Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ağustos '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Selam! Nasılsın görüşmeyeli? Ben Selda!

Selam! Nasılsın görüşmeyeli? Ben Selda!
 

Mail kutunuza bakıyorsunuz kısa bir mesaj var. Okuyunca sizi düşündüren bir mesaj. Bu kim acaba? Allah Allah! Hiç aklıma gelmiyor. Yıllardır çapkınlık da yapmam bu kadın kim ki? ''Görüşmeyeli nasılsın?'' dediğine göre kendisiyle görüşmüşüm.

Son zamanlarda görüştüğüm kadınlar geliyor aklıma. Seher isimli, sağda solda dilenen bir kadın var bizim mahallede, beni zengin biri mi zannediyor ne? Evim büyük ya, içini de görmedi, lüks eşyalarla donatılmış zannediyordur. Yolda görünce her defasında ''Merhaba Mustafa, nasılsın?'' diye sormasından rahatsız oldum ve geçen gün,

''- Bakın yolda beni her gördüğünüzde ismimle hitabedip beni selâmlamanızdan rahatsız oluyorum. Sizin askerlik arkadaşınız mıyım da bana ismimle hitabediyorsunuz? Benim sizinle ne alışverişim olur ki? Selâm vermeyin bana!'' dedim.

Ama kadın selam vermekte ısrarlı.

''- Mahallede herkesle konuşuyon ya benimle niye konuşmuyon?'' diye kızıyor bana.

''- Senin tipini beğenmiyorum. Tavrın da yılışık. Geçenlerde beni ziyarete gelen amcamın kızından kaşla göz arası 20 YTL kapmışsın kendini acındırarak. Senin gibilerle işim olmaz.'' bu sefer cevabı benimkine benzer oldu.

''- Benim de seninle işim olmaz.''

''- İyi o zaman.''

Başka hangi kadınlarla konuştum? Mustafa'nın annesiyle. Hani bir blog'uma konu olmuştu ya, beni ismimi değiştirecek duruma getirmişti. Gür sesli bayan. Küçük Mustafa'nın annesi, Derikli Ömer'in eşi.

''- Yenge Hanım, bağırmanıza alıştım artık nasıl olsa sizde bir değişiklik yok. Ama bu sefer oğlanın eline bir oyuncak tabanca vermişsiniz, pat... pat... Penceremin önü savaş alanı gibi. Sinirlerim bozuldu, tamir ettiremiyorum.''

Kadın bakıyor. Sinirlerimin bozulmasına sinirlenmiş gibi bir hali var.

''- Ben mi bozdum sinirini gurban? Çocuk bu oynuyo n'apak?''

''- Yenge Hanım bu çocuklar böyle sokaklarda büyümez. Biraz ilgi ister. Salmışsınız sokağa, siz oturuyorsunuz burada lak... lak... Çocuk sokakta büyüyor. Bari hortum vereyim, çocuğu sulayın da çabuk büyüsün!''

Tabii bu konuşmalar espri çerçevesinde sakin bir şekilde geçiyor. Münakaşa yok. Derikli Ömer de arkadaşımız. Eşine saygısızlık etmem. Muhabbet olsun.

Başka da bir kadınla muhabbetim yok son yıllarda. Kendi halimde işlerimin düzelmesi için mücadele veririm, yazarım, düşünürüm, TV seyrederim vs.

Bu aşağıdaki mesajı gönderen kadın kim? Selda isimli bir tanıdığım 30 yıl önce olmuştu Almanya'da. Hem mesajında ismi ''Selda'' ama E-mail adresinde ''Sevda''. Burada da en iyi doğrultmacının doğrultamayacağı bir yamukluk var. Yeni telefon numarasını vermiş ve aramamı bekliyor.

Hani Blog yazarı arkadaşımız ''Madamex''e taciz mesajları gönderip onu üzenler var ya, böyle bir mesaj alsalar hemen sarılırlar telefona. Daha niceleri sarılıyordur kim bilir!

Ben telefon etmedim. Mailine cevap yazdım: ''kusura bakmayın sizi tanıyamadım, nereden tanıştığımızı belirtirseniz memnun olurum''

Aradan 3-4 dakika geçmedi bir mesaj daha geldi. Aynı mesaj. Benim soruma cevap yok. O zaman jeton düştü. Bunlar böyle sağa sola mesajlar gönderip bizim ZONTA'ları (Sibel Ulusoy'dan öğrendim) harekete geçiriyorlar. Zontalar da silaha davranıp pardon cebe davranıp cep telefonlarını harekete geçiriyorlardır.

''- Merhaba Selda'cığım ya, ben de seni özlemiştim iyi ki yeni numaranı verdin. Yeni numaran ne kadar da kolay akılda kalacak şekilde.''

''- Evet hayatım, be de seni özlemiştim de, mail adresini de tesadüfen bir arkadaştan aldım. Adresini ver yanına geleceğim. Kendimi senin kucağına atmak için sabırsızlanıyorum. Sen?''

''- Ben senden sabırsızım. At kendini kucağıma, tutmazsam seni ne olayım!''

''- Sevgilim adresini ver çabuk, hemen otobüse atlayıp geliyorum.''

''- Adresim Zontellektüeller Mahallesi, Zonta sokak, Zonta Mahmut Apt. Kapıcı dairesi.''

''- Tamam sevgilim, akşama yanındayım. Ha... Az kalsın unutuyordum. Posta havalesiyle ONLINE olarak 100 YTL gönderiver de otobüs parası yol masrafları olarak kullanayım. Şu anda işler biraz kesat. Sana bu parayı sonra öderim. Balık kavağa çıktığında. Tamam mı sevgilim?''

''- Ne demek 100 YTL'nin lâfı mı olur? Sana 500 YTL gönderiyorum. Uçağa atla gel! Çabuk gel ama. Para yarım saat içinde elinde. Senin adın neydi? Selda mı yoksa Sevda mı? Soyadını da ver sevgilim. Postanede zorluk çıkarmasınlar. Hangi şehirden geleceksin? Postane adresini de bildir. Buradan tüm ZONTA kardeşlerime selâmlar.''

Bu yazımın bir kurgu olmadığını anlamanız için mailin içeriğini de yazdım aşağıya. Zontalar tuzağa düşmesinler. Böyle durumlara dikkatli olsunlar. Kadınlarımız akıllı insanlar. Bazıları da bu akıllarını zontaları yola getirmek için kullanırlar.

''slm mrb? Von: Nobody (nobody@host.kb.com.tr) für selda (sevda1a@gmail.com) Gesendet: Montag, 30. Juli 2007 18:46:01 An: mustafamumcu@hotmail.com

Selam nasilsin görüşmeyli ben selda 0546 356 23 ?? yeni telefonum.''

Hepinize saygı ve sevgiler, bilumum muhabbetler!

Mustafa Mumcu 01. 08. 2007 / Saat:12:30

 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..