Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ağustos '08

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Sanatçı olmak o kadar da zor değil

Sanatçı olmak o kadar da zor değil
 

YAŞAMDAN KEYİF ALMAK İSTİYORSANIZ, SANATÇI OLMALISINIZ... SANAT ve EROTİZM adlı kitapda sanat;İnsanla nesnel gerçeklikler arasındaki estetiksel ilişki, olarak tanımlanıyor.Bu tanımı"İnsanın toplumsal yaşam boyutundaki estetiksel ilişkisine SANAT, bunları layıkıyla yapabilenede SANATÇI diyebiliriz" şeklinde genişlettiğimizde, bu anlamda gerçek sanatçı azlığı hemen dikkatinizi çekecektir.Peki herkes yaşam sanatçısı olabilirmi? Evet kesinlikle olabilir.Yeterki istensin. Tabii ki birazda gayret gösterilecek.Ben varım diyorsanız, bizde "Hadi hayırlı olsun diyelim ve vakit kaybetmeden yola çıkalım.

İYİ BİR YAŞAM SANATÇISI olabilmek için önce, bireyin kendisiyle barışık olması gerekmektedir.İç huzuru bulamamış bir insanın, çevresiyle uyum içinde yaşaması beklenemez. Göreceli uyumlu davranışlar, genellikle kısa ömürlü olmakta yada bir amaca ulaşabilmek için öyle görünme çabasından öteye gidememektedir.
YAŞAM SANATINI Michelangelo'nun DAVUT heykelindeki kusursuzluk kadar, yada Leonardo Da Vinci'nin MONA LİSA'sındaki, gizemli güzellik boyutunda yaşam tuvalimize yansıtamasakta, bu uğurda harcayacağımız her çabanın geri dönüşünün, mutlaka daha fazla HUZUR, daha fazla MUTLULUK, daha fazla BAŞARI ve daha SAĞLIKLI bir yaşam olacağından emin olabilirsiniz. Tüm içtenliğimle dilerim ki, buradan sonraki paylaşacaklarımı, en azından bu yazıyı okuyanlar, zaten günlük yaşantılarında uygulayarak birer YAŞAM SANATÇISI olmuş, dolayısıylada ÖDÜLÜ KAZANMAYI HAK ETMİŞLERDİR.Banada, değersiz bir yazıyla çok değerli vakitlerini aldığım için, büyük bir zevkle, o güzel insanlardan özür dilemek düşer.
Özellikle mutlu bir evlilik ortamı düşlüyorsak, öncelikle eşimizinde kendine has bir değeri ve değer yargıları olduğunu bilmeli, yalnız bilmeklede kalmayıp bunları sevgi ve saygıyla desteklememiz gerekmektedir.İkili ilişkilerinize yapacağınız küçücük bir yatırım, yada bugüne kadar önemsemediğiniz, yapmayı belkide kendinize yakıştıramadığınız basit bir davranış bile, karşı taraftan çok büyük bir mutluluk yansıması şeklinde yankı bulacak ve huzurlu bir ortamın oluşmasına vesile olacaktır.

YAŞAM SANATINA estetik güzellik katan ince detayları bir sıraya koyacak olsaydık, herhalde en başa EMPATİYİ korduk.Çevremizdeki bir takım sorunları olan insanlardan çok sıklıkla duyduğumuz, "Beni anlamıyor" yada "Hiç kimse beni anlamak istemiyor" gibi cümlelerle ifade edilen, ANLAŞILMAK İSTENCi ilişkilerdeki empatik davranış eksikliğinin en belirgin göstergesidir.Olaylara karşımızdakinin gözüyle bakabilmek yada daha genel anlamıyla, kendimizi onun yerine koyarak durum değerlendirmesi yapmak, ortaya çıkması muhtemel birçok sorununda bertaraf edilmesini sağlayacaktır.

Empatiyi gündelik yaşama yönelik bir örnekle somutlaştıracak olursak, sanırım anlaşılmasıda, uygulanabilmeside çok kolayınıza gelecektir.Diyelim ki evlisiniz.Hane halkıda ekonomik yönden size bağımlı.Eşiniz yada çocuklarınız gerek kendileri, gereksede ev için yapacakları harcamalar için sizden para istemek zorundalar.Birinden para istemek, istediğiniz kişi eşiniz dahi olsa zor bir iştir.Hele ki kaynak sınırlı yada ekonomik gücü elinde bulunduran tarafta biraz cimrilik varsa.Bu durumda olay zorluktan da çıkıp, günlük yaşanan bir sorun halini alabilmektedir.

Oysa ekonomik gücü elinde tutan taraf kendini eşinin yerine koyabilse, zaman zaman kendinin başkalarından ödünç bile olsa, para isterken yaşadığı sıkıntıları anımsayarak, eşininde aynı durumda olabileceğini varsayarak, onu rahatlatmak için o istemeden sorsa yada belirli bir miktarı eşinin kullanımına tahsis etse, inanın ki her iki tarafta rahatlamış olacak ve bu rahatlığın getirdiği mutluluk ve huzur ortamı, ufak tefek diğer sorunların oluşmasına bile mani olacaktır.
Konfüçyüs, günümüzden 2500 sene önce bugün empati diye adlandırdığımız davranışı, şu özdeyişle nede güzel ifade etmiş "KENDİNE YAPILMASINI İSTEMEDİĞİN ŞEYİ BAŞKASINA YAPMA" başka söze gerek var mı?
İlişkilerinizin canlı ve değerli olduğunun bilinciyle gereken hassasiyeti göstermeniz, yaşama sanatını en üst seviyelerde gerçekleştirmenize imkan sağlayacaktır.

Buna istekli ve hazırsanız, şunlarıda bir tarafa not edin ki, ESERİNİZ SANAT ŞAHASERİ OLSUN.

Çiçek besler gibi ilişkilerinizide besleyin.Salonunuzdaki çiçeğinize verdiğiniz suyu, ilişki kurduğunuz insanlara açacağınız bir telefon, toprağına koyduğunuz gübreyide değer verdiğiniz insanlara vereceğiniz bir hediye gözüyle görebilirsiniz.
Eleştirinizi yapın ama yapıcı olsun.Bunu yaparken güçlendirici ÖVGÜNÜZÜDE ESİRGEMEYİN.
Yerinde, bilerek ve yeteri kadar konuşup, yeri geldiğindede dinlemesini bilmek çok çok önemli.
Sorumluluğunu bilmeli ve yerine getirmeli. Yani gerektiğinde elini taşın altına sokmaktan kaçınılmamalı.
Hata biz insanlar içindir.Dolayısıyla hepimiz hata yapabiliriz.Ders çıkarmak kaydıyla, yaptığımız hatalar gelişmemize katkı bile sağlayacaktır.Önemli olan hatamızı nasıl telafi ettiğimiz ve aynı hatayı tekrar yapmamamız.
HAYATTAN KEYİF ALMAK VE BUNU YANSITMAK...
Sahip olduğun şeyleri elinde iken kıymetini bilmek ve bildirmek lazım. Kaybettikten sonra değerini bilmen de, söylemen de hiçbir anlam ifade etmeyecektir.
Yeri geldiğinde kötü bildiğin birşeyi nasıl eleştiriyorsan, iyi birşeyi gördüğün zaman da söyle ki o iyilik orada olmaya devam etsin.


Özümün SÖZÜ;KENDİSİYLE BARIŞIK OLANIN, BAŞKASIYLA SAVAŞI OLMAZ.
Not:Okuduğunuz yazı 31.07.2006 tarihinden beri sayısız insana rehber olmuştur.Onların yakaladığı MUTLULUĞU SİZLERİNDE YAKALAMANIZ DİLEĞİMLE BEĞENİNİZE SUNUYORUM..Burada paylaştıklarımı bir İDDİADAN ZİYADE BİR TEMENNİ OLARAK kabul etmenizi istirham ederim.

 
Toplam blog
: 9
: 813
Kayıt tarihi
: 24.07.08
 
 

1957 yılında GAZİANTEP'de doğmuşum. Yüksekokul mezunu olup bu yaşa kadar hep ticaretle uğraştım. Kiş..