Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Anadolu Mesleki Eğitim Derneği

http://blog.milliyet.com.tr/anadolumed

12 Ekim '14

 
Kategori
Dünya
 

Savaşlar, Kitaplar ve Tarih

Savaşlar, Kitaplar ve Tarih
 

Savaşlar neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir olgudur. Savaşlar, bazı medeniyetlerin sonu olurken, başka medeniyetlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bazen galipler, yendikleri medeniyetlerin izlerini tamamen silerken, bazen yenilen medeniyet yenene köle olmuştur. Her anlamda. İlginç olansa kölelerin nelere inanıp nelere inanmaları galiplerin ölümcül bir meselesi olagelmiştir.

Atilla, Cengiz Han, Büyük İskender, Timur gibi büyük savaş dâhileri çok kısa zaman dilimlerinde Asya ve Avrupa kıtalarının neredeyse tamamına hükmetmiş ancak ölümleri ile kurdukları medeniyetler çok kısa zaman zarfında dağılmışlardır. Yönetim kültürü oluşturan medeniyetler ise istilalara uğrasalar dahi asla yerlerinden sökülüp atılamamışlardır. Bu durum Çine hükmeden Türklerin bir zaman sonra kültürel olarak çözülmeleri, Çinlileşmeleri ve kültürel kimliklerini kaybederek tarihten silinmelerine neden olmuştur.

Batı Medeniyeti tarihi en iyi tahlil eden medeniyettir. Milletleri, medeniyetleri silmenin en kati yolu medeniyetlerini, kültürel hafızalarını, kimliklerini yok etmektir. İspanya’da sekiz asırlık bir medeniyet olan Müslümanlar bu medeniyet seviyesine öncelikle Kuzey Afrika’dan yola çıktıklarında yerel halkın işbirliği yapması neticesinde başarılı olabilmişler, yerli halkın diline dinine müdahale etmemişler, kiliselerine müdahalede bulunmamışlardı. Zamanla bilime verilen önem sayesinde İspanya’da ciddi bilgi birikimine kütüphaneler kurulmasının yolunu açmıştı. Öyle ki zamanın Fransız kralının sarayında doku yüz adet kitap olmasına rağmen zamanın Müslüman sarayında devasa kütüphane ve rivayete göre bir milyon el yazması kitap bulunuyordu. Kaldı ki sadece sarayda kütüphane yoktu. Kütüphaneler belli başlı kültür merkezi şerhlerde benzeri kütüphaneler mevcuttu. Zamanla bozulan yönetim, yenilgilere iç kargaşalar, iç savaşlar tükenişe neden oldu. İşler tersine döndü. Kaybedilen savaşlar sonunda İspanya tamamen Hıristiyanlarca istila edildiğinde papazların organizasyonunda sadece bir defada kral ve kraliçenin de bulunduğu törende bir milyonun üzerinde kitap yakıldı.  Bir medeniyet neredeyse sıfırlanmış oldu. Bu durum, sadece bu savaşta olmadı. Tüm savaşlar aslında yenenlerin yenilenleri tarihi, kültürel olarak da sıfırlamalarına sebep oldu. Stalin’den, Sırp Boşnak savaşına, Türkiye’deki tüm askeri darbelere kadar tamamında kitap yakma, imha etme süreci yaşanmıştır. Kitap neden yakılır.? En son Amerika’nın Bağdadı işgalinde askerler neden Nizamiye Medreselerini yağmaladılar? Doğulu araştırmacılar ağızlarının suyu akarak batı kültürü ile uğraşırken belki de hiçbir İslam ülkesi araştırmacısı, doğru dürüst Bağdat kütüphanelerinde bulunan eserleri doğru dürüst araştırılmadan, batılılar “medeni dünya” tarafından talan edildi. Aslında talan edilen sadece kitaplar değil Abbasilere yıllarca başkentlik yapan, bir zamanların kültür şehri, tüm değerleriyle yok edildi. Bağdat’ın son işgalinde günlerce nehirlerde yağmalanan kütüphane ve tapu dairelerinin arşivlerinin yok edildiği günlerce çeşitli yazılı ve görsel medyada yer aldı. Sahi nedir kütüphane. Her ne kadar bizler bize verilen suni haplarla yaşayıp, kendimize verdikleri kimlikleri kullanarak birbirimizi boğazlasak da tarihtir kütüphaneler. Kimliktir. Kişiliktir. Yok, edilen, bize sunulan. Bize iyi gelmeyen, içtikçe zehirlendiğimiz. Daha da kendimize yabancılaştığımız. Eğitildikçe cahilleştiğimiz.

Sadi Şirazi “ Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi; bilmez ki sorsun, bilse sorardı” diyerek ne de güzel özetlemiş bizim coğrafyamızın şu anki durumunu. Yüz yılların yenilgisini kolayca atmak mümkün mü? Her şeyden önce beyinleri yenilmiş aralarında farkları, ortak paydaları belirleyememiş, bir sözle birbirinin gözünü oymaya hazır yığınlar, sürüler. Bir söz vardır. “Bir zincirin sağlamlığı, o zincirin en zayıf halkası kadardır” Toplumların da kalitesi yetiştirdiği insan değerleri ile ölçülür. Tabi değer olarak ortaya çıkan değerler sizin özünüze inanıyorsa. Özden çıkmışsa. Ya da eğitim arttıkça milletinden nefret eder hale geliyor, X, Y, Z ülkelerinde çalışmak için can atıyorsa. Avı yakalamanın en kolay yolu avı kendi benzerleriyle kandırmaktan geçer…

İlhan Aydın

Teknik Öğretmen 

 
Toplam blog
: 29
: 206
Kayıt tarihi
: 20.08.13
 
 

Anadolu Mesleki Eğitim Derneği mesleki eğitimde yeni fikirlerini, düşüncelerini, eleştirilerini v..