Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ağustos '13

 
Kategori
Güncel
 

Son ırkçı (!)

Son ırkçı (!)
 

Son ırkçı (!)


ABD’li ünlü ‘talk show’ yıldızı Oprah Winfrey, geçtiğimiz günlerde İsviçre’nin başkenti Zürih’te ırkçı bir olaya maruz kaldığını anlattı. Bu her daim prim getirecek bir haber olduğundan birçok medya organı irdelemeden, elmalarla armutları birbirine karıştırma pahasına, bu haberi halka ulaştırdılar.

Yazımın devamında değineceğim noktaların yanlış anlaşılmalara mahal vermemesi için öncelikle ırkçılığın ve de her tür ayrımcılığın insanların lügâtında hiç olmaması gereken kavramlar olduğuna inandığımı belirtmek isterim. Gerçekten bu iki kavramın anlamını bilip de savunmaya devam etmek insanlıkla bağdaşamaz! Yine de kimi zaman bilinçaltımızın dışavurumu olan reflekslerde rastlıyoruz ırkçılığa... Kimi zamansa daha sistematik bir şekilde yapılan ırkçılıklara tanık oluyoruz...

Ancak! Bu iki kavram farklı şeylerdir. "Irkçılık", insanların toplumsal özelliklerini biyolojik, ırksal özelliklerine indirgeyerek bir ırkın başka ırklara üstün olduğunu öne süren bir kavramdır.  Tanıma dikkat edersek ırkçılıktan bahsedebilmek için ırka dayalı bir üstünlük söz konusu olmalı. Fakat ayrımcılık için böyle bir sınıflama yoktur. Hatta ayrımcılığın, ırkçılığı kapsadığını bile söyleyebiliriz.

Niyetimin kötü olmadığını yeterince ispatladığımı düşünüyorum. :) Artık mevzuya gelelim... Oprah Winfrey, bir çanta mağazasına gider. Kilitli bir dolapta bulunan 74 bin TL'lik bir çantayı görmek ister. Ancak görevli ona parası yetmeyeceğini söyler. Oysa müşterinin yıllık geliri 77 milyon dolardır! Oprah Winfrey, ısrar eder. Ama görevli her defasında başka ürünler gösterir. Hâliyle Oprah Winfrey mağazayı terk eder.

Ortada kabul edilemez bir durum olduğu kesin! Ancak bu durumun "ırkçılık" olduğu ise bence kesin değil. Aslında olayı "duyunca" ortada bir ırkçılık olduğu konusunda insanın bir şüphesi kalmıyor. Şahsen ben de öyle hissettim. Ancak kulağımla duyduğumu bir de görmek için televizyona baktığımda olayın ırkçılık olmadığını düşünmeye başladım. Ekranda gördüğüm kadarıyla Oprah Winfrey'in göze ilk çarpan ten rengi olsa da kilosu da dikkat çekiyor.  Hakikaten en hafif tabir ile "balık etli" bir vücuda sahip. Bu vücutla giyime de azıcık dikkat etmeyince sıradan ev kadınından (!) bir farkınız kalmıyor. Ve dünyanın birçok yerinde "ev kadınlığı" siyah olmak kadar kötü (!) bir şey, maalesef!

Her iki durum da feci. Sonuçta Oprah Winfrey mağdur ve de haklı! Ama bu olayda sadece ırkçılık olduğu doğru mu? Benim aklıma gelen onun aklına gelmedi mi hiç? Karşılaştığı durumun fiziğinden kaynaklanabileceğini hiç düşünmedi mi? Yoksa düşündü de bu durumdan utandı mı? Ne de olsa "show dünyası" mensubu... Ve bu show dünyasında kiloları yüzünden başına gelenleri ona karşı kullanmak çoğu zaman mubahtır. Oysa "ırkçılık" denen zıkkım ete kemiğe bürünmüş savaşlar ve katliamlar olarak yer yüzünü sarmıştır. Hâl böyle olunca "ırkçılık" için dünyada her şeye rağmen belli bir kamuoyu oluşmuştur. "Show dünyası" da söz konusu "ırkçılık" olunca yanında yer alacaktır nasılsa...

Bana kızanlar olabilir. Ancak şahsen o görevlinin aynı feci davranışı benzer bir fiziğe sahip beyaz bir kadına da sergileyebileceğine inanıyorum. Hatta... Hatta doksan altmış doksan bir  siyahi bayana kesinlikle böyle davranmayacağından da emininim! Denemesi bedava! :)

İnsan, insandır. Siyahı da beyazı da... Rengimiz bize bir anlam katmaz... Yahut cinsiyetimiz bizi üstün kılmaz! Kendimizde olmayan üstünlüğü ırka sarılarak sağlamaya çalışmaksa basitliktir. Hele sonradan edindiğimiz mesleklerimizden güç almaksa karakterimizdeki sorunlara işarettir. Rengimiz, mesleğimiz, cinsiyetimiz, kilomuz, boyumuz... Bunların hiçbirinin bir ehemmiyeti yoktur gerçekten "insan" olanın gözünde! Bence böyle! Eminim sizce de öyle... :) 

 
Toplam blog
: 103
: 409
Kayıt tarihi
: 10.09.10
 
 

Kısaca kendimi tanıtacak olursam "Evlat, eş, baba, öğretmen, yönetici, yazar ve tabii ki okur." y..