Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mayıs '07

 
Kategori
Sinema
 

Sinema tarihine geçmiş sözler

Sinema tarihine geçmiş sözler
 

Yazıma etkileyici bir giriş hayal ettim. Ama bulamadığımdan, hemen konuya giriyorum bende :)

Yaşadığım ülkede, kanalların birinde her hafta yayınlanan bir program var. Adı 20 to 1. Herhangi bir konuda ilk yirmiyi, yirmiden bire doğru sayıyorlar. Mesela, ülkede anı durdurmuş ilk 20 olay. O ülkede icad edilmiş 20 şey veya tarihlerine geçmiş 20 rezalet, skandal gibi. Bu hafta konu çok güzeldi, valla bir hafta öncesinden bizim salonda locayı ayırttım kendime :) Saat yedi buçukta her şeyim hazırdı. Bir de tabii kritik yapacak biri lazım aralarda "Aaaaaa bence şunu da koymalıydılar" felan diye :) Kocamı da hemen yan koltuğa ayarladım.

İşte tarihe geçmiş, insanların ağzına pelesenk olmuş ve çokça söz edilmiş o tarihi ve çok popüler sözlerden bir kaç tanesi.

İngilizcesi olmayan arkadaşlardan, şimdiden özür diliyorum. İngilizcesi genelde konsept içinde daha anlamlı geldiği için onu yazdım, kendimce de Türkçe'ye çevirdim.

***Apollo 13

"Houstan, we have a problem here!"

Tom Hanks'in söylediği bu sözün meali Türkçe de : "Houstan, ayvayı yedik!" Eyvah eyvah dedirten bu sözün daha da Türkçe'si var onu bilenler bilir :)

Acıklı yanı, bu söz gerçekten Apollo 13'teki astronotlardan biri tarafından Houstan'a, yani merkeze söylenmiş. Gerçeğini de dinlettiler. Gerçekten çok basit fakat çok şeyler ifade eden bir cümle :) Çok duygulandım. Bildiğiniz gibi geri dönmediler.

***** A Few Good Men

"Can you handle the truth ?"

Burada mahkeme salonunda Tom Cruse, ısrarla sanık sandalyesindeki komutan Jack Nickholson'a sorar "Bana gerçeği söyle! Bana gerçeği söyle!!" O kadar üstüne gider ki, en sonunda komutan bu cümleyi söyler "Gerçeği mi istiyorsun? Gerçeği kaldırabilir misin?" ve sonra şöyle devam eder. "Hayır!! Sen gerçeği kaldıramazsın" :)

Adam o kadar inanarak söylüyor ki nerdeyse insanın "Tamam abi! Boşver gerçeği merçeği aaaa, gel bi çay içelim" felan diye sıvışası geliyor.


****Psycho

Filmde söze bile hacet yok. Tam duş perdesinin açıldığı sahnedeki müziği seçmişler. Süper bir seçim.

****Braveheart

"They can take our homes, but they'll never can take our FREEEDOOOMMMMMM"

"Onlar evlerimizi elimizden alabilirler ama özgürlüğümüzü asla alamayacaklar."

Malum sahne, savaşa gitmeden önce Mel Gibson söyler. Yürü be! Kim tutar seni :)

****Terminatör

"I'll be back"

"Geri geleceğim."

Arnold Abi, bir silah dükkanına girip adama bir şey soruyor adam ters cevap veriyor. Bizimki geri döneceğim diyor. Bir dakika sonra arabayla dükkana dalıyor.

Çok enteresan bir noktaya değiniyorlar. Filmin bu sözü çok meşhur olmuş. Enteresan, beklenmeyen bir geri dönüş :) Ancak bu filmde Arnold sadece 16 cümle kuruyormuş ! O dönemde ingilizce konuşulan ülkelerde millet birbirine "I'll be back!" deyip durmuş.

**** Batman

"Have you ever danced with the devil under the pale moonlight?"

"Sen hiç solgun ayışığının altında şeytanla dans ettin mi?"

Bu soruyu Joker her öldüreceği adama, öldürmeden önce soruyor. Soru anlamsız gelse de yıllar yıllar önce Joker daha çocukken, anne babasını öldüren adam ona aynı soruyu soruyor. Amaç sadece anne babasının katilinin anlayacağı bir msj göndermek ve yüz ifadesini anlamaya çalışmak. Yoksa anne baba mı sen mi öldürmüştün?

****James Bond

"My name is Bond, James Bond."

Adım bond, James Bond.

Heyt be, Kahramanım benim :)

En güzeli bütün Bond ları izlettirdiler. Ben en iyilerin gerçek Bond la (yani ilki), Pierce Brosnan olduğuna karar verdim. Ha bir de Bond'a soruyorlar "Ne içersiniz?" diye sanırım hep aynı cevabı veriyormuş "Martini! Shaked nor stirred."

****Sixth Sense

"I see dead people!"

"Ölü insanlar görüyorum."

Komik olan çocuk bunu Bruce Willes'e söylüyor ve adam ölü. Ama o sahnede biz daha bunu bilmiyoruz. Hayatımda en çok korktuğum film. Hala şu yatağın altından çıkan kızı izleyemedim. Brrrr. Bence bir çocuk oyuncu, ancak bu kadar soğukkanlı oynayabilir.

**** Fight Club

"The first rule about Fight Club is do not talk about the Fight Club, the second rule about the Fight Club is do not talk about the Fight Club"

"Dövüş kulübünde birinci kural asla dövüş kulübü hakkında konuşmamaktır. İkinci kural ASLA dövüş kulübü hakkında konuşmamaktır."

Ne diyim en beğendiğim film. Sinema tarihine adını yazdıracak. İnanmıyor musun sen durrrrr dur sen. Bu film bence 1984, V for Vendetta , Matrix gibi filmlerin bir karşılığıdır. Evet bir gün sivil hareket, devletlerin ve toplumların köküne bir tokat gibi darbeyi vuracak. Ezilenler -bizim anladığımız anlamda aç kalanlar felan değil- sanılanın aksine bunun farkındadır. Fight Club hakkında tez yaptılar mı bilmiyorum ama yapmalılar. Bu da ayrı bir blog konusu.

Yalnız ben seçsem başka bir cümle seçerdim. Siyasetçilerin olduğu bir yemekte hepsi garson olarak gidip birini kesmeye kalkıyorlar hani mutfakta yere yatırıp. İşte Tyler Durden'ın ordaki konuşmasını alırdım. İzlediyseniz tekrar izleyin :) İzlemediyseniz e daha ben size ne diyim :)

****Casablanca

"Play again, Sam!"

"Bir daha çal, Sam!"

Bu filmi hiç izlememiş olsam da (Çok ayıp biliyorum) bu programı görünce dedim ki kocama kesin birinci " Bir daha çal, Sam" olacak.

Aşk acısıyla yaralı dostumuz zenci piyaniste "Bir daha çal, Sam" der. Öffff ki ne öff.

Gene ilginç bir saptama yapılmış. Film esnasında bu sözleri yazan senaristlerin görevlerine son verilmiş! Ve adamların senaryosu tarihe geçti, onu bırak filmin içinden en kıymetli cümleyi seçemiyorlar :) Hey gidi kör talih heyyy :)

**** Gone With the Wind

Scarlett:"Frank , Darling!"

Frank: "Frank, Darling! I don't give a damn!"

Rüzgar Gibi geçti de sevgili Scarlett onu terk eden kocasını geri çağırıyor. "Frank hayatım!", Frank çok acı bir cevap veriyor "Frank hayatım mı! Ben buna kanar mıyım sanıyorsun?" Tam çevirememiş olsam da bunun meali "Artık çok geç bana masal anlatma güzelim" gibisinden bir şey diyor esas oğlan :)

**** Dirty Harry

"Dou you fell lucky? Dou you feel lucky today, Punk?"

Sinema Tarihi olur da Clint Eastwood olmaz mı? Yalnız onu bir kvboy olarak değil meşhur olmuş karakterlerinden biri Kirli Harry'le görüyoruz karşımızda. Kahramanımız suçlu bir zenciyi kovalamış sonunda kıstırmıştır. Ama çok kurşun harcar tabii bu arada. Ve adama şöyle der. "Şimdi senin aklında bir soru olmalı. Kurşunum kaldı mı kalmadı mı?" Ve o cümleyi söyler. "Şanslı hissediyormusun? Bugün kendini şanslı hissediyor musun , serseri?" ve tetiği çeker :)

**** TOP GUN

" I feel need...The need for speed!"

Tom Cruise' u Tom Cruise yapan film işte bu film. Şöyle bir baktım da bravo adama ne kadar çok yol almış.

Ne diyor yakışıklı pilotumuz uçağın içinden telsizle arkadaşlarına "İhtiyaç hissediyorum, hıza ihtiyaç!" diyor ve basıp gidiyor "Vuhuuuuuuuu" :)

****Crocodile Dundee

"That's not a knife! This is knife!"

Kahramanımızı yolda serseriler para için soymaya kalkarlar tabii ufak bir de çakıları vardır işte gösterirler felan. Kız arkadaşı "Onlara istediklerini ver baksana bıçakları var " der.Fakat bizimki pabuç bırakmaz. "O bıçak değil ki ! Bu bıçak!" diye kocaaaa bir bıçak çıkarır :)

***** The Godfather

"I'll make him an offer that he can't refuse."

İkna edemeyeceği bir adam için, Marlon Brando, çağırın ben onu ikna ederim der. Ne yapacağını soruklarında ise "Ona reddemeyeceği bir teklif yapacağım!" der. Hatta adamın atını öldürüp kafasını da yatağına koyuyorlardı. Bu söz sonrasında yıllarca pek çok filmde söylendi. Demek burdan çıkmış :) Yıllar sonra oğlu Al Pacino da bir sahnede aynı cümleyi söyler filmde. Enteresan.

İşte benim 50 taneden aklımda kalanlar bunlar olmuş. Bu blogu yazma fikri de aklıma sevgili Abdülkerim Eser'in sayfasını okurken geldi. Kendisi ilk 100 filmi yazmış. Ben beğendim.

Bana kalsa ben başka filmlerden de cümleler seçerdim. 10 tane seçebilirsem bir blog yazıcam o konuda da :)

Bir tanesini yazayım ama şimdiden. Hiç komedi filmi yazmamışım komedi filmi olsun : Ya ne ayıp filmin adını hatırlayamıyorum :) Levent Kırca - Nevra Serezli. İkisi de avukat. Bir karı kocayı boşamak için tanışıyorlar. Nevra Serezli kadının (Perran Kutman), Levent Kırca adamın (Şener Şen) avukatı. Görüşmelerde bir türlü mutabakata varamayan çiftten Perran Kutman, ilkokula giden oğlunu ikide bir çekiştirip "Tükür oğlum babanın suratına, Tükür!" deyip çocuğu babaya tükürttürüyordu :) En sonunda çift barışır. Çocuk alışkanlıkla gene babaya tükürür. Perran Kutman hemen "AAAAA, oğlum hiç babaya tükürülür mü!"

Vazgeçtim bu konuda blog değil, kitap yazıcam kitappp :)

 
Toplam blog
: 23
: 1920
Kayıt tarihi
: 17.09.06
 
 

1979 Hamburg doğumlu. İstanbullu ama artık orda yaşamıyor. Okumayı kitapları hep sevse de bu özelliğ..