Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Nisan '09

 
Kategori
Güncel
 

Sivil ajanlar

Sivil ajanlar
 

CASUSLAR: Paranoya haline geldi! Nereden çıkacak diye düşünmekten beyin erimesi sendromuna kapıldık


Tarım toplumu, sanayi toplumu, bilgi toplumu gibi sosyal aşamalar geçirmesini beklediğimiz ‘toplum’, bir anda istihbarat toplumu oluvermiş. Toplum, kendisini bilgilendirmekle ve yönlendirmekle görevli kurumların zâfiyetinden yararlanmış. Kaşla göz arasında kendine yeni bir vizyon çizmiş. Bu vizyonun teorik, teknik, taktik ve stratejik eğitimlerini kendiliğinden tamamlamış. Her yanımız Mata Hari’ler ve James Bond’lar ile dolmuş!

Şimdi, bu teorimi okuyup, bana: “Yahu, paranoya bu!” Diyenler olacaktır. Onları da ikna edip (toplumun önemli bir kesimi gibi ‘paranoyak’ yapayım da görün!) istihbarat toplumu konusunda ikna olmalarını sağlayacak yeterli istihbarata sahibim!

* * *

İşte deliller:

DELİL NO 001: TAÇSAV (Türkiye Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Vakfı) Antalya Şubesi gebelikten korunma yöntemlerinin topluma öğretilmesi için çalışmalar yapıyor. Vakfın Şube başkanı Remziye hanım, bu çalışmalar sırasında;

- “Gebeliğin önüne geçilmesi konusunda en etkili yollardan biri olan spiral yöntemini anlattığımız bir ev hanımı, ‘Olmaz. Kocam o cihazda dinleme aygıtı olduğunu söyledi. Devlet bizi dinliyormuş.’ Cevabını verince, toplumun ne durumda olduğunu bir kez daha anladım.” diyor.
[ Hürriyet Gazetesi, 26|Nisan|2008-Cumartesi, Sayfa:07 ve
Sözcü Gazetesi, 26|Nisan|2008-Cumartesi, Sayfa:08 ]

DELİL NO 002: Ulusal Enerji Verimliliği Hareketi kapsamında, Diyarbakır DEDAŞ İl Müdürü R. Kurttekin, okullarda tasarruflu ampul dağıttı. Mustafa Kemal İ.ö.okulundaki programda, öğrencilere; dağıtılan ampullerin yararları anlatıldı. Öğrencilerin yanlarında getirdikleri eski ampuller alındı. Geçtiğimiz günlerde Şırnak’da dağıtılan ampuller, içerisinde ‘dinleme cihazı bulunduğu dedikodusu’ üzerine öğrenci velileri tarafından kırılmıştı. Dedikodulara açıklık getiren DEDAŞ İl müdürü; ampullerde dinleme cihazı olmadığını ispatlamaya hazır olduklarını belirtti.
[Hürriyet Gazetesi, 13|Ocak|2009-Salı, Sayfa:14 ]

DELİL NO 003: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından enerji verimliliği projesi kapsamında dağıtılması tasarlanan tasarruflu ampullerin içinde ‘dinleme cihazı var’ dedikodusu tedirginliğe yol açtı. Bazı kişilerin ‘Devlet evimizi dinleyecek’ diyerek öğrenciler aracılığı ile dağıtılan tasarruflu ampulleri almak istemediğini belirten Patnos Milli Eğitim Müdürü; “Ampulü kırarak vatandaşlara içinde dinleme cihazı olmadığını göstermeye çalıştım.” dedi.
[Sözcü Gazetesi, 23|Şubat|2009-Pazartesi, Sayfa:08 ]

(Ben gazeteci olsam “Milli Eğitim Müdürü tasarruflu ampulleri vatandaşların önünde kırdı” diye haber yapardım! )

* * *

Sözünü ettiğim istihbarat bilgilerini gazete sayfalarından sağladım. Bu işlem için evinizde “İstihbarat Daire Başkanlığı” oluşturmanıza gerek yok! Sadece günlük gazete, kalem ve makas yeterli. Yani okuduğum gazeteden kupürü kesip, yanına tarihini ve sayfasını not edeceksin.

Alın size bir delil oluşturduk işte!

Sonra bunları aynı tür kupürler yan yana gelecek şekilde sınıflandıracaksın. (Bu da dosyalama sistemi.) Amatör İstihbarat Arşiviniz hizmete girmiştir. Bir kağıda: “Arşiv” diye yazın. Bu kupürleri koyduğunuz çekmecenin üzerine bantla yapıştırın. Artık özel arşiv sahibisiniz! Aman kimseye söylemeyin. (Sonra bu bilgiden dolayı o kişiyi öldürmeniz gerekebilir.)

1980’li yıllarda Michael Jackson hayranıydım. Gazetelerde dergilerde onunla ilgili ne çıksa keserdim. Hatta onları bir deftere tarih sırası ile yapıştırdığımı da hatırlıyorum.

Kısacası Maykılı fişlemiştim.

İstihbarat toplumu olarak isimlendirdiğim bu insanlar, görünüşte kendi halinde görünen, kahvede homurdanıp televizyon seyreden, tarlada türkü okuyan, düğünde adam vuran, maçta slogan atan, bağırıp çağıran sıradan insanlar. Daha çok kırsal kesim insanlarının hedef kitleyi oluşturduğu bir çoğunluktan söz ediyorum.

Bu adamlar, bacılar, nineler, dedeler istihbarat değeri taşıyan evlerinde tek başlarına kaldıklarında neler yapar? Kimin hakkında konuşur? Nelerden bahseder?

Bunların hepsi gizemli birer ‘sır’ olarak gizliliğini korurken, bu konudaki söylentilere pek değer vermeyenler de olacaktır.

Tanıyıp bildikleri, komşuları, akrabaları ve çocukları için; ‘casusluk’ değeri taşıyan bilgiler barındırdıklarına ihtimal vermeyeceklerdir. Bu dinleme girişimlerinin, karşı casusluk çalışması kapsamında olabilmesi de mümkün müdür. Yani Ahmet dayı, Hasan ağa, Nuriye nine belki de casustur! Olamaz mı?

* * *

... Kemal sessizce yatak odasına girer. Emine o sırada uyanır. Kemal, yorganı açıp yanına sokulduğunda nasırlı ellerini Emine’nin üzerinde gezdirmeye başlar. Emine’nin kalbi küt-küt atmaya başlamıştır. Emine yatakta doğrulmaya çalışır. Hafif bir hareketle Emine’yi sırt üstü uzandıran Kemal, güllü fistanı dizlerine kadar sıyırır. İkisinin de nefesi hırıltılı bir şekilde hızlanmıştır. Kemal birden ciddileşir. Emine’nin bacak arasına; asker gibi baş selamı verdikten sonra:
- “Alo, alo. Sayın memur bey! Bizim İlknur, Gülşen, Songül ve Yeter’e bir kardeş daha yapacağız da! Emine’yi biraz bağırtırsam telaşlanmayın. Daha boğazlamıyorum. Ama bu da kız olursa o vakit telaş yaparsınız.” der.

* * *

Başka bir köyde, spiral taktırmaya karşı çıkan Halil dinleme ile ilgili, ileri geri konuşmaktadır. Çoban Nuri, çayından bir yudum aldıktan sonra Halil’in lafını keserek bağırır:
- “Ulan senin neyini dinleyecekler. Sen daha okeyde taş çalmayı beceremiyorsun. Ha, get lan. Adamı günaha sokma!..”

* * *

Ama öyle bir kalemde silip geçmek de doğru değil. Mesela Salih ağanın kasabada bir sevgilisinin olduğunu, her hafta semt pazarında tezgahı çocuklarına bıraktıktan sonra onunla buluştuğunu..

Kadir ağanın, kızı Fidan’ı muhtarın oğlu Hasan’a vermeyi planladığını..

İmamın karısı Cemile’nin köyün bekâr öğretmeni Ahmet’i eve aldığını.. Apış arası istihbaratı ile rahatça öğrene bilirsiniz.

Daha neler çıkar. Ama istihbaratlık değil! Toplanacak bilgiler; anca sosyologlar ya da etnologlar için bir değer taşıyabilir.

Bu sebeple, aydınlık bir gelecek için spiral ve ampulleri rahat bırakın.

Hep sevgi ile kalın.

Murat SEVGİ

 
Toplam blog
: 370
: 1092
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

1969 doğumlu. Tasarımcı, endüstriyel otomasyon sistemleri için yazılım geliştiriyor. Yüksek öğren..