Sayın Fikri Sağlar'a açık mektup..

CHP’nin “despot yönetiminin partiden uzaklaştırdığı değerlerin” en iyi örneklerinden birisidir Sayın Fikri Sağlar.

Sayın Fikri sağlar Merkezi Berlin’de bulunan Sosyal Demokrat Halk Dernekleri Federasyonunun (HDF) Duisburg’da düzenlediği panele katılmış ve (bence birazda özeleştiri kokan) bazı açıklamalar yapmış. Bu konuşmasında CHP ve Sayın Baykal aleyhine de bazı açıklamalar var. Ve maalesef bu açıklamaların bir bölümü Sayın Baykal’ın yamyama benzetilmesi yönünde.

Sayın Fikri Sağlar ;

“AKP’nin ilk dönemlerde ortaya koyduğu AB çalışmalarını bende şahsen destekledim. Şimdi AB yolunun sadece türban ve kendi isteklerinde özgürleşme adına yapıldığı ortaya çıktı. Emeğe saygısızlık, işkenceler, insan haklarını yok saymak gibi .. Açıkça gösteriyor ki AB hevesinden ve seyahatinden vazgeçtik. Tabi ki RTE, başkasının bursuyla okuttuğu oğluna, nereden bulduğunu bilmediğimiz para ile gemi alabilir. Ve herkes bunu alkışlar. Bunu alkışlayanların büyük çoğunluğu da, eski sosyal demokratlar ve yeni liberaller olabilir. AKP yönetimi kendini Türkiye’ye ait hissetmiyor. Aidiyet meselesi çok önemli. AKP kendini islam ümmetinin bir parçası olarak görüyor. Kendisini Türkiye’ye, Anadolu’ya ait görmüyor.”

Devam ediyor Sayın Fikri Sağlar ;

“Düşünebiliyor musunuz? Seçime gidiyoruz, CHP çarşafa sığınıyor. DSP Mustafa Sarıgül’ü alıyor. CHP’de “Neden çarşaf” diye haklı kavga çıkıyor. (CHP’de bu konuda kavga falan yok. “Bir iki tombaladan çıkmış milletvekilinin” cılız gürültüsü var.) Öbür tarafta DSP’mi Sarıgül’ü aldı yoksa, Sarıgül’mü DSP’yi aldı tartışması yaşanırken RTE bu kadar şanslı olamaz. Karşısında hiç kimse yok.”

Eh pes artık Sayın Fikri Sağlar..

Günaydın..

Sen hem kalkacaksın AKP’nin ilk dönemlerinde AB’ci ve demokrasiden, demokratik özgürlüklerden yana tavır koyduğunu, sandığını söyleyeceksin (ki bu bir anlamda o zamanki AKP’yi desteklediğin anlamına gelir) sonra da “yanılmışım ya kusura bakmayın, AKP’nin demokrasi ve AB ile bir ilgisi yokmuş tamamen ümmetçi imiş” gibi dünyayı yeniden keşfeden havalarına ve pişmanlığına düşeceksin.

Ne olacak peki o zaman sana inanıp, 22 Temmuz 2007’de AKP’ye oy verenlerin durumu?.. Az da olsa onları yanıltmış ve AKP’nin ekmeğine yağ sürmüş olmuyor musun?

Sayın Fikri Sağlar,

Bu tür yanılgıları;

Sıradan bir vatandaş yapsa anlarım. Bilmiyorlar derim.

Bu tür yanılgıları ;

Eski sosyal demokrat yeni liberal Soros çocukları yapsa anlarım. Nemalanıyorlar derim.

Bu tür yanılgıları;

CHP’yi iktidar alternatifi yaptığı gün gibi ortada olan Sayın Baykal fobisi taşıyan sahte solcular yapsa yine anlarım. Onların misyonları CHP iktidarını engelleyip AKP iktidarından mümkün olduğunca nemalanmaktır derim.

Fakat siz sayın Sağlar;

Milletvekilliği, bakanlık yapmış siyasette oldukça tecrübeli birisi olarak bu tür hataları yapmamalıydınız.

AKP’nin nasıl hükümet olduğunu ve ne gibi misyonlar yüklendiğini görmeliydiniz.
Tüm AB ve ABD nemacıları, Soros çocukları Arap Şeyhleri yardakçıları gibi (onlar bile bile, siz bilmeden) bu hatalara düşmemeliydiniz.

Dikkat buyurun lütfen, yinede “bilmeden bu hataya düşmemeliydiniz” diyorum.
Çünki sizin bu Türkiye düşmanları ile aynı saflarda olmanız ve aynı düşünceleri paylaştığınız düşüncesi yanılgısına düşmek istemiyorum.

Üzüldüğüm taraf ne biliyor musunuz sayın Sağlar;

Sizin gibi daha önce CHP ve SHP saflarında mücadele eden ve fakat her ne hikmetse sonradan bu değerlere cephe alan sizin gibi sosyal demokrat geçmişlilerin, bazı iyi niyetli insanlar tarafından ciddiye alınıp bu tavırlarınızın ve bu partilerde barınma olanağı bulamamanızın CHP’ye haksız ve acımasız eleştiriler olarak yönelmesi.

Bence size yakışan Sayın Sağlar ;

Sayın Deniz Baykal’ı yamyamlıkla suçlayacağınıza, mesela Mersin’den CHP Belediye başkan adaylığı için başvuru yapmanız olacaktı.

Ben samimi bir CHP’li olarak sizden bunu beklerdim. Bu konuda Sayın Murat Karayalçın’dan almanız gereken dersler var diye düşünüyorum.

Fakat görüyorum ki siz dolaylı yoldan AKP’ye hizmet eden bir yolu seçmiş görünüyorsunuz.

Her ne kadar DSP ve Sarıgül hakkındaki görüşlerinize katılsam da bu konudaki düşünceleriniz hakkındaki şüphelerimi saklı tutuyorum.

Son sözüm ise sizi “CHP’nin yediği değerler” arasında görüp, CHP’yi çok sert ve haksız olarak eleştirenlere.

Buyurun;

AKP’nin “Demokratik ve AB’ci” yanını önce gören ve destekleyen, sonra yanılmışım diye çark eden Sayın Fikri Sağlar’ın durumu ortada.

Bu tür, geçmişinde hayati yanılgılar taşıyan değerler için mi CHP’yi eleştiriyorsunuz?

Daha AKP’yi bile doğru dürüst analiz etmeyen/edemeyen, AKP’nin “özgürlükçü ve demokratik” yanını kitlelere empoze eden, (sonrada yanıldığını itiraf eden) bu sayede AKP’nin ekmeğine yağ süren ve (bir kişi dahi olsa) AKP’ye yönelen insanların var olmasına hizmet eden Sayın Fikri Sağlar’mı CHP’den kovulmuş ve sayın Baykal tarafından yiyilmiş oluyor?

Onlar ve onları mazlum görenler doğru şimdiki CHP yönetimi suçlu öyle mi?..

Ört ki ölem..

Sayın Fikri Sağlar ve onun, partiden totaliter bir yönetim tarafından dışlandığını iddia edenler beni bir kez daha hayal kırıklığına uğrattı.

Fakat bu hayal kırıklığı CHP yönetimi ve (naçizane) benim gibi düşünenlerin haklılığının doğrulanması ile “huzurlu bir hayal kırıklığı” oldu.

Bir musibet bin nasihatten iyidir.

Saygılarımla..

07.12.2008

Vatan gazetesinin 07.12.2008 tarihli internet sayfasından faydalanılmıştır.