Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ağustos '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Şehitler ölmez... Vatan bölünmez

Şehitler ölmez... Vatan bölünmez
 

“Bayram gelmiş neyime” denir, Dualar, türkü niyetine söylenir...


Şehitler, Analar, Mezarlar

Her gün yeni bir acı.
Törenlerdeki görüntülerine bile dayanamıyoruz.
Yüreğimizi yakıyor anaların, babaların, kardeşlerin, gelinlerin, küçük bebelerin görüntüsü.
Ya ateşin düştüğü yerde neler oluyor?

Boyunlar bükük, eller yana düşmüş...
Çaresizliğin verdiği tevekkül… donuk bakışlar.
Azıcık gücü olanın çığlığı, feryadı...
Son görevini! yapma telaşıyla...
Her birisi bilincinde "ağlamakla geri gelinseydi, hiç giden olmayacağı"....

Kiminin kocası, kiminin babası, kiminin dayısı, amcası…
Kiminin kolu, bacağı, kiminin gözü kulağı,
Oldu vatanın, bayrağın dayanağı.

Sözde değil, özde konuştu şehit anası…
“Vatan için şehit verdim. Daha geride var… Gerekirse!”…
Baba diyor “beni de alın O’nun yerine, kaldığı yerden devam edeyim…”.

Ordu milletin şahlanışıdır bu, toprağı vatan bilenlerin uyanışıdır bu.
Gerçekten “tarih bir daha rast gelmez eşine”

Bayraklarla donatılmış mezarlığın bu köşesi.
Bitmeyen nöbettedir analar, kaçmış olsa da neşesi.
Kalmamıştır onların, ne temizlenecek evleri, ne de bakacak eşleri.
Mezarlıktır yeni adres, komşularsa şehit anneleri…

Kaybedilen sadece bir evlat değil…
Bir ailedir, anadır, eştir, gelecektir…
Umutlardır... yaşanacak yaşamlardır…

Akşam karanlığında esen rüzgârla,
Seherde öten kuşlarla,
Her gün yeniden başlar evlat nöbeti aşkla.
Sanki tüm vatanı korur gibi,
Sanki kaldığı yerden devam eder gibi…

Artık mezarlığın bu dar sokaklı mahallesinde,
Komşudur şehit anaları, evlatları sayesinde.
Ara sıra bırakılır mezar başındaki evlat nöbeti,
Ziyaret edilir kısa molada, diğer mezardaki şehit evi.

Dualar hiç bitmez, türkü olur.
Analar, ancak birbirinden teselli bulur.
Paylaşılır lokmalar ayrılığa kanar gibi,
Şehit evladın acısına doyar gibi…

Konular hep aynıdır, söyleşileri evlat üzerine.
Şikâyetler, umarsızların pirim verdiği terör düzenine.
Dönebilseydi askerlikten, nişanlanacak, evlenecekti.
Mürüvveti görülecek torunlar umutla beklenecekti.

Eksik olmaz anaların ellerinden bayrak, dillerinden Kur’an…
Dayanma gücü versin, sabır versin yüce Yaradan.

Kışın üşünmez… Yazın terlenmez.
Giyimmiş, kuşammış umursanmaz.
“Bayram gelmiş neyime” denir,
Dualar, türkü niyetine söylenir...

Bayramlar orda kutlanır.
Komşular, eş, dost orda ağırlanır.
Taşlar silinir, çiçekler sulanır.
Ev yerine mezar hazırlanır, bayram için…
Gelecekler ya ziyarete, temiz görsünler.
Yalnız olmadığını, ölmediğini…! bilsinler…

Evde kalanlar kederli.
Öyle vurmuştur ki sam yeli,
Hüzünle düşünürler… abimiz gitti!..
Acep annemiz döner mi?

Bir başkadır bu köşede mezarlar.
Bembeyazdır mermerleri, hep silindiği için...
Yemyeşildir çimenleri, hep sulandığı için...
Kıpkızıldır karanfilleri, kanlı gözyaşıyla beslendiği için...
Dimdiktir direkleri, bayrak her gün çekildiği için…

Onlar canlarını bizim için verdiler.
Ya biz? Biz ne vereceğiz onlara.
Saygı duyarsak kalanlarına,
Paylaşırsak yokluklarının acısını,
Sahip çıkarsak ölüm nedenlerine.
Vatan, bayrak, toprak söylemlerine …

Hem kendileri, hem emanetleri eder rahat.
Haydi, ne duruyorsun, görev başına.
Borcundur, katkıda bulunmak onların acı aşına.
Sarıl bayrağına, rehberin nutuk olsun,
“şehitler ölmesin, vatan bölünmesin”.

İşte böyle olur ordu milletin çocukları.
Her Türk asker doğar anasından.
Alnında hilal, yüzünde yıldız, gözünde ışık, yüreğinde iman…
Tesellisidir, cevabıdır şehitliği anlamlandıran.

Siz var oldukça; toprak vatandır, vatan bayraktır...
Sizlere rahmet, kalanlarınıza sabır ve metanet…
Mekanınız cennet olsun, bizlere edin şehadet...

 
Toplam blog
: 193
: 1045
Kayıt tarihi
: 01.08.07
 
 

Bilecik doğumluyum. Emekli Eğitimciyim. Ankara'da ve yazları Kuşadası'nda yaşıyorum Günlük uğraşl..