Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Haziran '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Sokağımı geri verin!

Sokağımı geri verin!
 

Doğup büyüdüğüm yerdi...

Ne zaman hastanelik olana kadar eğlensem, orada olduğum içindi... Yalnız olmadığım tek yerdi...

Tekke'deki minik ev. Amcamlar, büyükbabamlar, kuzenler... Biraraya gelince masal gibiydik. İşte ben o sokakta, çocuktum.

İlk orada bisiklete bindim, ilk orada arı soktu beni... Çadır kurduk kuzenlerle... Yıldız saydık sabahlara kadar, geceleri korkup koyun-koyuna yattık. Bir yatağa, beş kişi sığdık…

Büyümek isterdim o zamanlar, ne çok isterdim hem de. Bitlenirdik, annem ve ablam ayıklardı saçlarımızdan. Sadece iki buçuk yaşıma kadar Tekke'deki evdeydik. Sonra taşındık gerçi ama haftasonları yine giderdim ben. Dedim ya, ben asıl orda çocuktum. Elimize geçen her parayla, senin-benim demeden bakkala dalar, nasıl da çıkarsız paylaşırdık aldığımız herşeyi... Büyük bir aileydik... Aile boyu pikniklere gider, aile boyu mutlu olurduk biz...Önce büyükbabam terk etti bizi... Sonra babaannem O'nun yanına gitti.. Sonra bizim koskocaman gizli bahçemiz, otoyıkama oldu... Domateslerimiz, salatalıklarımız, armut ağacımız... Ellerimiz morarana kadar içinde yüzdüğümüz buz gibi suyuyla, üstü kapalı depomuz... Hepsi babaannemden sonra, "geçmiş" oldu. Karşı araziye villa yaptılar... O'nun yanına apartman... Amcamlar, minik evlerinden, lüks bir daireye çıktılar.. Halamlar babaannemin evine geçip evin önündeki mermer yeri eve eklediler.. Artık çamurlu ayaklarımızla pisletip hergün yıkanmasına sebep olabileceğimiz bir yer kalmamıştı. Diğer halamlar, minik dairelerinden büyük bir villaya geçtiler... Kışın kartopu, yazın voleybol oynadığımız o mahalle artık benim için kimsesizdi. Bahçemizin bir bölümü belediyeye kurban gitti... Duvara çıkıp yıldızları izlediğimiz bölüm... Büyükbabamın kahvehanesi... Kocaman ağacımızın olduğu yer...

Yan tarafımızdaki bahçeler de yıkıldı... Oralara da kocaman apartmanlar yapıldı... Ruh çağırdığımız garaj da pek farklı değil...

Şimdi ne zaman o sokaktan geçsem, gül kokuları yerine toz duman doluyor bedenim... Ruhum huzur bulmak yerine ...

Sokağımı özlüyorum.. ilk bisikletten yere çakıldığım zamanı... gece olup da incir ağacının altından geçememeyi... tek derdimin, "benim boyum seninkinden uzun" olmasını özlüyorum..

Sokağımı özlüyorum... minik evimizi.. Yengemin bahcedeki ineklerini... Tulumbadan su içmeyi... Arılarla kahvaltı etmeyi... Her bayram sabahı soluğu babaannemde almayı... Bakkal Rafet amca'yı..

Bir yaşam mücadelesine girmiş, bütün hayatımızı unutmuşuz... Daha iyi olacağız, daha güzel yaşayacağız diye tüm güzellikleri yitirmişiz...

Marketten daha fazla armut alabilecek maddiyat için, armut ağacımızın kesilmesine izin vermişiz..

Daha geniş evlerde oturabilmek için, hava aldığımız bahçemizi yıktırmışız..

Daha fazla kazanmak için, hep daha fazla kaybetmişiz..

Sokağımı özlüyorum... Arı kovanındaki arılardan kaçmayı.. Karpuz yetiştirmeyi... Oradan ayrılırken, orda kalmak için cıyak cıyak ağlamayı bile...

Bir gün daha geçmesin...

Bir gün daha uzaklaşmasın hayat...

Bir gün daha ölmesin anılarım...

Biri birşey yapsın, biri durdursun n'olur...

Oksijen tüpünden faydalanabilmek için, nefessiz kalmışız..

Biri çeksin apartmanlarını, yıkılan duvarımı geri koysun..

Yıldızları izlemek istiyorum ben...

Bir yıldız kaysın, dilek tutayım hiç bitmesin o gün diye...

Gerçek olsun...

Gül koksun her yer yine..

Ne kadar boşmuş büyümek.

16haz.07

16:16

 
Toplam blog
: 14
: 1130
Kayıt tarihi
: 07.05.07
 
 

17 yıldır bu dünyadayım ve hayatımın son birkaç yılında edebiyata yoğunlaştım. Bunun dışında müzik v..