Savrulduğum günlerden kalıntılar

Son günlerde oradan oraya savururken hayat beni, kitap okumak için verdiğim mücadele taktire değer. Ders aralarında, tenefüs molalarında, ödev yaparken dinlenme kaçamaklarında sığınıyorum kitaplarımın dünyasına.
Edebiyata olan büyük ilgimin yanı sıra biraz daha iş dünyası ve mesleki kitaplarıma yönelmek zorunda kaldım aslında son dönemde. Örneğin; Erol Manisalı'dan Küreselleşme okurken diğer yandan Salkım Hanımın Taneleri duruyor önümde.
Okuduğum ancak araya giren moral bozuklukları (şehitlerimize Allah rahmet eylesin), Mastır çalışmaları, bayram temizliği, derken ihmal ettim aktarmayı okuduklarımı bloğuma.
HEPİMİZİN BAYRAMI MÜBAREK OLA...

Not: Bayram tatili kitap okumak için vakit yaratabilecek mükemmel bir zaman dilimi bence. El öpme faslından sonra bu bayram bol bol okuyacak vaktim olacak gibi geliyor bana, gerçi şehirdışından gelen misafirlerimiz var ama...

Not 2: Anne ve Babamı çok özledim. İlk kez ikisinin de olmadığı bir bayram yaşayacağım kendilerinin yurt dışında olması dolayısı ile. Ne yalan söyleyeyim 2 kez buruk bir bayram olacak sanırım benim için...

Anne ve babama sevgilerimle

Aşka Şeytan Karışır
Hande Altaylı

Aslı'ya yetişebilmek hadi neyse de Ömer i yakalamak imkansız gibi hissettim. Yordu beni bu kitap. Verilen sözlerin unutulduğu, hislerin yaşandığı ancak gururun bir adım önde olduğu, birbirini her an arzulayan, her tanıştığı kişide birbirini arayanları anlatmış bize Hande Altaylı hem de popüler kültürü popüler kültürden esinlendiği küfürlü bir dille...

Ucuz Türk filmlerini anımsattı bana, konusu salt aşktan ve seksten ibaret olan. Okuyunca ne kaldı diye dönüp arkama baktığımda kocaman, ürkütücü bir boşluk bırakan.

Okumayın kitap dostları, ne verdiğiniz paraya değiyor, ne de harcadığınız zamana. Sokağa çıktığınızda gözlemleyeceğiniz sıradan sözde aşk konusunu işlemiş yazar. İşlerken sokak ağzı kullanmayı da ihmal etmemiş.

Her zaman beğendiğim kitapları anlatıp, okunması için teşvik ederken bu gün beğenmediğimle başlamak istedim.

Ladesçi
Prof. Dr. Üstün Dökmen

Konu: mükemmel,
Başlık: harika,
Tema: uygun
Ancak bazı noktalarda roman mı yoksa düz yazı mı arasında ikilem yaratan ancak güzel bağlanmış bir eser olmuş.

Ayrıca kitaba ne tam anlamıyla roman ne de tam anlamıyla düz yazı diyemedim bir de sanki biraz vasat olmuş gibi geldi bazı yerleri. Örneğin kaçakçılık ,hayaliihracat ...vb konular sanki biraz havada kalmış gibi, yani Türk filmi izlenimi yarattı ne yazık ki bazı bölümlerinde... Sonu güzel bağlanmış ve iletilmek istenen mesaj çok net verilmiş. Ama okumaya aşina, kitap dostları için fazlaca vasat geleceği kanısındayım.
Ortaokul çağlarında okutulmasını salık vereceğim, kolay okunan, verdiği mesajı çok zorlanmadan alınabilen bir eser.

Gazap Üzümleri
John Steinbeck

Yıllar önce okumuştum. Geçenlerde elime geçti ve bu kez daha bir bilinçlice ve daha da anlamlandırarak okudum kapitalizmin götürülerini... Dur duraksız okunacak insanın içini titreten bu yol hikayesini okurken kendini yollara vurmuş gibi hissediyor insan. Gerçek bir Stainbeck kalsiği !!! Tıpkı İNCİ gibi…

Yollara düşmek zorunda bırakılan bir ailelerinin serüveni var bu kitapta. Makineleşmenin hızlandığı yıllarda insana verilmeyen değeri gözler önüne seriyor çarpıcı bir ûslupla. Kapitalizmin çarkı hızla dönerken, savrulan hayatları konu ediyor satırlarınıza.

Okuyun derim ben.

Mutlaka okuyun ve görün yaşlı dünyamızda yaşanan değişimi.

Portakal bahçelerinin kokusunu duyumsayacağınız, içinizi titretecek, damağınızı buracak gerçek bir KLASİK!

Küçük Şeyler – Küçük Şeyler 2
Prof.Dr. Üstün Dökmen
Küçük Şeyler adlı kitabı almadan önce tereddüt etmiştim çünkü yazarın daha önceki kitaplarını çok ağır bulmuş okurken kullanılan sözcüklerin bazılarını anlamakta güçlük çektiğim için sıkılmıştım. Ama KÜÇÜK ŞEYLER hayatın içinden, yalın bir dille anlatılmış, her okunduğunda farklı tatlar bırakan sıcak sımsıcak bir kitap tavsiye ederim...

Hayatın ayırtına varmamız konusunda yol gösteren bir klavuz.

Küçük şeyin olmadığını, küçük görünen karıncanın çalışkanlığından anlamamız gerekmez mi? Hayatta ayrıntı olarak gördüğümüz ne çok gerçeklik var oysa.

Unutmayalım dostlar AYRINTILAR değil midir farklılaştıran, güzelleştiren hayatı.

Keşke her daim ayrıntıların ayırtına vararak mutlu olabilsek, mutlu edebilsek insanları.iç huzurumuzu koruyabilsek…

Okuyun derim ben.