Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '12

 
Kategori
Deneme
 

Şiirin kaynakları. 8: Kalıcılık

Şiirin kaynakları. 8: Kalıcılık
 

Kim dünyada bir eser bırakmadan gitmek ister? Böyle insanların sayısı çok mudur? Öyleyse insan bu dünyaya ne için gelir? Bu sorular felsefeyi ilgilendiren sorulardır ama aynı zamanda insanı ilgilendiren sorulardır. İnsanın kendisi kalıcı değildir, “Dünya bir penceredir, her gelen baktı geçti...” halk arasında yaygın olarak bilinen bir dizedir. Her gelen bakıp geçecek ama insanların bir bölümü kendileri gittikten sonra dünyada bir eserinin kalmasını isterler .

Ünlü bir deyişe bakacak olursak.. “Dünyaya gelen her çocuk Allahın insanlardan ümidini kesmediğini gösterir, “ der. Ve insan dünyaya bir misyonu yerine getirmek için gelir. Kimileri bu sözü de alaya alabilirler... “Misyonumuz filan yok bizim,” diyebilirler. Ama “İdealist” inançta olanlar, dünyada onları bir görevin beklediğinden emindirler. Ve bu görev dünyada ilelebet anılacak bir eser ortaya koymaktır.

Kimisi bu eseri, “Benim eserim çocuklarım; birisi mühendis, birisi doktor; birisi de avukat... Daha ne olsun..!” diyebilir. Evet , onun eserleri çocuklarıdır. Kimi, yaptığı evlerle, köprülerle, anıt eserlerle anılmak ister..Her halde her meslek dalının kendine göre bir eser verme biçimi vardır. Sanatçılar da yaptığı heykeller, resimler ,bestelediği şarkılarla anılmak isterler.

Ama, herkese kolay gelen, her eli kalem tutanın kolayca eser verebileceğini sandığı bir alan daha vardır. Edebiyat. Ne diploma ister, ne de harç veya mala... Bir yazar veya şair asırlara dayanabilecek eserler yazma hayali güdebilir. “Bir şiir yazarım, dünyada değil ama, Türkiye’de beni tanımayan kimse kalmaz.,” ümidiyle yazan nice şair vardır. Olanaklı mıdır? İşte Mehmet Akif Ersoy ve “İstiklal Marşı” , her sabah binlerce öğrenci bu marşla okula başlar, “güzel okuma yarışmaları” düzenlenir... Ve bir şiir bir bayrağın yanında yurdun her yanında dalgalanır durur. Az şey mi bu?

Şair şiir yazar, çünkü bunları başkasının okumasını ister. (Kendi için yazan şair yazmasa daha iyi...) Başkalarının hayran olmasını ister. İstediği herkesin hayran olacağı bir güzellik abidesi yaratmaktır. “Bir şiir yazayım, çok güzel olsun, herkes okusun...” Şairin şiirini yazarken istediği bu değil midir? Aslında o, bu şiirin kalıcı olmasını, okul kitaplarına girmesini, (sevgilisi dahil) herkesin okumasını, asırlarca ezberlenip söylenmesini ister. İster de , nerde o kadar dayanıklı şiir bulabilmek.

Şiirin “kalıcı” olabilmesi için her şeyden önce bir eser niteliği taşıması gerekir. Bir “eser” in tanımı ise belki “ herkesin hayran olduğu, asırlara kafa tutan bir güzellik abidesi” olabilir. Böyle bir eseri yazabilmek, kalıcı olabilmek için ne gerekir, düşünsenize... Çok şeyler... Ne diyor şair , Baki…

“âvâzeyi bu âleme dâvûd gibi sal
bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş.”

Baki bu kubbede kalan bir hoş seda imiş... Bu hoş sedayı bırakabiliyor muyuz..? İnsan olan, insanlığını fark eden hangi insan kalıcı olmayı istemez..Belki de insan olmanın ölçütü budur. Kalıcı olmak istiyor musunuz, istemiyor musunuz? O zaman iyi bir eser bırakın. Belki sizden sonra birisi , bunu okur “Ne güzel bir şiir yazmış, “ der... Bunu hangi şair istemez. İşte şiirin belki en önemli kaynaklarından birisi budur: Kalıcı olmak duygusu. “Bir şiir yazarım, o şiir benden sonra yüzyıllarca okunur...” Güzel hayal ama zor hayal. Dünyadan kaç bin şair geldi geçti acaba... Onlar kaç tane şiir yazdılar? Onlardan kaç tanesi kaldı..

Değerli okurum umut tükenmez, belki sizin şu yazacağınız şiir o kadar güzel olur ki, bütün okul kitaplarına girer, bütün gençler okur, ezberler... Ve herkes sizden hayranlıkla sözeder. Hadi şimdi oturun ve en son şiirinizi yazın .Ama iyi yazın. her şeyden önce siz kendiniz, onu çok beğenin, sonra arkadaşlarınız beğensinler... Kim bilir belki başkaları başkaları da beğenir. Ve siz, herkesin tanıdığı “Ünlü Bir Şair” olursunuz. Ne güzel! Hadi...

 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..