Saray mutfağından mı geldiniz?..

Uzun kış akşamları eskiden radyo başında geçerdi. "Radyo tiyatrosu" "Arkası yarın" adlı oyunlar, skeçler dinler pek de memnun olurduk. Ne güzel kışlardı onlar. Dedemin babaannemin dizi dibinde oturur anne babanın işten dönmesini beklerdik, ertesi akşamın gelmesini dört gözle bekleyerek..

Şimdi televizyon var ve de onlarca kanal.. Ne yazık ki bu "kanallardan" akan yayımlar eskiye göre artık iyice pespayeleşti. Tek dizili, tek kanaldan yayım yapan ilk yılların TV'sini özlüyorum.

Kış programları başladı yeni yarışmalar geliyor, "hah işte bu tam bana göre" derken bir kanalın başlattığı "Yemekteyiz" adlı eğlence programı kabusa döndü.

Ünlü bir kanalın yapımcı, yönetmen ve senaristlerle el ele verip reyting uğruna halkı hiçe saymaları affedilir gibi değil.

"Yemekteyiz" yarışmasına girenler kendilerini rezil ettiklerinin farkına ne zaman varacaklar merak ediyorum. Hemen hepsinde "ben, en iyiyim" "yemeklerimle sizin gibilerin canına okurum" tarzı var. Yaklaşık dört haftadır bu yarışmayı(!) izledim hemen hepsi birbirinin aynı ve çirkin bir çekişme içinde geçiyor.

Katılanlar, 10 bin YTL için neredeyse birbirini dövecek. Hatta birgün, çatal bıçakla savaş çıkacak ve tabaklar frizbi misali havalarda uçacak korkarım..

Altı üstü bir eğlence programı olması gereken bu yarışma, amacından kısa sürede uzaklaşıp işkenceye dönüştü bence. Kadın yarışmacıların sık sık isteri krizine girmeleri, erkeklerin aşırı kabalığı çekilmez oluyor günden güne. Acımasız eleştiriler, yemek seçme, bir anda limon - muz allerjisi olduğunu hatırlayıp, diğer sofrada unutma. Yemeklere burun kıvırıp iğrenme tripi sırasında birde silkinip lokmasını peçeteye tükürmeleri çok ayıp. Üstelik hemen hepsinin adeta Paris'te yetişmiş(!) gibi çizdikleri imaj, bir anda tükürdükleri peçeteyle çöpe gidiyor farkında değiller.. Aynı topraklarda yaşayan aynı havayı soluyan bu yarışmacılar sanki çok farklı dünyanın insanı gibiler ve "Geleneksel Türk Mutfağından" habersizler.

Memleketimizin her yöresinin mutfağı, farklı tadlar sunar ve yöre insanlarının tercihi damak tadı bu yönde gelişirken diğerlerine burun kıvırmak hangi kültüre görgüye sığar?.. Haydi onu da ben söyleyeyim. Görmemişliğe, sonradan görmeye sığar..

Düne kadar analarınızın başında yaşmak, ayağında şalvarla bahçenizdeki ocağın üstünde kara tencerelerde yaptığı yemeğe kaşık salladığınızı ne çabuk unuttunuz?.. Özünüze dönün artık saray köyü'nün şaşkın kedileri.. Yaptığınız çok ayıp!.

Saray mutfaklarından mı geldiniz? Şaşkın ve aç kediler..

Gülriz Yiğit