Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ağustos '08

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Sırt çantasıyla Hırvatistan ve Dalmaçya sahilleri (1)

Sırt çantasıyla Hırvatistan ve Dalmaçya sahilleri (1)
 

Ulusal parktan göl manzarası


Bu yıl leyleği havada gören şanslı kişilerdenim. Yaz başında uzunca bir Bodrum tatilinin ardından, uzun zamandır gitmediğim Bozcaada’da tatile devam ettikten sonra bu tatil biraz da sürpriz oldu. Uzun süredir okul ve iş nedeniyle tatil yapamayan büyük oğlum, bir akşam birlikte Hırvatistan’a gitmeyi önerince hemen kabul ettim.

Ne de olsa hem sadece bir sırt çantası ile seyahat etmek, hem de oğlumla baş başa bir tatil yapacak olmak benim için bir ilk olacaktı. (Küçük oğlum büyümüş de annesini tatile götürürmüş… İşte zaman bu kadar çabuk akıp giden bir şey.)

Üstelik pek bilmediğimiz ama gezilip görülecek çok yeri olan bir ülkeye.

Uçak biletlerimizi alır almaz ilk işimiz Hırvatistan ve Dalmaçya sahilleri hakkında bilgi toplamaya başlamak oldu. Oğlumun bir arkadaşı da daha yeni oraya gidip geldiği için işimiz biraz daha kolaylaştı. Bu yazıyı yazmamın bir sebebi de Türkçe olarak çok fazla bilgi bulamayışımızdı. Sadece birkaç yazı bulduk. Onların içinde de Adalarla ilgili pek bir bilgi bulamadık. Ben de gezdiğim yerleri biraz detaylıca anlatıp –özellikle ulaşım ve kalacak yer için- gitmeyi planlayanlarla paylaşmak istedim. Tek başınıza gidince inanın her bilgi çok değerli oluyor. (Eminim bu şekilde seyahat edenler benimle aynı duyguları paylaşacaktır.) Çünkü sizi yönlendirecek, kalacak yerinizi ayarlayacak, ulaşımınızı sağlayacak kimse yok.

Her şeyi yaşayarak öğreniyorsunuz.

Hiçbir tura ve kimseye bağımlı olmadan gezmenin de hem artıları, hem de eksileri olacaktı. Bunu da yaşayıp görecektik.

Geçen hafta gittik ve iyi bir tatil yaparak geri döndük.

Yalnız seyahat edince evdekiler haliyle merak içinde kalıyorlar. En çok da, kalacak yer sorunundan telaşlanıyorlar.

Ama biz anne oğul bu işi gayet keyifli ve sorunsuz bir şekilde tamamladık.

Ev halkını da merak içinde bırakıp üzmedik…

Hatta seneye başka bir tatilin planlarını bile yapmaya başladık.

Açıkçası biz bir haftaya çok yer sıkıştırınca yollarda biraz fazla zaman harcadık. Eğer ülkeyi bizim gibi baştan sona gezmeyi, üstelik adaları da görmeyi istiyorsanız gezi sürenizi on beş güne yayarsanız daha iyi olur. Her anından fazlasıyla keyif aldığım bu tatil –en önemli nedeni oğlumla baş başa geçirilmesiydi- benim için çok kıymetli bir hafta olarak anılarımda kalacak…

Bu girişten sonra beklediğiniz bilgileri paylaşmaya başlıyorum…

İlk önce genel bilgilerle başlayayım.

En önemli bilgi: Vize istemiyor.

Türkiye’den sadece Zagrep’e uçuş var. Eğer bir tarih sorununuz yoksa biletleri takip edin indirimli uçuşlara denk gelirseniz bayağı ucuzluyor. Biz tarih uymadığı için pahalı tarifeden uçtuk. Yol çok uzun değil, bir saat kırk beş dakika sürüyor.

Saat farkı 1 saat. Türkiye’den 1 saat geri. Bu da oraya vardığınızda sizin için bir avantaj sağlamış oluyor.

Hava sıcaklığı bu mevsimde Türkiye gibi, ama geceleri daha serin.

Özellikle göller bölgesinde. Kalın bir şeyler muhakkak şart. Adaların havası daha yumuşak.

Şehir içi ulaşım bol. Her yere otobüs ve troleybüsler var. Çok düzenli çalışıyor. Ucuz ve boş.

Araba kiralarsanız trafik süper. Yollarda neredeyse hiç araç yok. Çoğunlukla bisiklet kullanılıyor. Bir hafta boyunca hiç kamyon görmedik. Otobandan giderseniz yol da bayağı kısalıyor. Neredeseyse 10 arabadan sadece birkaçı Hırvatistan plakalı, gerisi yabancı plakalı.

Havaalanından günlük 20 €’ya araba kiralanabiliyor. 5 € vergisi var.

Otellerde öyle. Vergi günlük fiyatın dışında alınıyor. Biz son gece Zagrep’te iki kişi 330 kn’ya kaldık. 7 kn vergi verdik.

Hırvatistan’ın para birimi kuna. Ortalama olarak 1 €=7 kn ediyor.

Havaalanından şehir merkezine otobüs kalkıyor. 1 kişi 30 kuna. Sizi otogara bırakıyor.

Buradan şehirler arası otobüse, trene veya şehir içi ulaşıma başlamış oluyorsunuz.

Belli yerlerde turist büroları var. Buralardan gerekli bilgileri alabilirsiniz.

Şehir haritaları ve bilgi broşürleri çok kolaylık sağlıyor.

Şehir merkezinde küçük oteller 60-100 € arası. Pansiyonlar da var. Ama gittiğiniz zamana göre yer bulmak zor olabilir. Gitmeden hostels veya sobe (yatak) diye ararsanız internet üzerinden yer ayırtabilirsiniz. Oda fiyatları 13-20 € aralığında.

Yiyecek içecek bol ve ucuz. En ucuz içecek bira. Pizza ve hamburgerleri çok güzel. Porsiyonlar çok büyük. Bir de özel börekleri var. Tatlı olarak yapılıyor. İçi bol marmelatlı.
Dondurma özellikle adalar da çok bol ve ucuz.

Yeşil ve temiz bir ülke. Havası temiz. Sakin, sessiz ve tenha.

Zagrep’te şehrin içinden Sava nehri geçiyor. Otobüsle geçerken nehirde yüzen birkaç kişi gördük.

Dünyaca ünlü Ulusal park [Plitvicka Jezera ya da National Park]–asıl gitme sebebimizdir- Hvar ve Brac adası görülmesi gereken yerler arasında. Biz ikisine de gittik. Aslında o kadar çok ada var ki, biz vakit darlığından ancak birkaç tanesini gördük. Şehirlerin hepsinden geçtik. Hem otobandan, hem sahil yolundan. Sadece Dubrovnik’e gidemedik.

Sırayla hepsini detaylı olarak özellikleriyle, fiyatlarıyla ve fotoğraflarıyla anlatacağım.

Dalmaçya Sahilleri’nde İtalyanlar ve Avusturyalılar çoğunlukta.

Şehirlerde çok eski ve köhne yapılar var -tarihi eserleri kastetmiyorum, yaşadıkları evlerden bahsediyorum- Gördüğüm kadarıyla genel olarak fakir ve lüksten uzak bir ülke. Adalar daha sevimli ve güzel.

Biz süremiz kısa olduğu için Zagrep’i pek gezemedik. Tarihi yerlerini göremedik. Sadece merkezde birkaç saat kaldık. Ama 1 -2 günü ayırıp gezmek yeterli olur.

Hırvatistan, Split, Hvar ve diğer adaları (Kalacak yer, şehirler arası ulaşım vs.) ile ilgili daha detaylı bilgi için: http://www.dokuzuncubulut.com

 
Toplam blog
: 55
: 2883
Kayıt tarihi
: 22.07.08
 
 

Uzun ve yorucu bir iş hayatı ile birlikte çok şeker iki evlat büyüttükten sonra, evde oturma hakkımı..