Sen ve ben....

Evet değerli okurlar,

Ülkemizde AKP'nin kapatılma ya da kapatılmama olasılığının %50-50 olduğu ve herkesin, tüm medyanın bu konuya yoğunlaştığı ve de bu konuda bugün neler olabilir diye düşündüğü 01.07.2008 tarihinde, güne, ERGENOKON OPERASYONU çerçevesinde, içlerinde emekli generallerin de yer aldığı ülkenin tanınmış simalarının göz altına alınmasıyla başladık ve gecenin ilerleyen saatlerinde de, emekli diğer paşalardan bazılarının göz altına alınanlara destek adına emniyetin önüne gelerek onlara moral desteği vermek istemeleri ile devam ediyoruz .....

Bu son davranış ise, Halk mitinglerinde atılan " SUSMA, SUSTUKÇA SIRA SANA GELECEK " sloganını anımsattı birden bana... Neyse...

HALKIMIZ ise, öncelikle, kendi gündemi olan geçim derdini, memura emekliye ne kadar zam verileceğini, KEY ödemelerinden eline ne kadar geçeceğini, elektrik zammının faturalarına ne kadar yansıyacağını, doğalgaza zammın olup olmayacağını, olacaksa da kadar olacağının cevaplarını aramayı ötelemiş.

Bunun yanında, AKP davasında Başsavcı bey ne diyecek, bunun karşılığında ise AKP kendini nasıl savunacak, CHP Sosyalist Enternasyonelle yollarını ayıracak mı?, CHP, hesaplarındaki mutabakabatsızlık, vs, vs. konularını da bir tarafa bırakmış ve " vay bee, şu hale bak, dur bakalım daha neler olacak, acaba başkaları da var mı? " gibi soruların cevaplarını aramaya başlamıştır....

AKP ile CHP'nin gündemleri ise çok farklı...

Onlar atışmaya devam ediyorlar, tıpkı yaramaz çocuklar gibi....

Başbakanımız gönderme yapıyor Sayın BAYKAL'a ve CHP'nin hesaplarındaki mutabakatsızlığı ve açıkça değil ama çaktırarak buradaki olası yolsuzluğu kastederek,

" Sen önce kendi hesabını tutmasını öğren.... Kendi hesabını tutmasını bilmeyen, Halkın hesabını tutabilir mi? " diyor...

Sayın BAYKAL bu, kendisine yapılan bu göndermenin altında kalır mı hiç? Kalmaz tabii ki ve Ana Muhalefet Partisi lideri olarak da kalmamalıdır da ve nitekim...

" Hadi " diyor Sayın Başbakanımıza " Hodri meydan, bırak diğer Milletvekillerini, ötekilerini, berikilerini...

Çok sevdiğim romantik bir şarkıyı anımsatan sözleri ile, sadece diyor, " SEN ve BEN "....,

Evet ardından devam ediyor, sadece SENİN ve BENİM DOKUNULMAZLIKLARIMIZI KALDIRALIM VE MANZARAYI GÖRELİM....

Olasıdır ki " SİYASETİN TEK LİMANI AHLAKTIR " düşüncesini benimseyen Sayın Başbakanımızın bu teklife yanıtı, ya " Restini görüyorum ve dokunulmazlıklarımızı kaldırmak için talimat veriyorum " olacaktır, ya eski futbolcu olması nedeniyle "Maçın ortasında kural mı değişirmiş " olacaktır, ya da siyasetçi yanıyla "Görmedim, duymadım, bilmiyorumu " oynayarak bu teklife yanıt vermeyecektir.

Yani değerli okurlar, bu güzel ülkemizde sular hiç mi hiç durulmuyor ve ne zaman durulacağı da şimdilik belirsiz...

Ülkemizin bu durumuna öyle sanıyorum ki, tüm dünya en azından, Avrupa Şampiyonasındaki Milli Takımımıza gösterdiği kadar ilgi gösteriyordur ve sonucunu merakla bekliyordur....

10-15 gün öncesinde başlayan Milli Maç sonrasında şimdi de Siyasi Maç'a sahne oluyor Ülkemiz....

Herkes farklı düşünebilir ama siyasi maçda taraflardan birisi bence, YARGI - CHP - TSK, diğeri ise, %47 Halk desteği ile AKP ve EMNİYETİMİZ...

Top bir o kalede, bir bu kalede...

Maçlar genelde 3 neticelidir amma, bu kez bence maç beraberliğin dışında sonlanacaktır.

Ülkemiz için hayırlısı olur inşallah...

Bu heyecanı yaşattığınız için, Sizlere müteşekkiriz.... İyi ki varsınız DOKUNULMAZLIK VE ZAMAN AŞIMI ZIRHI ARKASINDAKİ SİYASİLERİMİZ....