Sesiz veda

Sadece geride bırakılanlar, arkadaşlıktan yoksun edilmiş olanlar, yalnız kalanlar ve sevgisiz yaşayanlar geçmişi en iyi hatırlayanlardır. Geçmişi hatırlamak onlar için zamanın koparılmış sayfalarından yitip gitmemiş belkide hala olabilir diye aranılan ümit kırıntılarıdır. Yaşamında silinmiş pek çok canlı, renkli hayalin tekrar aranması, soluksuz ve renksiz kalmış yaşamında heycanı bir kez daha duyma ihtiyacıdır. Bir an hayalimsi yaşantıları anarak belki bir kez daha hatanın nerde olduğunu bulabilme çabasıdır. Ki tekrar aynı şeyleri yaşayabilme şansı edinebilmek için. Bazen öyle kırıntılar içersinde eşelenen karıncalar gibi, onca yığıntı haline gelmiş güzel anılardan kendine bir mutluluk demeti yapabilme ve sonrasında kendi geride kalan zavallı yaşamında avunabilmektir, günler gün be gün eriyip giderken. Onca yaşanmışlıkların arasında kazanılmış nice dostluklar, aşklar, yakarışlar varken bir an, birden bire sessiz vedaların kol kanat gezdiği yeni bir sabaha uyanmaktır içinizdeki bitmeyen boşluk. Bu boşluğu yaşamak ise en derin çukurların içerisinde küçük bir ışık hüzmesinin görülebilmesi için ellerinizle kazdığınız nice toprak ve kayaların bedeninizde açtığı kapanmayan daha derin yaralardan oluşur. Kalp kırgınsa eğer bu yaşanmışlığa, acısını çok sonra en umulmadık anda çıkarır sizden. İşte o gün ya yaşamınızdaki döngü noktanızdır ya da bir sonraki anıyı yaşayamayacağınız, ciğerlerinizden süzülen son havanızdır.

En kötü olan yaşadıklarınızı yaşadığınızı sanıp, hayal olduğunu gördüğünüz anda ciğerinize batan sahtekar güzel görünüşlü insanların bıraktığı dinmeyen acılardır. Beddua etmek bile fayda getirmez, en kötü şiddeti hissedip sarsıldığı anda bedeniniz. Onu sakinleştirmek yetmez yapılan avuntuların çokluğu ne olursa olsun. İnsan, kendi içinde var olup, yok olmasını bilense eğer, bir kez olsun geriye dönüp ne yaptığını görebilme yetisine sahip olmalıdır. İnançsızlık son safhaya varmışsa sevgisiz körelmiş yüreklerde, ne bir damla su söndürür o yanan koru ne de gözyaşı dindirir susmayan dimağınızı. Sİz sadece hayata direnç kazanmış bir duvarı örün kalbinize ki ne keskin kılıçlar darbe vursun bir daha ne de kor olmuş ateşler dağlasın bedeninizi. Siz sevenlerden olun her daim.