Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Kasım '11

 
Kategori
Siyaset
 

Şamil Tayyar: Sporda ergenekona, İstanbul dükalığına mafyaya yenik düştük…

Şamil Tayyar: Sporda ergenekona, İstanbul dükalığına mafyaya yenik düştük…
 

Bu itiraf gibi açıklamalar AKP millet vekili Şamil Tayyar’ın şike ile ilgili yasada meclisteki dört partinin de “evet” diyerek yaptığı düzeltme yasasının Cumhur başkanınca onaylanmasını istemeyerek Abdullah Gül’e yazdığı mektuptan alınmıştır. Bakınız sayın Tayyar ne diyor.

“Malum, 24 Kasım 2011 günü TBMM Genel Kurulu'nda tüm partilerin desteğiyle, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'da değişiklik yapıldı ve son söz olarak makamınıza gönderildi.

Açıkça belirtmeliyim ki, Meclis olarak spordaki Ergenekon'a, İstanbul dukalığına ve spor mafyasına yenik düştük. Bir milletvekili olarak tüm Türkiye'den özür diliyorum.

Yıllarca "maç oynanırken kural değiştirilmez" dedik, ama bu değişiklikle maç bitmeden kuralı değiştirmeye kalktık ve devam etmekte olan Şike Operasyonu'na müdahale ettik.

Hala yanlıştan dönmek için vakit var. Maçta 90 dakika bitti ama uzatmalar oynanıyor. Son dakikada vereceğiniz kararla sonucu değiştirebilirsiniz.

Bir milletvekili değil cumhurun ferdi olarak zatı-ı alinizden hukukun evrensel ilkeleri ve toplumun hassasiyetlerini dikkate alacağınız umuduyla yazıyorum.”

Biz sıradan vatandaşlar bundan ne anlayacağız? Hatırlanacaktır, bu yasa değiştirilsin dendiğinde en yetkili ağız, “yasa yapmak çocuk işi değil, dolayısı ile söz konusu bile olamaz” demişti. Neler değişti de bu fikir yerini üç gün içinde tam tersi bir uygulamaya bıraktı. AKP nin ülke içindeki gücünü bilmesek veya bu işin okyanus ötesi bağlantıları olduğunu düşünsek amenna, “oradan emir geldi” diyeceğiz. Oysa böyle bir bağlantı görülmüyor. O zaman muhalefeti bir tarafa bıraktık, iktidardaki bu “u” dönüşünün sebebi ne?

Sayın Tayyarın sözlerinden yola çıkarak bazı varsayımlarda bulunabiliriz. “Spordaki Ergenekon” ne demektir. Diğer Ergenekon’un AKP zihniyeti ile çelişen düşünce ve icraatların tamamı olduğunu, malum zihniyetin hoşuna gitmeyen her şeyi içine atacağı bir sistem olduğunu anladık. AKP ile yakın dost olan iş adamlarının yönettiği kulüp yöneticilerinin hangi tür icraatları onları Ergenekon’a atmıştır?

“İstanbul dükalığı” tabiri ise çok ilginçtir. AKP nin kendi dışındaki her türlü güce düşman olma zihniyetinin bir göstergesidir diyebiliriz. İstanbul dediğiniz yer kendi başına her anlamda Türkiye’nin beşte ikisidir. O zaman bazı konularda güçlü olması da çok normaldir. Örneğin bir İstanbul kulübü olan Fenerbahçe’nin maçlarını ortalama 35000 seyirci stada gelip izliyor. Hangi Anadolu takımı bu rakamı hayal edebilir ki? Sırf bu sebep bile İstanbul’daki spor kulüplerinin çok daha kuvvetli (her anlamda) olduğunu gösterir. O zaman neden İstanbul dükalığına karşısınız, anlatmanız lazım.

Bir de “spor mafyası” tabiri var. Mafya neyin mafyası olursa olsun, şiddet ve yasadışı işler ile ilgilenir. Eğer siz böyle bir oluşumu biliyor ve iktidar olduğunuz günden beri üzerine gitmedinizse, bunun nedenlerini açıklamalısınız.

Yoksa bütün bu söylemler sadece gösterişten mi ibaret? Gündem değiştirip bir şeylerin üzerini mi örtmeye çalışıyorsunuz?

Bu şike konusu baştan beri kimseyi inandıramıyor. Bir defa eğer bu spor ile ilgili bir konu ise özel yetkili mahkemede ne işi var. Yoksa sorgusuz sualsiz insanları bir tek o yöntemle mi esir tutabiliyorsunuz. Ortada organize bir çete suçu varsa neden spordan ayırıp ayrı incelemiyorsunuz. Kaldı ki şikenin en önemli ayağı nihai olarak para alan sporculardır. Böyle birileri var mı? Olsa kuşlar çoktan malum gazetelere söylerlerdi. Demek ki yok. O zaman kişileri bir yana bıraktık, milyonların sevgilisi olan bir kulübü yani milyonlarca seyirciyi cezalandırmaya kalkmanın anlamı nedir? Bunun hesabını kimler nasıl verecektir. Pardon yanlışlık olmuş demek sanırız yetmeyecektir.

Sayın Tayyar sanırız yanlışlıkla bazı şeyleri ifşa etmiştir. Birçoklarının iddia ettiği gibi AKP bu ve benzeri kulüplerin taraftarlarından korkmakta ve onlara diz çöktürmek istemektedir. Mevcut sporda şiddet yasası da bir çok yasalar gibi benzer amaçlara hizmet etmesi için çıkarılmış hissi uyandırmaktadır. Bilerek, düşünülerek çıkartılmış, hukuk istenildiği gibi dizayn edilmeye çalışılmıştır.

Sanırız başta AKP olmak üzere diğer partiler de seyircisiz bir Fenerbahçe maçına 46000 bayan ve çocuk taraftarın geldiğini görünce şok olmuş, gittikleri yolun yanlış olduğunu anlamışlardır. O yüzdendir ki, alelacele yasayı revize etmek yoluna gitmişlerdir. Değilse yarın seçimlerde milyonlarca taraftardan çok sert bir tokat geleceği kesindir.

Kaldı ki, bu yasanın değiştirilme tekliflerine en sert itirazı yapan Aziz Yıldırım'dır. Nerede ise ölene kadar hapiste tutulmak istenen Aziz Bey neden itiraz etti ki? Cevap gayet basittir. O biliyor ki ne yaparlarsa yapsınlar onu suçlu ilan edemeyecekler ve hapisten çok daha güçlü olarak çıkacaktır. Böyle bir düzeltme ile çıkarsa “Suçu vardı ama yasaya dua etsin” gibi bir düşünce olması isteniyor olabilir. Birilerinin vesayeti ile milletvekili seçilmiş, başkaca hiçbir şey olmayanların pek de anlamayacağı bir durum meydana gelmiştir.

Herkes ama herkes bir gün bu dünyada yaptıkları için hakkettiğini bu dünyada alacaktır. Ömrü olan yaşayıp görecektir…

İzmir 2011

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..