Siyasetin renkli ismi Erbakan Hoca

Türkiye siyasetinde önemli bir yeri olan Erbakan Hocamız da “hakkın rahmetine" kavuştu. 

Bugün milyonlar kendisini ebedi yolculuğuna uğurluyor. Öncelikle kendisine Allahtan rahmet diliyor, ailesine, sevenlerine başsağlığı diliyorum. 

85 yaşında hayata gözlerini yuman Erbakan Hoca siyasi geçmişiyle, bilim adamı kimliğiyle Türk siyasi hayatına damgasını vurmuş, geride O’nu sevenler, O’nun “rahle-i tedrisatından” geçen binlerce “mücahit” bırakarak “hak yolculuğuna” yürümüştür. 

Erbakan hoca yaşantısı boyunca mücadelesini verdiği “milli görüş” çizgisinden asla taviz vermemiş, yetiştirdiği “milli görüşlü” gençlerle adeta bir medrese yaratmıştır. 

Siyasi mücadelesi sık sık kesintilere uğramış, kurduğu partisi sık sık kapatılmış ancak, Hoca inandığı yolda yılmayarak yeni partiler kurarak yoluna devam etmiştir. 

Refah –Yol iktidarı döneminde tarikat liderlerine Başbakanlıkta yemek vermesi, Sincan’da “Kudüs gecesi” düzenlenmesi 28 Şubat darbesini getirmişti. 

28 Şubat kimilerine göre ordunun irticaya karşı bir balans ayarı olmuştu, kimilerine göre de “post modern” darbesi idi. 

28 Şubat olayı sonrası, seçimle iktidara gelen bir siyasi yapı iktidardan uzaklaştırılıyor, Erbakan Hoca’nın elinden hem Başbakanlık, hemde İktidar alınıyordu. 

Daha sonra ki süreçlerde Erbakan Hoca 40 yıldır mücadelesini verdiği, “rahle-i tedrisatından” geçirdiği, evlatları gibi yetiştirdiği kendi çocuklarından “ihaneti” gördü. 

Kendilerine “milli görüş gömleğini çıkardık” diyen bir grup hocanın öğrencileri hocayla yollarını ayırarak AKP yi kuruyorlar ve Türkiye’deki beklenmedik siyasi gelişmeler ise, geçmişte “milli görüş” tedrisatı almış, Hocanın kıymetli evlatları Hocayı kalbinden hançerleyerek yeni bir yola giriyorlar ve bu yolun sonunda da iktidarı kucaklıyorlardı. 

Sekiz yıllık AKP iktidarı döneminde Erbakan Hoca iktidardaki “evlatlarını” eleştiriyor, siyonizmin ve batı taklitçiliğinin esaretinden kurtulmalarını istiyor ancak, evlatlarına bir türlü söz dinletemiyordu. 

Erbakan Hoca zaman zaman “onlar bizim evlatlarımız, yanlış yaptıklarının farkında değiller, farkında olsalar batıya ve siyonizme teslim olurlar mı?” diye uyarsa da geçmişte hocanın evlatları olan AKP kurmayları Hoca’nın uyarılarına kulak asmamakta inat etmişlerdir. 

AKP iktidarının son dokuz yılına baktığımız zaman; 

2 bakan Erbakan Hoca’nın Bakanı,  

9 bakan Hocanın milletvekili,  

Tayyip Erdoğan Erbakan’ın Belediye Başkanı,  

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Erbakan’ın yardımcısı ve bakanı,  

Millet meclisi Başkanı Erbakan’ın vekili,  

Görüldüğü gibi bu isimler ve sayılar daha çok uzatılabilir, sonuçta Milli Görüşün Efsane lideri Mücahit Erbakan bugün hakkın yoluna yürürken ardında gerçekten kendisine “biat etmiş” inanmış bir kadroyla ve yine ardında “kendisiyle yollarını ayırmış, milli görüş gömleğini çıkarmış” çok büyük bir kitle bırakarak gitmektedir. 

Erbakan Hoca’nın son ana kadar Tük siyaseti ve partisi için mücadele etmesi ise gelecek nesillere örnek olmalıdır. 

Hasta yatağında bile bu ülkenin AKP’den bir an önce kurtarılması gerektiğini düşünen Hoca, yaptığı çalışmalarla AKP ye alternatif bir oluşum için çaba sarfediyordu. 

Seçimlerde SP, Yurt Partisi, BBP, TP, DP Hak ve Özgürlükler Partisinin ortak hareket etme, seçimlere birlikte girme yollarının çalışmalarını yürütüyordu. 

Belki Hoca hakka yürümeseydi ve sağlığı elverseydi bu oluşumu gerçekleştirecek, meclise dördünü bir partinin girmesini sağlayacaktı. Bu yapılanma sonucu ise AKP’de büyük bir ihtimalle umduğunu bulamayacaktı. 

Sağdaki bu partiler Saadet Partisiyle bir araya gelip bir oluşum yaparlar, Hoca’nın vasiyetini gerçekleştirirler mi bunu zaman gösterecektir. 

Burada bir önemli bulduğum konunun da altını çizmek istiyorum. Rahmetli Türkeş vefatı sonrası tüm ülkücü milliyetçi kesimi bir araya toplamış, 1999 seçimlerinde Türkeş’in MHP’si % 18 oy alarak iktidar ortağı olmuştu. 

Geçmişte yaşanan bu olay bugünde Erbakan Hoca’nın manevi şahsında yeniden yaşanabilir, milli görüşe inanmış, Hocayla yollarını bir şekilde ayırmış olanlar bir kez olsun Hocalarına, Mücahitlerine vefa borcunu öderlerse Türkiye’de çok şeyler değişecektir. 

Türk siyasetinin renkli siması Hoca’mıza tekrar rahmet diliyor, ülkemiz için yaptığı olumlu çalışmaları da “minnetle” anıyoruz. 

Sonsuzluk Osman Özeker) 01.03.2011