Sofraların vazgeçilmezi “Tarhana'' emin ellerde yoğruluyor

Dereotundan süzme yoğurda, ayvadan muza kadar tam tamına 19 ayrı vitamin deposundan oluşarak sofralara gelen Tarhana’nın, yapılış aşamalarını, ne kadar zamanda meydana geldiğini ve dar bir zaman zarfında nasıl yapıldığını Ordu’da tarhana yapımıyla uğraşan Ergül Akbulut’tan öğrendik ve o meziyetli işin ne kadar daha zor olduğunu yerinde gördük.

Sabah kahvaltıları da dahil günün her öğünü tüketilebilen, kökeninin Orta Asya Türklerine dayandığı ve en dikkat çekici özelliği olan eski zamanlarda yoğurdu saklamak için bulunan Tarhana çorbası, milli yemek olma aşamasında her geçen gün ilerliyor. Karadeniz’de az görülse de ev usulü tarhana yapımına Uşak, Denizli, Kahramanmaraş ve Beypazarı çevrelerinde yoğun olarak rastlanmakta.

Afiş Gazetesi olarak bizde ev usulü tarhananın yapımının son demlerine gelindiği bu aylarda Tarhana yapımını yerinde inceledik ve oldukça meşakkatli bir iş olan bu besin deposunun hangi aşamalardan geçtiğini ve nasıl sofralara uzandığını gözlemledik.

Karadeniz’de, bizim az olduğunu bildiğimiz ve Ordu’da da çok az sayıda kişinin bu işle uğraştığını, bunlardan birisinin de kendisinin olduğunu belirten Ergül Akbulut, kendisine ve annesine yaparak başladığı tarhana yapımında uzun yollar kat ederek çok sayıda neden talep gördüğünü şöyle açıklıyor. Hazır yapılmış halde satılan ve içeriğinde katkı maddesinden başka hiçbir şey olmayan paketlenmiş tarhanaların yanında benim özel bahçemde yetiştirdiğim sebze ve meyveler ile yaptığım tarhananın arasında ki fark her şeyi özetliyor” diyerek bütün aşamalarda bulunan çoğu besin maddelerinin kedi üretimi olduğunun altını çiziyor. 

Kırmızı ve yeşil biber, soğan, havuç, domates, dereotu, sarımsak, nane, maydonoz,s üzme yoğurt, domates, irmik, ekmeklik hamurun yanında çok sayıda baharat ve kendisinin buluşu olan ayva, şeftali, muz ve elma meyvelerinin katkısıyla hazır hale getirdiğini belirten Ergül Akbulut bizlere sadece 50 kg Tarhana’nın ne kadar zamanda meydana geldiğini anlatıyor.

1 gün boyunca sadece sebze ve meyveleri bahçeden toplayıp, yıkamakla geçirdiğini anlatan Ergül Hanım bu işlemin sonrasında gece-gündüz kavramının son bulduğu döneme girdiğini belirtiyor. Ardından bu meyveleri yoğurduğunu ve bu işlemin tam tamına 24 saate yayıldığı bilgisini veren Ergül Akbulut, gün ve gece içerisinde sık sık belli aralıklarda yoğurma işlemi yaptığını belirtti. Ardından 1 hafta mayalanmaya bıraktığı tarhanalar sonra tarhana bezleri adını verdiği bezlerden ayrıştırılıyor. Ufak parçalara bölünüp bulgurcuk haline getirildikten sonrada Ergül Hanım’ın onun Trabzon ağzıyla “Elek” adını verdiği bizim “Süzgeç” olarak bildiğimiz işlemden geçiriliyor. Sonra tekrardan yaklaşık 1 hafta daha bekletilen Tarhana ardından hazır hale geliyor ve 50 kilogram tarhana 15-20 günde hazırlanmış oluyor.

Bu kadar meziyetli işten ne kadar kazandığını sorduğumuz Ergül Hanım bu işe hobi olarak başladığını ve öyle devam ettirdiğini belirterek genellikle yakın çevremde bulunan eşe dosta yapıyorum ama son zamanlarda arkadaşın arkadaşına, komşunun komşusuna derken çoğu sofrada emeklerim yer alıyor. Durumu müsait olmayan kişilere verdiğim de çok oluyor ama isteyenlere müsait durumdaysam yapıyor ve bunu da kazanca dönüştürüyorum diyerek fındıktan kazanamadığını Tarhana sayesinde karşıladığını belirtti.

Ağustos ayında yapımına başlanılan ve Ekim ayının sonlarına kadar süregelen bu süreci iyi değerlendiren Ergül Akbulut kendisini bu işe öylesine adamış ki evinin çatı katını 3 aylık zaman diliminde ev halkına dahi kapatarak sadece kendisinin girmesine, tarhanalarının temiz ortamda yapılmasına ve belli kıyafetleriyle o ortamda çalışmasına kadar her şeyi düşünerek titizlik konusunda da oldukça hassas olduğunu hem belirtti hem de bu olay objektiflerimize yansıdı. Bizim “Tarhana Ustası”  olarak tanıdığımız Ergül Hanım’a ulaşarak tarhana almak isteyen kişilerin 0 543 409 34 14 numaralı telefondan bilgi alabilirler.

Afiş Efecan Yılmaz Özel Haber