Silivri'de Haçlı Savaşları

Cuma günkü gazetelerde, Silivri Adliyesi’nde görülen misyonerlik davasıyla ilgili haberler yer aldı. Konuya vakıf olmayanlar için kısa bir hatırlatma yapalım: Silivrili üç gencin şikâyeti üzerine düzenlenen bir operasyonda, misyoner faaliyetlerde bulunan iki kişi savcılık karşısına çıkarıldı. Perşembe günü Silivri Adliyesi’nde görülen davaya yerel basının dışında, ulusal basın ve yabancı basın da ilgi gösterdi. MHP’lilerin protesto gösterilerinde bulunduğu ve pankart açtığı Silivri Adliyesi bahçesinde yaşanan yumruklaşma ise, o geceki ana haber bültenlerinde yer aldı.

Yabancı basının bu davaya neden bu kadar ilgili olduğunu sorduğum Kanada basını La Presse’in yazarlarından Agnes Gruda, “Bu duruşmanın, tam da Papa’nın gelişi öncesine denk gelmesinin sadece bir tesadüf olup olmadığını ve Türk milliyetçileri ile radikal Müslümanların konuya bakışını, tepkilerini daha yakından görmek istedim” yanıtını verdi. Türkiye’de bulunma nedeninin de Papa’nın ziyareti olduğunu söyleyen Agnes Gruda, kendi ülkesinde de İslamiyet’i tanıtmaya ve yaymaya yönelik faaliyetler olduğunu anımsatarak, bunun tam tersinin Türkiye’de olması durumunda gösterilen hassasiyetin ve tepkinin sebebini, Papa ziyareti öncesine denk gelen bu davayla, bilinçli bir milliyetçi dalga yaratmak amacı güdülüp güdülmediğini sordu. Çünkü Kanadalı gazeteciye göre, Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler, siyasal İslam’ın yükselişini de beraberinde getirmekte ve din ekseni üzerine kurulmuş AKP hükümetine karşı, milliyetçi duyguları körükleyerek yeni alternatifler oluşturulmak istenmekte.

Gruda’ya verdiğim yanıt; “Türk toplumu, özellikle din ve milliyetçilik konularında hassastır. Bu nedenle bizim topluma göre; Kanada’da İslamiyet’in tanıtımını yapmak ve yaygınlaşması için çalışmak bizler için ne kadar ulvi bir hareketse, farklı bir dinin Türkiye’de aynı şekilde propagandasının yapılması o kadar bölücü bir eylemdir. Biz, bazı hakların sadece bize ait olduğunu düşünen bir toplumuz” şeklinde oldu.

Kanadalı gazeteci Agnes Gruda’nın işaret ettiği milliyetçi rüzgâr estirme kaygısı ise, bir süredir yazıp çizdiğim bir konuda hiç de haksız olmadığımı gösteriyor. Parlamento içinde tasarlanan yapısal değişiklik için milliyetçi duyguların bir şekilde körüklenerek, sağda AKP’ye alternatif partiler aranması, Silivri Adliyesi’nde görülen davaya MHP’lilerin sahip çıkma çabasıyla ilişkilendirilebilir pekâlâ.

Ancak tüm bunların yanında, İslamiyet’e yönelik saldırılardan yine AKP’nin kazanç elde edeceği; kitlelerin, dine daha fazla sarılacağı gerçeği de göz ardı edilmemeli. Hatta bu durum, kimi tarikatların yürüttüğü yeraltı çalışmalarını bile meşru bir zemine dayandırabilir. Öyle ki; “Dinimize karşı yürütülen aşağılama çalışmalarını bertaraf edebilmek için, ülkemizi Hıristiyan istilasına karşı savunabilmek için, çocuklarımıza dinimizi daha fazla tanıtmalı, bu yönde yürütülen faaliyetleri desteklemeliyiz” söylemleri kullanılabilir. İlk anda kulağa son derece masum ve hatta elzem olarak gelen bu söylem, mevcut rejimi alaşağı etmek isteyen radikal tarikatların ekmeğine yağ da sürebilir.

SİLİVRİ'DEKİ TARİKAT EVLERİ

Silivri’nin son zamanlarda ulusal basında yer aldığı haberleri anımsayacak olursak; Atatürk’e hakaret ifadelerinin kullanıldığı sözlük krizi, Safahat, Kumluk Mevkii’ne yapılan mescit gibi haberlerle gündeme geldiğini görürüz Silivri’nin. Giderek muhafazakâr bir yapıya dönüşen Silivri’de yürütülen gizli tarikat faaliyetleri üzerinden dikkatleri başka yere çekmek gibi bir sonuca götürebilir mi peki bu misyonerlik davası?

Örneğin Silivri merkezdeki kimi apartmanlarda, Hizmet Evleri, Işık Evleri gibi dini gruplara ait evler olduğunu, bu evlerde özellikle liseli öğrencilere ücretsiz dersler veren üniversiteli gençler bulunduğunu, evlerine aldıkları öğrencilere “Kimsenin haberi olmasın” diye sıkı sıkı tembihlerde bulunulduğunu ve bu evlere giden liseli gençlerin, komşulara yakalanmamaya özen gösterilerek gizli gizli içeri alındığını biliyor muydunuz?

Silivri’de gündeme gelen bu dava sonucunda; dikkatler, İslami tarikatlardan uzaklaştırılarak, Hıristiyan misyoner gruplar üzerine çekilmek istenmiş olunabilir mi mesela?