Sanat ve siyasi sistem

Bir toplumda sanatsal faaliyetlerin özgürce yapılabilmesi ancak tam demokratik bir siyasi sistemle mümkün olabilir. Bu durumda sanatçıların siyasi duruşları demokrasiden yana olmalıdır. Diğer taraftan her sanatçının da aktif olarak bir siyasi partide görev alması da şart değildir. Siyasete ilgi duyan, katkıda bulunacağına inanaların da siyasette bulunmalarında fayda bulunmaktadır. Ülke yöneticilerinin de sanatla ilgili politikaları da önem arzetmektedir. Sanatsal faaliyetlerin her alanda özgürce yapılabilmesi için hukuki düzenlemelerin çağın standartlarına uygun olarak yapılması gerekmektedir. Bu da yasama organı ve yürütmenin görev alanına girmektedir. Devlet sanatsal faaliyetlerden çekilmeli, devlet tiyatroları, devlet opera ve balesi gibi kurumlar özelleştirilmelidir. 

Ülkemizde yakın geçmişte sanata darbe vuran bir heykel yıkma olayı gerçekleşmiştir. Bu olay karşısında sanat camiası beklenen tepkiyi gösterememiştir. Sanatçıların örgütlü olmayışı siyasi otoritenin baskıcı tutumu da bunda rol oynamıştır. Kars'taki insanlık anıtının yıkılış sürecinde yapan heykeltraşın tek başına kararlı mücadelesini takdirle izledik. Diğer sanatçılardan kayda değer bir tepki göremedik. Tabi bunların yanında bizzat Kars'a kadar giderek bir kısım sanatçı ve aydınların protetestolarını da hatırlamakta fayda var. Ancak beklenirdi ki tüm sivil toplum örgütleri tek ses olarak tepkilerini dile getirsinler. Bu durumda emek harcanarak üretilmiş sanat eserlerinin akıbeti ülke yöneticisinin iki dudağında kalmış demektir. 

Müslüman ülkelerinde hala sanata karşı olumsuz tavır maalesef devam etmektedir. Laik ve demokratik ülkemizde sanatın daha iyi gelişmesi gerekirken son yıllarda kayıtsızlık, dolaylı engellemelerle sanatçılar zor durumlarda kalabilmektedirler. Ses sanatçılarının ise tüm kesimlere hitap etmeleri nedeniyle aktif siyaset yapmamaları yerinde bir davranıştır. Ancak, siyasi mesajlar veren söz ve müzik çalışmaları da yapılabilmektedir. 

Uluslararası üne sahip sanatçılarımızın aktif siyasette yer almadıkları halde yurt dışındaki panel ve toplantılarda ülkeleriyle ilgili konularda siyasi demeç verebilmekte ve oldukça etkili olabilmektedirler. 

Sanatçılardan, söyleyecek sözü olan, fikri olan, toplumu yönlendirebilecek olanların aktif siyaset yapmaları halinde siyasette seviyenin yükseleceğine, siyasetin renkleneceğine ve halk yararına olacağına dair kanaatım bulunmaktadır.