Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ocak '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Servis mahkumları

Servis mahkumları
 

Ah e güncem bu günlerde hem hava soğuk, hem yorgunluk, hem hastalık yazamıyor insan işte, üşeniyor nedense.

Hele bir de bu aralar akşam eve gidişler bir sorun ki sormayın gitsin. Şirketin personel servis işleri öldürecek beni valla. Servis işlerini ayarlayan ben değilim ama ben de servise binenlerden olduğum için doğal olarak ucu bana da dokunuyor. Kim ne yapsın benim servis problemlerimi demeyin. Bence bu sorun, benim gibi servise binen tüm servis mahkumlarını ilgilendiriyor.

Servis güzergahı neresi olacak, buraya şu semt girerse, en son servisten inecek adam evine geç gidecek, evinden sabah erken çıkacak, servisler çoğalırsa şirket zarar edecek, kimsenin kapısının önünden geçmeyecek ortak müştereklerde buluşulacak veeeeeee böyle uzayıp giden bir çok sebep ve bahaneler.

Çalışılan yer, şehire uzak bölgede olunca, insanlar uzun bir mesai sonrası e tabi doğal olarak çabuk evine gitmek istiyor. Durum böyle olunca da başlıyor çatışmalar. Akşama kadar boşu boşuna kendini gezdiren son on dakika çalışan (biz bunlara kendi aramızda personelin kötüsü çıkmaya yakın çalışır deriz) ve servisin beklemesine sebep olanlar, bütün şirketin işlerini o yapmış da gecikmiş gidi davrananlar ve onun yüzünden geciken personeller ya da son dakika gelen telefonla zamanında yapılması gerekip de, atlanan bir iş yüzünden bekletilen servisler. Ha birde yolda trafik vardı, kaza vardı hava yağmurlu yağışlıydı o yüzden geciktim diyen servis şöförleri. Yani kafadan ömrümüzden çalınan dakikalar ya da saatler.

Servise güç bela binen bu insanlar, sonrasında hepsi kendi köşesine çekilir ve başlar uyku zamanı. Kafası sağa sola düşenler ki bunların arasında ben de varım, uyurken salyası akanlar, veeeeeee horlayanlar komik ama gerçek :))

Aslında günün en güzel ve en kısa uykusudur serviste uyunan zaman. Çünkü, tıngır mıngır beşikte sallanır gibi gidersiniz, yorgun olduğunuz için uyumakta kolaydır. Niye uyuyorsun diye rahatsız edende yok. Ne tatlıdır bu uyku değil mi ama.

Kısacası servis bu aralar çok sorun oldu eve geç kalmak herkesin gücüne gidiyor. Yaşamı her koşulda kabul eden bu insanlar dolmuş parası vermektense sağ olsun şirketimizin bize sağladığı servisten faydalanıyor. Şükretmek lazım bu koşullarda değil mi ama.

Ne yapalım umarım bizimde bir gün kendi arabamız ve benzin parasını karşılayacak kadar paramız olur ve bütün bu hengameyi çekmek durumunda kalmayız. Yine de çok şükür diyorum. Şu soğuk kış günlerinde aç ve açıkta olmadığım için mutluyum. Sadece kısa bir dokundurma yapmak istedim hepsi bu.

Geçenlerde izinliydim. Servise binmeden, normal insanlar gibi dolmuşa binerek eve gittim. Pek mutluydum canımmm insan içine karıştığım için. Nesi güzel demeyin yahu insan unutuyor yaşamayı, dolmuş parasının kaç lira olduğunu, sonra ne bileyim ben çok izlerim insanları, insan tahlili yaparım mesela dolmuşa binince bunu yapma şansını buldum. Düşünürüm o insanın nasıl biri olduğunu, ne iş yaptığını tahmin ederim algılamaya çalışırım. Bana neyse...

Sevgilerimle...

 
Toplam blog
: 164
: 4548
Kayıt tarihi
: 26.03.08
 
 

Hayatı sevmek ve düzgün yaşamak isterken bulurum kendimi. Yaşamın bana verdikleriyle yetinmeye çalış..