- Kategori
- İlişkiler
Sendromum
Borçlu değilim ömrüme ama ne yapsam boşluğa açılan bir kapı oluyor hayat!...
Sendromum...
Her sabah asi bir özgürlük uyandırıyor beni. Esirim. Uyanık, uyuyan hallerdeyim. Gözlerim hastalıklı bir matem, üzerimde karabasan bir mahmurluk. Bilirim bir sen uyandırırsın bu mahmurluktan beni, sırf bu yüzden yolluyorum sana tüm uyanık, uykulu hallerimi...
Unutma ey yar !... Açık gözlerim gömülmüş, emanet edilmişti bakışlarına. Sanma, bu bir sitem değil, sevmiştim sadece seninle uykulara rest çekmeyi. Uyuyorum...
Haydi gel !... Uyandır beni...
Hastalığım...
Yatağıma motif diye işliyorum resmini. Eskiyorlar. Sarımtrak bir hal alıyor renkleri. Bense, hayat oluyorum içinde. Bataklığa batmış yüzüm bu motifle ortaya çıkıyoır. Yüzünün esrarı hapishanemi inşa ediyor. Yüzünsüz herşey oluyor soğuk dört duvar. Donuklaşıyorum.
Haydi gel !... Canlandır beni...
Nefesim...
Kalbimde sana dair herşey eşitleniyor. Ya, vazgeçiş çığlıklarım vuruyor vuslata özlemimi ya vuslata özlemim vuruyor vazgeçiş çığlıklarımı. Şaşırıyorum. Aritmetiğin kurbanı oluveriyor duygularım. Unutuyorum bana öğrettiğin formulleri. Eksiliyorum.
Haydi gel !... Bir kez daha tamamla beni...
İlacım...
Mahçup bir özlemle çağırıyorum seni dağıttığım yerlerden. Kendi kalbini çağıran bir suçlu oluyorum. Tüm zamanların, tüm trenlerin, tüm yolların, tüm vaatlerin arkasında asılı duruyorum. Nereye dokunsam o zalim kopuşun sancısı. Asi ruhum ayaklanırken yüzünle evcilleşirdim ya. Yabaniyim.
Haydi gel !...Yeniden evcilleştir beni.
Sevmiştim seninle evcilleşmeyi...
Her sabah asi bir özgürlük uyandırıyor beni. Esirim. Uyanık, uyuyan hallerdeyim. Gözlerim hastalıklı bir matem, üzerimde karabasan bir mahmurluk. Bilirim bir sen uyandırırsın bu mahmurluktan beni, sırf bu yüzden yolluyorum sana tüm uyanık, uykulu hallerimi...
Unutma ey yar !... Açık gözlerim gömülmüş, emanet edilmişti bakışlarına. Sanma, bu bir sitem değil, sevmiştim sadece seninle uykulara rest çekmeyi. Uyuyorum...
Haydi gel !... Uyandır beni...
Hastalığım...
Yatağıma motif diye işliyorum resmini. Eskiyorlar. Sarımtrak bir hal alıyor renkleri. Bense, hayat oluyorum içinde. Bataklığa batmış yüzüm bu motifle ortaya çıkıyoır. Yüzünün esrarı hapishanemi inşa ediyor. Yüzünsüz herşey oluyor soğuk dört duvar. Donuklaşıyorum.
Haydi gel !... Canlandır beni...
Nefesim...
Kalbimde sana dair herşey eşitleniyor. Ya, vazgeçiş çığlıklarım vuruyor vuslata özlemimi ya vuslata özlemim vuruyor vazgeçiş çığlıklarımı. Şaşırıyorum. Aritmetiğin kurbanı oluveriyor duygularım. Unutuyorum bana öğrettiğin formulleri. Eksiliyorum.
Haydi gel !... Bir kez daha tamamla beni...
İlacım...
Mahçup bir özlemle çağırıyorum seni dağıttığım yerlerden. Kendi kalbini çağıran bir suçlu oluyorum. Tüm zamanların, tüm trenlerin, tüm yolların, tüm vaatlerin arkasında asılı duruyorum. Nereye dokunsam o zalim kopuşun sancısı. Asi ruhum ayaklanırken yüzünle evcilleşirdim ya. Yabaniyim.
Haydi gel !...Yeniden evcilleştir beni.
Sevmiştim seninle evcilleşmeyi...