımız varken bırakın futbolu günlük yaşamda bile pek çoğumuzun şikeci olmadığıın iddia edebilirmiyiz. Bakın iddia diyoruz. İddia varsa şike olma ihtimali hem vardır. 

Deki arkadaşlar olağanüstü bir durum var. Paşamız ve arkadaşları ile fikir ayrılığına düştük. Ama görüşmelerimiz sürüyor. Kısa bir zamanda sıkıntıyı çözeceğiz filan gibi olaya direkt girmesende rakibini çizgi kenarında tutup alan daraltma ile topu kapmaya çalış. İllaki adam adama oyna demiyoruz. Topu kapmasan da rakip bırak tehlikeli alanın dışında dursun demi. Hem topu kendi kalene doğru ortalayacaksın hemde koşup kendin çıkartmak isteyeceksin. Yetişemezsin ki. 

Şike operasyonundan herkes memnun olmadı özellikle şike yapmayanlar. Çünkü onlar şike yapmadıkları için net olarak mağluptular ama galip gelmek niyetiyle şuursuzca hücüm ediyorlardı.En iyi savunma hücüm dur diyerek bu teoriye uyum gösterip hem hücüm edelim hemde bağırsaklarımızı temizleyelim filan dediler. Bize de bir temiz eller lazımdı bravo bu savcıya dediler. Bekliyorduk ne zaman bir yürekli savcı çıkacak filan diye o gün bu günmüş filan dediler.. Bu haykırışlar her ne kadar memnuniyet ifadesi gibi gözüksede aslında top ile beraber olup topsuz oynamak niyetinde olanlardı. Yani içlerinde göremediğimiz ama sezebildiğimiz çuvala sığmayan bir mızrak gibi sözlerinin içinden çıkanlar apaçık ele veriyordu. Hem elle oynamışlar hemde hakem görmedi diyerek gol atmaya gitmişlerdi. Madem şikeye karşı idin neden elle oynadığında topu bırakmadın neden hocam yanlışlıkla elle oynadım handball var siz görmediniz diyerek hakemi uyamadın. Akşam görüntülerinde bunun ortaya çıkmayacağınımı sandınız.? Daha yatsı bile olmadan üstelik. 

Birde dalga var bu operasyonda. Bir , iki üç filan.. Ergenekon ile yarışır bir hal aldı. 

-Ben 5 dalga yaptım. 

-Hadiya bende daha 2 buçuk oldu. 

-Ona buçuk bile denmez. 

-Olsun yedirdimya sen ona bak. 

Arşatırma ve dosyada olan herşey gizli deniliyor. Gizli olmasa ne olurdu artık siz düşünün. Yöneticilerin görüntüleri konuşmalar resimler iddialar ve daha neler neler hepsi gazete manşetlerinde ve tv ekranlarında ve herkesin dilinde. Bu ülkede gizlilik böyle oluyor demek ki. Basın buluyor yada bulduğunu zannediyor ve halkı yönlendiriyor. 

Ama gözaltı süresinin 4 günden 8 güne çıkarılması hukuksuzluğunu basın hiç bir yazamıyor. Yazsa bile tutuklama ve operasyonun ve diğer hukuk kurallarının çiğnendiği ya da es geçildiğinin üzerinde durmuyor. 

Bir kişi mevcut yasalara göre suç işlemiş ve bu tespit edilmişse yeni suçlar işlesin bakalım toptan hesabını görürüz denebilirmi bir hukuk devletinde.? 

(Biz son 5 maçın sonucunu önceden biliyorduk) Bu beş maç aynı anda oynanmadıki. İlk maçtan sonra neden harekete geçmedin? 

Siz suç işleyen kişileri biliyorsunuz ama hepsini aynı anda değilde birer hafta ara ile emniyete alıyorsunuz. 

(Ya emniyette o kadar kişiyi ağırlayacak yer yok yada dalga yapamayı seviyorsunuz bir iki üç dalga yetmez.. dört beş altı olsun..) 

Siz suçluların delilleri karartacak ve yok edeceği daha mümkün görünen yeremi ilk olarak baskın yaparsınız yoksa zaten gidilmiş, buluşulmuş ve yapılmış bir konuşma nın değişme olasılığı var diyerek oraya mı baskın yaparsınız.? 

(G.S nin 2006 yılındaki aranan belgesi ve diğer operasyonlar) 

Bir oyuncuya seni bu takımın transfer etmiyeceğini hiç mi hesaba katmadın, nasıl bu transfer teklifine nasıl inandın seni şikeci senii...yürü emniyete de aklın başına gelsin diye bir suçlama olabilirmi.? 

(Bakınız Tayfurvutçu ile İ. alın ın tutuklanma gerekçesi. Basına yansıdığı şekilde) 

Siz perhiz yapan kişiye ilahi arkadaş hem perhiz yapıyorsun hemde lahana turşusu istiyorsun diye sordunuz mu. 

Mutlaka başınızdan geçmiş olmalı. Günlük yaşamda bir çoğumuzun başından bu tür olaylar geçmiştir. Hepimiz ya şike mağduru olduk yada şike yaptık. 

İşverense işe eleman alırken( bazen) şike yaptık. Ya akrabamızı aldık yada güzel bayanı aldık. İşe ehil olanı almadık. 

ÖSYM başkanı bile şike yaptı. 15 bin kız öğrenciyi aynı yerde sınava soktu. Yetmedi hızını alamadı bazı öğrencileri kayırdı şifreli sınav yaptı. önce şike yok ama teşvik primi var dedi. Sonra teşvik primi de kendi oyuncularımıza verdik buda normal dedi.Bu harekete kefil olundu. Millet te hurraa sesleriyle buna destek oldu. Şike yapanlar ödüllendirildi yaşasınnn yüzdee 50.. 

Markette şike yaptık. Büyük marketlerde reyondan aldığımız çikolatayı yedik ve poşetini usulca bir kenara koyduk. Ya da unlu mamullerden aldığımız küçük kurabiyeyi çaktırmadan götürdük. Bunlar şike değil demeyin. Şirketin karlılığını etkilediniz. Şirket borsada ise yatırımcısına değilse çalışanının hakkına ve karına direkt etki ettiniz. Sen gizli santrofor olarak görev yaptın ve usulca ceza sahasına girerek topa çizgide dokundun ve goll.. Şike yaptı dediğin golcü ise topu orta sahadan alıp 5 kişiyi çalımlayıp göstere göstere koydu. Sonuç aynı skor 1-0. 

Sen akşam iş çıkışı sevgilinle takıldın. Az yada çok bi harcama yaptın. Evin ortak bütçesinden harcadın ama tek başına. Eve geldin eşine başka mazeret uydurdun. Eşin yuttu ya da öyle gözüktü. Ama ay sonu hesap şaştı. Bunu gizli ödenek ile kapatmaya çalıştın. İdare ettin. 

Pazara gittin pazarcı tarttığı meyve ve sebze de şike yaptı. Öndeki çürükleri sana aynı fiyattan verdi. Eve gelince anladın ama geçmiş olsun durumu oldu.Pazarcı şike parasını cebe indirdi. 

Tuhafiyeci defolu malı verdi. Aslında bırakalım tuhafiyeciyi büyük AVM ler bile bunu çaktırmadan yapıyorlar. SKT nerdeyse biten gıdaların satışı defulu ürünlerin satışı vs.Farkedersen tamam. Ama farketmezsen yutuyorsun. Bu da şike değilmidir. 

Şike illaki futbolda oluncamı ismi şike oluyor. Basketbolda bir klübün yöneticisi bırakın parasal şikeyi adamsal şike yaptı da hiç bi şey olmadı. Formayı asıl sahibine değilde başkasına giydirerek herkesi uyutmaya çalıştı. Yani kavunu yeşile boyadı ve alacalı yaptı bizlere bu karpuz dur dedi. Aldık eve geldik ama içi kavun çıktı. İnsanlar yanlışlıkla boyamıştır olmaz öyle şey dediler. Kötü niyet yoktu dediler. hurrraa sesleri ile yeni den yöntime girdi ve seçildi. Demek şikecilere prim veriliyormuş dedik bizde. 

Trafik te aşırı hızdan yada kemer den ceza yiyip ağlayarak yada rüşvet vererek yırtmadık mı? Rüşvet trafikte mi oluyor sadece futboldaki adı şike mi bunun. Aynı şey değil mi? 

Diyebilirsinizki futbolda iddacılarda kaybetti haksız kazanç var. Bence son 5 maçın sonucu biliyorduk diyerek bekleyenler müthiş vurgun yapmış olabilirler. İncelenmeli. Bu da şikedir. Savcıya şike yi bilipte zamanında söylemekten dava açılamaz mı? 

Anlıyacağımız daha topun çizgiyi geçip geçmediğine kimse karar veremedi. Herkesin kendince bir kararı var zaten. Bu karar operasyondan önce de vardı şimdi de var. Baksanıza eski oyuncuların tamamı şike var ama ben karışmadım diyor. Kimin karıştığı meçhul ve öyle kalacak. 

Ama en çok şikeyi yapan bilen ve içinde olduğu halde sanki süt gibi temizlermiş gibi görünmeye çalışanlar aslında tozlu bir kömür madenine inmiş gibi simsiyah yüzlere sahipler. Güneşi balçıkla sıvamaya kalkan bu tipler hem basının hemde iktidarın pohpohlamasıyla gerçekten çok az olan temiz insanların da güzel duygularını köreltmede başarılı olamayacaklar. Bu insanlar malesef çoğunlukta toplumumuzda. 

Türkiyede yüzde 5 vakit namaz kılıp düzenli oruç tututuğunu söyleyen insanların oranı yüzde 80 civarında imiş. Bu ülkede de bu kadarcık şike olur her halde değil mi? 

Yani demem o ki araştırmamız bile şike.. Ya da sözümüz şike.. Seç birini..