Siyaset ve politika kavramları üzerine

Siyaset ve Politika kavramlarını kullanırken çoğumuz hata yapıyoruz. Siyasetçiler, politikacılar, köşe yazarları, TV program sunucuları, hatta kimi yazı işleri müdürleri aynı hataya düşüyor.

Şahısları armut sayar gibi, “Tane” veya “Adet” diye işaretlemek... örneğin; “İki tane kadın...”, “Beş tane çocuk...”

İnsan grup veya topluluklarına ise “Bir sürü insan”, “Bir sürü genç” diye, işaret etmek...

Ne kadar yanlış ve ayıp!

Herkesin bu konuda üzerine düşeni yapacağına inanıyoruz.

Diğer taraftan;
Özellikle “Politika” ve “Siyaset” kavramları üzerinde sıkça hatalar yapıyor ve bu iki kavramı eş anlamlı olarak kullanıyoruz. İşin garip tarafı, bu iki kavramın bazı sözlüklerde de eş anlamlı olarak zikredilmiş olmasıdır.

Açıklık getirmekte yarar görüyoruz ki;

Siyaset: Devletin yönetilmesidir. Siyasetin Yasama, Yürütme ve Yargı gibi erk’leri vardır.

Siyasetçi; yasama, yürütme ve yargı erk’lerinde görev alan seçilmiş veya görevlendirilmiş (atanmış) şahıstır.

Siyasetçi hem politika üretir, hem de ürettiği ya da üretilmiş politikaları yürütür; yani, kuvvetler ayrılığı prensibinde, mensubu olduğu erk adına siyaset eder. Siyasetçinin siyasetçi vasfı, politikacı vasfının daima önündedir.

Politika ise amaca ulaşmak için üretilen düşünsel yol veya yöntemdir.

Politikacı: Politika üreten (düşünen ve tasarlayan) kişidir.

Demokrasilerde herkes politika üretebilir, dolayısıyla herkes politikacı olabilir fakat kendisini siyasetçi yerine koyamaz.

Siyaset etmek, sadece siyasetçilerin görevi ve sorumluluğudur.

Millet ise siyasetçinin de politikacının da üstünde, bütün erk’lerin sahibi ve denetleyicisidir.

Bekir Ali