Siyasette Fair Play

Tam da, herkesin AK Parti  için ben bunu söylemiştim deme zamanı mı acaba? Yoksa daha o zamanlar gelmedi mi?
Ben de söylemiştim… Ben sadece Sosyal Demokrat bir insan olarak AK Partinin kendi tabanını oluşturmadığı sürece  ileriki yıllarda çok sorun yaşayacağını söylemiştim. Koca bir 25 yılı tabii burada değerlendirmeyeceğim. Ama şunu biliyorum,  sana niçin oy attığını bilmeyenler, dava insanı olmayan, bir başka siyasi düşünceye kızıp sana oy atanlar,  toplumlar,  AKP yönetiminden daha ileri bir gelenek mantığı ile yönetilen aşiretler bir gün seninle çıkar çatışması yaşarsa aynı sonu kendin için de hazırlarsın.

İki unsur var. İlki , İnsan.  İnsan, doğası gereği  -doğa gereği derken gerçekten natüre doğamızdan bahsediyorum- kısıtlanmayı sevmez.  Örneğin; oğlum evde çok serbest, kurallarını kendi belirlediği bir düzeni var, basketbol antremanlarında koçları neredeyse nefes aldırmıyor, ama koçlarına ve o ekibe tapıyorlar. Evde onlar gibi davrandığım zaman da bana kızıyorlar. Koçları haklarında söylenip duruyorlar. Herkes bir şey –bir şey – yaparken, disipline oluyor, ama bu kendi doğallığından uzaklaşmıyor.  Herkes için söylüyorum  bunu kimse kısıtlanmak istemez. AK Partinin yazılı  hukuka dökülmeyen bir baskısı var. Herkes hem rahatsız, hem rahatsız değil. Rahatsız, çünkü kısıtlanmış, yapmak zorunda –ymış- gibi hissettikleri için, rahatsız değil, çünkü bir şekilde orta tabakanın alım gücünü yükseltti.  Bir şekilde derken burada buna girmek istemiyorum. Eski düzenin üstüne dini duyguları monte ettiler. Aslında gençler de var. Bu seçim kitlesi sanırım başlı başına bir konu.

İkinci unsurda, AK Partinin yönetimsel kararlarıydı. Kendi taban gerçeğini iyi okuyamadıkları ile ilgili. Sana niçin oy verdiğini bilmeyen, yıllar önce de yazmıştım, stadyum da takım tutar gibi seni tutanlar, dar boğaza girdiklerinde hemen terkederler. Arkalarına dönerler. 2002 yılında başa gelirken bir takım sözler verdi. Gelinen nokta hala aynı. Bu sıkıntı. Sana oy verenler de bunu takip ediyor Tam da bu sebepten ben CHP nin bu konuda gerekli dersleri çıkarmasını diliyorum.  Ben AK partiye hiç oy vermedim. Oy vermeme sebebim, inanç ile ilgili değil kesinlikle. 2002 yılında AK Parti seçimlerde bir söylemi günlerce manşetlerde tutmuştu. Eğer bunu seçildikleri ilk dönem yapsalardı. Ben şimdi bambaşka bir şey söylüyor olacaktım. ‘İşçi sınıfının üstündeki gelir vergisi yükünü ‘ alacaklardı.  Ben kendi adıma yıllarca gelir vergisi ödedim. Devlet bana verilen maaştan gelir elde edeceğimi ve bu gelirin de vergisini vermem gerektiğini söylüyordu. Açlık sınırının 4.000-TL olduğu bir dönemdeyiz artık.

Bu söylemi hiçbir zaman hayata geçiremediler.  Eğer bir başka parti bunu yaparım derse, buna varım. Oğluma, geleceğime, iyi bir sosyal hak bırakmak istiyorum.  Tabii ki tek kriterim bu olmayacak., ama kesinlikle öncelik bu olacak.

Seçimler bitti. Sokaktayım. Herkes, AK parti için konuşuyor.  Stadyumdan çıkıyorlar. Gökyüzüne bakıyorlar. Tarlaya soğan ekmeyi unutmuşlar, buğday ekmeyi unutmuşlar. Süt sağmayı unutmuşlar. Şimdi beyaz eşyaya bağlı olan enflasyon düştü diye bize yutturmaya çalışan dev karteller, geleceğimizi belirlemek üzere topraklarda  üretim yapmaya geliyorlar.  Küçük üreticileri yok edecekler. Köylüler kalmayacak. Kompozisyon kötü.

Tek dileğim, CHP nin söylemlerini iyi tutturması,  AK partinin kendi tabanı ile ilgili gerçeğini CHP nin iyi okuması., verdiği sözleri tutarken yıkıcı olmaması,  kibirli olmaması, makam araçlarını azaltması, gerekli tasarruflarda bulunması,  ve bunları yaparken, kimseyi ezmemesi. Bu bize yakışmaz..

Bir takımı 1-0 da yenersin, 20-0 da yenebilirsin. Yenebileceğin gerçeğini bilirsen fair play oynamak her zaman iyidir. Seni maddi olarak değil manen de doyurur bu gerçek.

Sevgilerimle Ayrık Otum.