Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ocak '12

 
Kategori
İlişkiler
 

Seni sevdim diyenler...

Seni sevdim diyenler...
 

Aha da sana sevdiğm kadını ilanımdır bu!; güzel okuyucum.


Baha'nın söylediği bir şarkı vardı hani... Sözleri: Seni sevdim diyenler çekip giderse/ Bu da geçer bir tanem boşver üzülme diye başlayan şarkıyı diyorum hani... Bilmem hatırlar mısın? Ya da biliyorsan eğer o şarkıyı; sen de benim gibi çok sever miydin?

Ben sevdiğim, hayatıma aldığım, yüreğimin taaaa içlerine, en kuytu köşelerine soktuğum kadınlarıma bile; seni seviyorum demedim. Demedim ama... Onları sevdiğimi anlamaları için elimden gelen her şeyi de yaptım ben; güzel okuyucum.

Seni seviyorum demediğim kadınımın; elini tuttum, hem sıkı sıkı, hem de saatlerce... Hatta bazen avuçlarımız terden sırılsıklam olana dek; hiç bırakmamacasına...

Omzuma koyduğu başını, tenime, vücuduma değen saçlarını, zaman durana dek okşadım. Hatta çoğu zaman, arsız, yaramaz, afacan bir çocuk gibi; oynadım onlarla... Bazense, şefkat beklediğini, ilgiye ihtiyacı olduğunu ya da derdini, acısını hafifletme ihtiyacını hissedince; güzel  kadınımın... O saçları, şefkat deryası, sabır taşı, gönül dergahı bir baba gibi; merhamet ve anlayışla ruhuma doladım.

Konuşmak istediğinde benimle, konuştum onunla; hem de saatlerce... Dinlememi istediğindeyse; çıtımı bile çıkarmadan, tüm benliğimi verdim sözcüklerine...

En şiddetlisinden kavga da ettim, onunla... En şehvetlisinden seviştim de, sevdiğimle... Ama ona hiç yokmuş gibi davranmadım. Onu sıradan bir kadın yerine koymadım. Çünkü sonuçta: O benim kadınım; ben de onun adamıydım...

İstediği her şeyi yapamadım; evet belki... Evet, evet ama... Bazen cebimde beş param yoktu. Bazen de param vardı da; keyfim ve huzurum beni terketti. Ama yine de her ne derse, her ne isterse, gücüm oranında yapmaya çalıştım; kadınıma... Ama ona, hiç boş vaad de bulunmadım.

Çünkü boş hayal kurmayı sevmem ben be! kadınım. Sen Cem'ini benden iyi bilirsin, be güzelim!..

Ona hiç seni seviyorum demedim ben. Evet, evet ama... Bir bakışından, hatta bazen aldığı nefesinden ruhunu okuyup; içinden geçeni bazen içimden, ihtiyacı olduğundaysa, tam da yüzüne, hem de en sahicisinden söyledim. Ne olmuş? Kötü mü yapmışım?

"Gideceğim!" dediğinde de hiç, dur! demedim. Çünkü ben, hiçbir kadınıma git! demedim. Ama gitmek isteyen hiçbirini de, zorla yanımda tutmadım. Giden gider... Kalan sağlar bizimdir! dedim içimden... Hem de çıtımı bile çıkarmadan, akan gözyaşımı göstermeden ve de hiç eğmediğim başımı, zerrece kımıldatmadan... Öylece... Sessiz sakin... Dilenmeden ve yalvarmadan...

Çünkü ben delikanlı adamım.

Kimi, denerken beni, gitti. Kimi, sahiden istediği için... Kimi, gerçekten sevse de beni; gitti kendi yoluna; kimi, daha gitmeden benden, tüketmişti bana olan sevgisini.

Ama ben hiçbirine git! demedim. Çünkü ben delikanlı adamım. Gönlüme aldığım kadınıma, hiç kapıyı göstermedim.

Ben hiçbir kadınıma, seni seviyorum demedim. Ama hiçbir kadınımı da beni sevsin diye zorlamadım.

Ne "Seni sevdim" diye diye, çekip gidenlerine dargınım... Ne de ben onu sevsem de, anlamayana, umursamayana beni; kızgınım. Çünkü işin doğrusu... Ben de beni seven her kadını sevemedim ki!... Sevemem ki!... Haksız mıyım? Yalan mıdır söylediğim?

Yanlız bir tek şeyi iyi bilin ki, benim biricik kız çocuklarım; ya da benim şefkat ve merhamet yuvalarım... Bazen Hürrem Sultanlarım! Bazen de saf Anadolu kadınım, Asya'larım... Al yazmalı güzellerim benim...

Ben hepinizi çok; ama çok sevdim.

 

Not: Yazımdaki görsel www.fotocolic.com adresinden alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..