Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Aralık '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Şanslı insan kimdir?

Şanslı insan kimdir?
 

Bazıları şanslıdır. Şanslı doğar, şanslı yaşarlar. Kim şanslıdır? Şanslı nasıl olunuyor? Kafama takıldı.

Mesela diyelim ki "Şanslı kadın güzel olur." "Şanslı erkek güzel kadın bulur." Doğru mudur? Doğrudur herhalde. Yoksa boşuna mı "Kızım sana Allah çirkin şansı versin" diye dualar edilir? Boşuna mı "Oğlum Allah baht açıklığı versin." denir?

Bana kalırsa şanslı insanın güzelliği, dışındaki miktarınca değil, içindeki kadardır. Güzellik ve şans arasında bir bağ olmamalı. Eğer varsa ve iç olsun, dış olsun, sen güzelliğini biliyorsan sorun yok o zaman. Bunu hallettik.

Yıllar önce ATV'de bir sabah programına yılbaşı için orkestramla konuk olduğumuzda, yeni yıl için tüm insanlığa şans dilemiştim. Yine solist olan sevgili arkadaşım Dilek "İnsan kendi şansını kendisi yaratır." diye bozmuştu beni ve yeni yıl dileğimi. Hala düşünüyorum, doğru mu? Cevabı bilen varsa lütfen söylesin.

Şans ve insan bağlarına örneklerle devam edelim: "Şanslı insan iyi iş bulur." "Şanslı insan işinde iyi tutturur." "Şanslı insan eşli insandır." "Şanslı insan mutlu insandır.” "Şanslı insan yalnız değildir." "Şanslı insan sevilendir" "Şanslı insana piyango vurur."

Bu durumda eğer şanslıysak , oturduğumuz yerde mi bulacağız "iyi işi"? Yok böyle bir şey. Bıkmadan usanmadan, deneyerek, tecrübelerin bileşkelerine çizdiğimiz çizgilerin izinden giderek bulacağız. Belki bugün için "iyi" gelmeyecek o iş bize ama nasılsa bir zaman sonra biz bileceğiz ki "iyi ki orada şu olmuş. Bu böyle yapmış. Yoksa şimdi nereden bilecektim şöyle davranmayı" diyeceğiz. Bunu da geçiyorum.

Şanslı insan ve iyi tutturulmuş iş konusunda ise hassasiyetim sebebiyle fazla yorum yapamayacağım. Düşüncelerimi merak ederseniz http://blog.milliyet.com.tr/Blogum.aspx?BlogNo=15472, http://blog.milliyet.com.tr/Blogum.aspx?BlogNo=11694 , http://blog.milliyet.com.tr/Blogum.aspx?BlogNo=11301 yazılarıma bakabilirsiniz. Özetle, bence en kalıcı olan iştir "tutan" ve bunun için şanstan çok daha fazlası gerekiyor. Yine de şansın en büyük rolü kaptığı yerdir bence iş yaşamı.

"Şanslıysan eşin vardır" tezinde durum oldukça karışık. Meseleye "eşsizler" açısından bakarsam "evet", çoğu "eşli" açısından bakarsam da "hayır" diyebilirim. Mutluluk da eşimize bağlı değil midir çoğu zaman? Senin için hayatı zindan eden biriyle "mutluyum" diyorsan tamam ama acilen yardım edilmeli gene de sana. Sonuçta sevilmek de, yalnız olmamak da emek ister. Ama göz göre göre lades de olmaz ki!

Hadi diyelim ki oturalım, oturduğumuz yerde ve beklemeye başlayalım: "Ayşe beni sevsin." "Mehmet bugün benim yanımda olsun" Olur mu? Olmaz! Etrafındakiler için eğer sen de biraz olsun emek sarf etmediysen , onlar senin için "yoktur". En azından olmak zorunda değiller. Bu hallerde olsa da olurlar, olmasa da... Sevilmek için sevmek gerekmiyor muydu? Çok genel anlamda soruyorum. Önce biraz emek vermek ve sonrasında da akıllı olmak gerek.

Peki, şansımız daim olunca, her şey "istediğimiz gibi" mi oluyordur? Sanmam. "Hayırlısı" kelimesine her ne kadar sinir olsam da, çoğu zaman hayatın değişen dekorlarında hep “hayırlısı olsun” neonları göz kırpıyor bana. Her zaman dediğim gibi; her şeyin bir sebebi vardır ve bir gün mutlaka anlarız. O güne dek, Allah sağlık versin.

Bu arada piyango biletinizi almayı da sakın ola ihmal etmeyin. Belki de şansınız gülebilir. Kafamın bu soruyla fena meşgul ve feci karışmış olduğunu sanırım hepiniz anladınız. Son söz: Gökten halka yağsa, bir tanesi tutup da başıma düşmez!

 
Toplam blog
: 86
: 3134
Kayıt tarihi
: 09.10.06
 
 

Marmara İng. İşletme mezunuyum. Pazarlama bölümünde uzmanlaştım. Reklamcı olmak istiyordum. Olmad..