Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mayıs '09

 
Kategori
Futbol
 

Sivasspor'un şampiyonluğu.

Sivasspor'un şampiyonluğu.
 

Sivasspor


Bu sene Sivasspor’un şampiyonluğunu istiyorum.

Türk futbolunun gelişimi adına Süper ligde bir beşinci takım olmalıdır diyenlerdenim.

Hatta bu sayı ne kadar çoğalırsa Türk futbolu gelişim evresine girer.

Nasıl mı?

Bakınız şöyle. Benim 2 yıl önce yazdığım Futbol oyunu adlı 3 adet blog yazmıştım ve o blogların birinde bakın neler yazmışım.

“-Evet. Pekiyi Fenerbahçe'nin kadrosunu yabancılarla genişletelim. Tıpkı İtalya'da bulunan Milan takımı gibi. Fenerbahçe bunun yanında tabi Galatasaray, Beşiktaş’ta boş durmayacak elbette ve Avrupa'da başarı bekleyen takımların önü açılacak böylece.

Şimdi gelelim bizim ligimize. Evet bizim Süper ligimizde ki herhangi bir takımımızın Fenerbahçe karşısında, Galatasaray'ın karşısında aldığı sonuç olmalı bizim için. Elbette bir Fenerbahçeli olarak, bir Galatasaraylı olarak tuttuğumuz takımın kazanmasını isteriz ama birde puan kayıplarında o yıldızlar topluluğunu yerden yere vururuz da hiç düşünmeyiz... O Anadolu takımın esasında Avrupa takımını dize getirdiğini tartışmayız hiç. Ama Türk takımlarının da bir Milan’ı yenmesini bekleriz. Yendiğimizde sokaklara dökülürüz de Carlos'lu, Kezman'lı, Alex'li bir Fenerbahçe'nin ligde yenilmesini tartışırız hep. Esasında Türk çocukların da bir farkı yoktur bir Carlos'tan, bir Kezman'dan, bir Alex'ten. Eğer onları düşünüyorsak ilk önce dünya yıldızlarını belli takımlara transfer edip bizimkilerle karşılaştırmak olmalı. "Bıraksınlar Aziz Yıldırımı istediği kadar yıldız getirsin önemli olan o yıldızların karşısında Türk futbolcusunun mücadele etmesini öğretmektir. Türk futbolcusunu birer yıldız yapmaktır. Ve bunlardan kurulu olmalıdır Milli Takımımız." Bu konuyu bu şekilde bakmak lazım bence.”

Yazının tam metni. Futbol oyunu-2... Dünya Kupa'larında İtalya ve biz. http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=45986

Bu sözlerin tam arkasındayım. Yabancılarla ligde oynayan Fenerbahçe’nin, Galatasaray’ın ve Beşiktaş’ın karşısında eğer Türk oyunculardan kurulu bir Türk takımı yenebiliyorsa yabancı oyuncu oynatan takımlarımızın nasıl mağlup oldu diye tartışacağımız yerde bunları yenebilen takımı ayakta alkışlayalım.

Hele o Türk takımı ligde Beşiktaş’ın, Galatasaray’ın ve Fenerbahçe’nin olduğu bir ligde çok uzun zamandır lider ise ve şampiyon olmaya az kala puan cetvelinde halen liderlikteyse şapka çıkartmak lazım.

Demek ki Türk oyuncusu Fenerbahçe’de, Beşiktaş’ta ve Galatasaray’da oynayan yıldız futbolcuların karşısında oynamayı, mücadele etmeyi öğrenebilmişler.

Şimdi bir başka örnek daha verelim.

Hani Fenerbahçe ile Galatasaray’ın kapıştığı 2005-2006 sezonunda son maçta Fenerbahçe’nin Denizli maçında berabere kalıp şampiyonluğu rakibine Galatasaray’a kaptırdığı sezonu bir hatırlayalım. Lig bitimin de Galatasaray’ın 83, Fenerbahçe’nin de 81 puanı vardı.

Halbuki bu sene ligin bitmesine 5 hafta kala lig liderinin puanı 60. Bu sene lig lideri fazlaca puan kayıpları yaşamış. Bahsettiğim seneye göre lig lideri daha mı başarısız. Ki Galatasaray ve Fenerbahçe bu sene lider Sivasspor’un çok gerisinde kalmışlardır. Bu da 2005-2006 sezonundan daha çetin ve kıran kırana geçtiğini gösterir. Yani Anadolu takımlarının yükselişi demektir.

Örneğin ilk yarı sonunda yalnızca 9 puan toplayan Kocaelispor ikinci yarıda çıkışa geçmiş tıpkı şampiyon olacakmış gibi ligde kalabilmek adına giriştiği mücadele de ikinci yarıda fazlaca puan toplamış. Demek istenildikten sonra oluyormuş. Ki bu takım deplasmanda Galatasaray’ı 5-2 yenmişlerdi.

Neyi anlatmaya çalışıyorum. Yabancılarla aramızda ne fark var. Şöyle söyleyelim o zaman. Bakınız beyler bayanlar. Ligde yabancı sayısını kaldıralım yeterli miktarda transfer yapmalarını sağlayalım. Şimdi diyecekler ki ligde dengeler bozuluyor diye. Örneğin Fenerbahçe- Antalyaspor maçı oynansın diyelim ve sahaya Fenerbahçe 10 yabancı 1 Türk oyuncusu ile Antalyaspor da bunun aksine 1 yabancı ve 10 Türk oyuncusuyla sahada yer almış olsun. Şimdi dengeler mi bozulmuş olunuyor. Bilakis öyle düşünenler olacak ve Fenerbahçe’nin farklı bir şekilde kazanacağını iddia edenler ve favori gösterenler olacak. Ama maç oynanmadan da Fenerbahçe’yi galip ilen etmek yanlıştır. Ben diyorum ki maçı sonuçu Fenerbahçe’yi hangi skorla olursa olsun Antalyaspor yenmiş olsun. Ve ben yine iddia ediyorum. Hiç kuşkusuz medyamız Fenerbahçe’yi "milyarlık eşekler" olarak yorumlayacaklardır. O kadar para alıp oynamıyorlar diye!

Ama ne var ki; bunda kazanan yüzde yüz Türk futboludur. Çünkü yabancıların karşısına mücadele etmesini öğrenmiş olacaklardır. Bizler yıllarca biz bize oynayarak kapalı kapılar ardından mücadele ederek kendimizi kandırmış dolayısıyla dış dünya ile ilişkilerimiz kuvvetlenmemiştir. Sonra milli takımlar düzeyine gelince hep ezilen bizler olmuşsuz.

Parası olan, pulu olan kulüplere Türk futbolunun gelişmesini katkıda bulunacak olan futbolcuyu Türkiye’ye getirtmesine müsamaha edilebilir. Bunu yapak olan Türkiye’de 2, 3 kulüp vardır ve onlar da Avrupa’da oynamak kaydıyla kadrolarını geniş tutabilirler. Ve bunun karşısında o takım bu takım bu kadar yabancısıvar bende yapayım diye ve de ucuz diye adı ve şanı duyulmamış Afrika’dan da futbolcu getirtip Türk futbolunu geriye götüreceğine yanı başında ki daha kaliteli Türk futbolcusunu arayıp bulsunlar.

Milli takım kadrosu da devamlı yabancıların karşısında oynayan Türk futbolculardan kurulu olmalıdır. Mesela Türkiye’de bir Ronaldinho neden oynamasın. Misal R.Carlos örneğinde olduğu gibi yaşlı deyip gelmesine karşı gelenler bakınız Türk futbolcusu R. Carlos'un karşısında nasıl mücadele etmesini öğreniyorlar. Ve Dünya Kupasında da R. Carlos ayarında futbolcular karşımızda rakibimiz olacaklardır.

Onun için özelikle Türk Futbolculardan kurulu bir takımımızın Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın kadrosunda bulunan yabancıları karşısında şampiyon olabiliyorsa bu olayı desteklememiz lazım.

Nasıl Türk milli takımının Avrupa Şampiyonu veya Dünya Şampiyonluğunu kazanmasını arzu ediyorsak.

Sivasspor’un şampiyonluğunu işte o kadar arzuluyorum.

 
Toplam blog
: 540
: 3176
Kayıt tarihi
: 02.01.07
 
 

Hiç bir motorlu araca binmeyi sevemedim. Daha doğrusu sevdiremediler. Onun yerine iki tekerlekli ..